GEREKÇE : Asıl ve karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davası, birleşen dava ise zina sebebiyle açılan boşanma davasıdır. -Mahkemece asıl,karşı ve birleşen davanın kabulü ile eşlerin boşanmalarına karar verildiği davalı-k.davacı kadının istinafında, zina nedeniyle açılan davanın TMK'nun 166/1'e göre kabul edildiğini, zina yönünden gerekçe bulunmadığı, gerekçesiz karar verildiğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu belirterek, asıl ve birleşen davanın reddine, karşı davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı-k.davacı kadın daha sonra vermiş olduğu 29/09/2023 tarihli dilekçesi ile, davadan ve istinaf talebinden, karşı taraf ile yapmış olduğu anlaşma doğrultusunda ayrı ayrı feragat ettiklerini bildirdiği, davacı-k.davalı vekilinin de 09/10/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür....
Dava, davacı kadın tarafından zina ve TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 161. Maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." hükmü düzenlenmiştir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina hukuksal nedene dayalı davanın reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina ( TMK m. 161 ) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1 ), hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davaları açılmıştır .Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin davası reddedilmiş, davalı-karşı davacı kadının ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne, zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının ise reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, özellikle davalı-davacı kadının tanık beyanları...
davacının zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların 161.maddesi gereğince boşanmalarına, kadın yararına bağlanan aylık 400,00TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamı ile kesinleştikten sonra aynı miktar yoksulluk nafakası olarak devamına, 20.000,00TL maddi, 20.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verildiği, verilen kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizin 17/07/2019 tarih, 2018/1155 Esas 2019/916 Karar sayılı ilamı ile davacı kadının 166/1.maddesi uyarınca açtığı boşanma davası yönü ile olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle kararın kaldırıldığı, ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama neticesinde yukarıda karar özetinde belirtilen şekilde karar verildiği, ilk derece mahkemesi kararının taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı kadın vekili tarafından ilk derece mahkemesi kararının "zina nedeniyle açtıkları davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı...
davası açtığı, boşanma davasından erkeğin feragat ettiği, davacı kadın artık evliliği devam ettirmek istemediği için mahkemede davalıya karşı iş bu boşanma davasını açtığı, davalının açmış olduğu davadan feragat etmesi ve tarafların feragat sonrası da bir daha bir araya gelmemeleri dikkate alındığında erkeğin kadına karşı her hangi bir kusur atfedemeyeceği, ispat edilen her hangi bir kusur durumunun da olmadığı, kadın hem zina hem de evliliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmayı istediğinden, zina nedenine dayalı boşanma davalarında dava açma süresi devam eden zina eyleminde bu eylemin sona erdiği tarihten başlayacağından ve erkeğin gayri resmi ilişkisinin halen devam ettiği, zina eyleminin sübut bulması ile zina nedeniyle açılan özel boşanma davası ve erkeğin sadakatsiz eylemleri ile evliliğin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurluğu olduğu, davacının her iki boşanma sebebine dayalı birlikte dava açtığı, özel boşanma sebebi zina nedeniyle ve genel boşanma sebebi evlilik...
K. adında bir şahıs ile kaçtığını ve zina fiilinde bulunduğunun tespit edildiğini, kadının giderken altınlarını beraberinde götürdüğünü iddia ederek, tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kısıtlanmasına, erkek yararına hükmün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II....
Davacı-karşı davalı vekili 31.05.2016 tarihli ıslah dilekçesinde; yargılama aşamasında kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ... isimli bir erkek ile birlikte olduğunu, bu erkeği ortak çocuk ile yaşadıkları eve aldığını, 04.12.2015 tarihinde ortak çocuğu görmek maksadıyla eve gittiği bir anda kadını belirtilen erkekle yatak odasında yakaladığını, bu nedenle davayı “zina nedeniyle” boşanma davası olarak ıslah ettiklerini ileri sürerek tarafların zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: 7. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından zina (TMK m. 161) hukuksal nedenine dayalı boşanma davası hakkında karar verilmemesi, maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, maddi, manevi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde zina sebebi (TMK m. 161), olmadığı takdirde geçimsizlik (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece, tarafların şiddetli geçimsizlik hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde yer alan zina hukuki sebebine dayalı talebi hakkında bir hüküm kurulmamıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- İlk derece mahkemesince, davacı-davalı erkeğin 22.10.2012 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile yine davacı-davalı erkek tarafından 04.07.2014 tarihinde açılan birleşen zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davalarının her ikisinin de kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi gereğince boşanmalarına, davalı-davacı kadının karşı boşanma davasının reddine ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiş, davalı-davacı kadın davacı-davalı erkeğin davalarında verilen boşanma hükmünü istinaf etmediğini ve boşanma kararının kesinleştirilmesini talep ederek, reddine karar verilen karşılık boşanma davası ile kusur belirlemesi...
Temyiz Sebepleri Davacı-karşı davalı kadın vekili; Mahkemenin yargılama sonucunda verdiği kararda erkeğin vefatı nedeniyle dava ile ilgili boşanma ve fer’î nitelikteki diğer talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığının belirtilmiş olmasına bir diyeceklerinin bulunmadığı, ancak ortak çocuğun velâyetinin müvekkileye tevdi edilmemiş olmasının bozmayı gerektirdiği, her iki tarafın da boşanmaya sebebiyet verecek derecede eşit kusurlu oldukları tespit edildiği, hal böyle iken, İlk Derece Mahkemesi tarafından müvekkile ait kusurun daha ağır olduğu düşünülerek karşı taraf mirasçısı çocuk lehine vekâlet ücreti ve yargılama gideri ödenmesine karar verilmesinin yerinde bir karar olmadığı, müvekkilenin isnat edilen zina fiilini gerçekleştirdiğinin kabul edilmesi tam anlamıyla haksız ve mesnetsiz bir değerlendirme olduğunu, zina nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için cinsel ilişkinin kanıtlanması gerektiği ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi, yargılama gideri ve vekâlet ücreti ile velâyet...