nedeni ile açtığı davanın reddine, davalı karşı davacı erkeğin karşı boşanma davasının reddine, davalı karşı davacı erkeğin tazminat (maddî- manevî) taleplerinin reddine, kadının kabul edilen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası ve erkeğin reddedilen karşı boşanma davasının reddinden dolayı AAÜT uyarınca 4.080,00'er TL vekâlet ücretinin erkekten alınarak kadına verilmesine, ayrıca davacı karşı davalı kadının zina nedeni ile açtığı davanın reddinden dolayı AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekâlet ücretinin kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verildiği görülmüştür....
Davacı-davalı kadının zina iddiasının ispatlandığı, bu itibarla birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, zina nedeniyle açılan birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu itibarla, davacı-davalı kadının birleşen davanın reddine yönelen istinaf isteminin kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, asıl ve karşı dava kapsamında verilen boşanma kararı taraflarca istinaf edilmemekle, boşanma hükmü kesinleşmiş ve davacı-davalı kadının birleşen davasındaki zina nedeniyle boşanma talebi konusuz kalmıştır. Belirtilen sebeple, ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının "Ankara 5....
Kanun koyucu, zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın tek başına evlilik birliğini temelinden sarstığını kabul etmiş, bu halde ayrıca birliğin temelinden sarsılıp sarsılmadığının araştırılmasına gerek görmemiştir. Dolayısıyla, “zinaya” dayanan bir boşanma talebi, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içerir. Toplanan delillerle gerçekleşen olaylar, zina sebebiyle boşanma kararı verilmesine yeterli değil ise, aynı olaylar yüzünden, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Buna engel yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Davalının gerçekleşen eylemleriyle, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davalının zina dışındaki kusurlarının tespit edilmemesi, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminatların azlığı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; hukuka aykırı deliller esas alınmak suretiyle zina sebebiyle boşanma kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın zina sebebiyle kabulü ile boşanma, iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminat ile miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; zina (TMK 161) kabul edilmediği takdirde, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2) hukuksal nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir....
Davacı kadın, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak iki ayrı talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Yapılan incelemede; hüküm fıkrasında davanın kabulü ile boşanmaya dayanak hukuki sebebi ihtiva eden kanun maddesi belirtilmeden, davacı tarafın terditli talebinden hangisinin kabul edildiği açık ve anlaşılır bir şekilde gösterilmeyerek "tarafların boşanmalarına" denilmek suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir....
birleşen boşanma davası ise reddedilmiştir....
TMK'nin 236/2 maddesinin uygulama alanı bulabilmesi için, boşanma davasına bakan mahkeme tarafından, tarafların TMK'nin 161. maddesi gereğince zina nedeniyle veya TMK'nin 162 maddesi gereği hayata kast nedeniyle boşanmalarına karar verilmiş olması gerektiği, dikkate alındığında, somut olayda, tarafların evlilik birliğinin zina veya hayata kast boşanma sebebine göre sona ermediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK 166 maddesi kapsamında boşanmalarına karar verilmiş olup hükmünde 18/03/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Tüm bu nedenlerden ötürü davacının katılma alacağının olduğu kanaatine varılmıştır....
Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadın boşanma davası açmakta haklı olduğuna göre kadının davasının kabulüyle boşanmaya karar verilmesi gerekirken bu yön nazara alınmadan kadının davasının reddi doğru görülmemiştir. 2-Mahkemece erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin (TMK m. 161) reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerle, kadının başka bir erkekle birlikte aynı evde kaldıkları anlaşılmaktadır. Zina olgusu ispatlanmıştır. Davalı-karşı davacı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin (TMK m. 161) kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilmediğinden reddine hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; zina hukuki sebebine dayalı davanın kabul edilmemesi ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-davacı kadının sadakatsizlik eyleminin sabit olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 161. madde koşulları oluşmuştur. Bu durumda davacı-davalı erkeğin zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir. O halde zina hukuksal sebebi uyarınca erkeğin boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....