Davacı-karşı davalı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-karşı davacı kadın ise karşı dava dilekçesinde zina sebebine dayalı dava açma hakkını saklı tutarak evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmesini talep etmiş, daha sonra davalı-karşı davacı kadın; karşı davasında cevaba cevap dilekçesinde şiddetli geçimsizlik yanında açıkça zinaya dayalı olarak boşanma kararı verilmesi talebinde bulunmuştur. Ön inceleme celsesinde davalı-karşı davacı kadın vekili; evlilik birliğinin sarsılması sebebi yanında zinaya dayalı boşanma talepleri olduğunu beyan etmiştir. Davalı-karşı kadın vekili; 01.03.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle zina (TMK m. 161); olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebeplerine dayalı boşanma talep ettiklerini beyan etmiştir....
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden mahkemece hayata kast ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine karar verilmesinde, bir isabetsizlik yoktur. Buna karşılık mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin başka bir kadınla ilişkisinin olduğu, bu kadından 14/04/2019 tarihinde ortak çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin zinası ispatlanmıştır. Kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine (TMK 166/1- 2) dayalı davasında verilen boşanma hükmünün istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiş olması kadının zina sebebine dayalı boşanma talebini konusuz hale getirmez. Kadının zina sebebine dayalı boşanma kararı verilmesini istemekte hukuki yararı mevcuttur. Bu sebeple kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin kabulü gerekmiştir....
Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının özel boşanma sebeplerinden zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayanarak açmış olduğu davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davacı-davalı erkeğin TMK 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebine dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı ve davalı-davacı kadının TMK evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) dayanan boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından açılan davada terditli boşanma talebinde bulunulmuş, zina hukuksal sebebine dayalı boşanmanın koşullarının bulunmaması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince erkeğin zinaya dayalı davasının reddine karar verilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle karşılıklı boşanmaya ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Karara karşı davacı-davalı erkek tarafından boşanma sebebi ve velayet; davalı-davacı kadın tarafından da kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, manevi tazminatın miktarı ve velayet yönünden; davalı kadın tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı erkeğin 17.02.2011 tarihinde açtığı evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebine dayalı boşanma davası ile 20.11.2014 tarihinde açtığı zina (TMK m. 161) sebebine dayalı boşanma davası birleştirilmiş; zina sebebine dayalı birleşen davada tarafların boşanmalarına hükmedilmiş, zina sebebine dayalı birleşen davada boşanma kararı verildiğinden bahisle evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkeme, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır (HMK m. 294 vd.)....
Zina, evli kişisinin farklı cinsten bir başka kişiyle cinsel ilişkiye girmesi olduğuna göre; zina gerçekleşmemiştir. Zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi reddedilmelidir. Ne var ki; davacının talebi aynı zamanda genel boşanma sebebini oluşturan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. md. 166/1-2) " sebebini de içerdiğinden; kadının zina oluşturmayan ancak sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesi gerekir. Boşanma hükmü, hüküm sonucu olarak doğrudur.Ancak, karar gerekçesi yerinde değildir. Bu nedenle, hükmün boşanmaya ilişkin karar gerekçesinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu 438/son maddesi uyarınca değiştirilerek ve düzeltilerek boşanma kararının onanması gerektiğini düşünüyorum. Değerli çoğunluğun onama düşüncesine katılmakla birlikte onama gerekçesine katılmıyorum....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina hukuksal nedene dayalı davanın reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina ( TMK m. 161 ) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1 ), hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davaları açılmıştır .Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin davası reddedilmiş, davalı-karşı davacı kadının ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne, zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının ise reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, özellikle davalı-davacı kadının tanık beyanları...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2020 tarihli ve 2020/129 Esas, 2020/327 Karar sayılı kararı ile erkeğin açmış olduğu zina hukuksal sebebine dayalı boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmemiş olması nedeniyle eşlerin 05.01.2018 tarihinde zina sebebiyle boşanmalarının kesinleştiği, zinanın mutlak boşanma sebebi olması karşısında artık genel boşanma sebebi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılamayacağı, evlilik boşanma ile sona erdiğinden erkeğin ve kadının açmış oldukları TMK’nın 166 ncı maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davaları hakkında bir karar verilemeyeceği, kadının zina kusurunun kesinleştiği, zinadan önce erkek eş tarafından gerçekleştirilen kusurlu davranışların evlilik birliğinin devam etmesi nedeni ile kadın tarafından affedilmiş sayılması gerektiği, dolayısıyla kadının zinası karşısında erkeğin eşine şiddet uygulaması ve evin aboneliklerini iptal ettirmesi, ayrıca manevi anlamda bağımsız konut temin etmemesi nedenleri...
Davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekili asıl davada verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası açması, davacının dava aynı gün iş bu davayı açmış olması nedeni ile tarafların karşılıklı olarak açtıkları davaların iş bu dosya üzerinden birleştirildiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili aleyhinde bulunmuş olduğu iddiaları kabul etmediklerini, tarafların boşanmaları yönünde karar verilmesini, davacı tarafın boşanma dışındaki tüm taleplerini reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi uyarınca zina nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine ve davacının TMK. Nın 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasının kabulü "gerekçesi ile; "Davacının TMK'nın 161. Maddesi uyarınca zina nedeniyle açtığı boşanma davasının REDDİNE, Davacının TMK....