alındığında ortak çocuklar için takdir edilen iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile davacı karşı davalı erkeğin, terditli dava ve boşanma sebebine yönelik istinaf başvurusu ile davalı karşı davacı kadının ortak çocuklar için takdir edilen iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile, ilgili bentlerin kaldırılmasına, davacı- karşı davalı erkek tarafından zina sebebine dayalı açılan boşanma davasının kabulü gerekir ise de; kadın tarafından açılan karşı boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve bu kararın taraflarca istinaf edilmediği için kesinleştiği anlaşıldığından, asıl davadaki zina sebebine dayalı boşanma davasının kabulü yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşanma kararının kesinleşme tarihinde başlamak kaydı ile, velâyet görevi annelerine bırakılan ortak çocuklar, ..., ......
Bu hale göre Türk Medeni Kanunu'nun 161'nci maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmiştir. O halde; davacı kadının zina hukuksal sebebine dayalı (TMK m. 161) boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kadının yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen TMK 166/1. maddesine dayalı boşanma davası ile boşanmanın fer'ilerine yönelik tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1.630 TL vekalet ücretinin Niyazi'den alınarak Yasemin'e verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.10.2018 (Pzt.)...
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde tarafların ön inceleme duruşmasında hazır olduğu, ön inceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalının zinası aksi halde evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanma davası olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece de kabul edildiği üzere dava, zina (TMK m. 161) olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1-2) boşanma davasıdır. O halde “yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece tarafların zina sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; tarafların barıştıkları 2013 yılı Ağustos ayından davanın açıldığı 16.02.2015 tarihine kadar davalı erkeğin zina fiilini gerçekleştirdiği toplanan delillerle kanıtlanamamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, manevi tazminatın miktarı ve velayet yönünden; davalı kadın tarafından ise her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı erkeğin 17.02.2011 tarihinde açtığı evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebebine dayalı boşanma davası ile 20.11.2014 tarihinde açtığı zina (TMK m. 161) sebebine dayalı boşanma davası birleştirilmiş; zina sebebine dayalı birleşen davada tarafların boşanmalarına hükmedilmiş, zina sebebine dayalı birleşen davada boşanma kararı verildiğinden bahisle evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkeme, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır (HMK m. 294 vd.)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, kendi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı (kadın) tarafından açılan karşı boşanma davası Türk Medeni Kanununun 161'nci maddesinde yer alan zina sebebine dayanmaktadır. Mahkemece de, bu sebebe dayandığı kabul edilmiş, “dava hakkının boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle düşeceği, karşı davacının kocasının bir başka kadınla ilişkisini on dört yıldır bildiği, davanın hak düşürücü süre zarfında açılmadığı” gerekçesiyle karşı boşanma davası reddedilmiştir....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadın eşin zina fiilinin olmadığını, bir an için zina yapıldığı düşünülse dahi 2014 yılındaki fiilin affedildiğini ve zina davasının hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirtmiş ve erkek eş aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasına yönelik vakıalar ileri sürerek; davanın reddine, kabul edilmesi halinde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın eş lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı erkeğin zina (TMK.m.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmiş ise de toplanan delillerden, davalı kadının ortak konuttan ayrılarak bir süre bir başka erkekle birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece de kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı sabit kabul edilmiştir. Kadının, bir başka erkekle birlikte yaşaması zinanın varlığına delalet eder. Bu durumda kadının zinası ispatlanmış olup Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina hukuki (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı ... vekili, dava dilekçesinde sayılan malvarlıkları nedeniyle 30.000,00 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, TMK'nin 252. maddesi gereğince katkının tamamen kaldırıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı ve artık değere katılma alacağına ilişkindir. Hakim, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir (TMK mad. 236/2). Somut uyuşmazlık incelendiğinde; ... 3....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından zinaya dayalı davasının reddi ve davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davası olup, bölge adliye mahkemesince tarafların dava tarihinden sonra barışarak bir müddet birlikte yaşamaları nedeniyle davacı erkeğin kadının zina eylemini affettiği, affedilen eylemlerin boşanma gerekçesi yapılamayacağı belirtilerek davanın reddine, davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki bilgi ve belgeler, resimler ve CD, tanık anlatımlarına göre, davalı erkek eşin başka bir kadınla cinsel birliktelik yaşadığı, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulü ile zina hukuksal nedeniyle tarafların boşanmalarına, zina nedeniyle boşanma davası kabul edildiğinden evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına her yıl ÜFE oranında arttırılmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur. B....