İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı ile kadının zinaya dayalı davasının ispatlandığı, erkeğin ise kadının kusurlu olduğunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, davacı - karşı davalı kadın tarafından açılan zina sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, kadın için aylık 200,00 TL, tedbir yoksulluk nafakası talebinin reddine, müşterek çocuk için 300,00 TL tedbir 350,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı karşı davalı kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedildiği ayrıca kadının ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabulü ile tespit edilen ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesinin mümkün olmadığı taktirde toplam 69.875,00 TL'den...
Bu kapsamda kadın tarafın zina davasının kabulünde, terditli açılmış evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Bölge Adliye Mahkemesince verilen gönderme kararından sonra İlk Derece Mahkemesince verilen son kararda erkeğin boşanma davalarının kabulü, kadının zinaya dayalı davası ile kadının tazminat ve nafaka talepleri hakkında birinci karardan farklı bir hüküm kurulmamıştır. Hâl böyle iken, İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan kadının erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve pek kötü davranış nedeniyle boşanma taleplerinin kabulü, kadının zina sebebiyle boşanma talebinin reddi ve kadının maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kararı temyiz hakkı bulunmamaktadır....
İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 6 ncı, 161 inci ve 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi ile 182 nci 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde; öncelikle zina hukuki nedenine, bunun kabul edilmemesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanma kararı verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince kadının zinaya dayalı davasının reddine, tarafların karşılıklı evlilik birliğinin temelinden sarsılması (4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası) nedeni ile boşanma taleplerinin ise kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadın tanıklarının beyanında geçen olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, bu durumda kocanın kusurlarının davacı-davalı kadın tarafından affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığı, affedilen olayların boşanma nedeni sayılamıyacağı; yine davalı-davacı kocanın karşı dava dilekçesinde, boşanma nedeni olarak Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde gösterilen "zina" nedenine dayandığı gibi dava dilekçesindeki anlatımlarından ayrıca aynı Yasanın 166/1-2 maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" nedenine de dayandığı, mahkemece davacı-davalı kadının haysiyetsiz...
Somut olayda; davacı, kadın “zina” (TMK.md.161) ve bunun kabul edilmemesi halinde “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” (TMK.md.166) sebebine dayanarak boşanma davası açmıştır. Zina hem özel ve mutlak boşanma sebebi, hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma sebebi oluşturur. Böyle bir olguyla karşılaşan eş dilerse bu sebeplerden yalnızca birisine, dilerse her ikisine birlikte dayanmak suretiyle boşanma talep edebileceği gibi, aralarında kademe oluşturmak suretiyle de davada olduğu gibi öncelikle özel sebeple, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma talep edebilir. Bu son halde özel boşanma sebebi gerçekleşmiş ve ispatlanmış ise, artık ikinci sebebe gidilemez. Toplanan delillerden, davalı erkeğin, bir başka kadınla görüştüğü ve tanıklara bu kadınla evlendiğini söylediği, tanık beyanlarına göre de bu kadınla beraber yaşadığı, bu olguların zinaya delalet ettiği anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının gelen HTS kayıtlarının yalnızca tarafların telefon görüşme ve mesajlaşmalarının varlığını gösterir nitelikte olduğunu, zina eylemenin varlığına yönelik ispat sağlayamadığını, tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığını dolayısıyla zinanın varlığının dosya kapsamı ile sübuta ermediğini belirterek kadının zina nedenine dayalı boşanma talebi yönünden reddine karar verildiğini, diğer taraftan tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davalarının incelenmesinde erkeğin, eşine karşı hakaret ve küçük düşürücü sözler sarf ettiğini, müşterek hanenin ihtiyaçlarını karşılamayarak ve eve geç saatlerde gelerek aile yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dava dışı bir kadınla mesajlaşarak gönül ilişkisi kurduğunu, kadının ise agresif tavırları sebebiyle evlilik birliğinde huzursuzluk yarattığını, tartışma esnasında...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına küçük çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, müvekkili için aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 50.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir....
"Zina” sebebine dayanan boşanma talebi, toplanan deliller zinayı kabule yeterli olmadığında, “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebiyle boşanma kararı verilmesini gerektirecek yeterlikte ise, “af’ olmadıkça veya dava hakkı düşmedikçe, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilmesi isteğini de içinde barındırır. Çünkü, zina mutlak boşanma sebebidir ve bu olayın evlilik birliğini temelinden yıktığı, kanunun bunu tek başına mutlak boşanma sebebi saymasıyla baştan kabul edilmiştir. Bu bakımdan kadının güven sarsıcı davranışları gerçekleştiğine, bu husus mahkemece de sabit kabul edildiğine göre, kocanın boşanma davası da kabul edilmeli ve Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilmelidir. Bu yönden sayın çoğunluk kararına katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek eş tarafından, kendi davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, velayet ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı erkek eş "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ve "zina (TMK. md. 161)" hukuki sebebine, dayanarak iki ayrı sebeple boşanma davası açmıştır. Mahkemece genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmiş, özel boşanma (TMK m. 161) sebebine dayalı boşanma isteği hakkında hüküm kurulmamıştır. Toplanan delillerden davacı-davalı kadın eşin zinası ispatlanmıştır....