Mahkemece dosyaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda erkeğin asıl boşanma davası kabul edildiği halde asıl davada velayet talebi reddedilerek velayet yönünden hüküm kurulmamış, birleşen erkeğin tedbiren velayet davasında ise ortak çocukların velayetlerinin baba...a verilerek anne ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Birleşen dava velayetin "tedbiren" düzenlenmesi davası olup bu davada hükmedilen velayete ilişkin düzenleme boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar hüküm ifade edecektir. Buna karşılık asıl boşanma davasında boşanma kararı verilmesine rağmen ortak çocukların velayetleri hakkında (TMK m.182) düzenleme yapılmamış, velayetler askıda kalmıştır. Açıklanan nedenlerle boşanma davasında ortak çocuklara yönelik velayet düzenlemesi yapılmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada İzmir 21. Aile ile Acıpayam 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi - Kişisel İlişkinin Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 10.08.2010 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmışlar, karar tarihinde müşterek çocuk dünyaya gelmediği için boşanma kararında velayet düzenlemesi yapılmamış, müşterek çocuk Tarık boşanma kararı kesinleştikten sonra 27.01.2011 tarihinde doğmuştur. Davacı baba, öncelikle velayetin tarafına verilmesini, bu mümkün olmadığı taktirde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, yargılama sırasında ise velayetin nezi veya değiştirilmesi talebinden feragat etmiştir....
O halde davacı-davalının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulü ile Dairemizin 03.05.2018 tarihli kısmen onama kısmen bozma ilamının velayete yönelik onama bölümünün kaldırılmasına, hükmün velayet düzenlenmesi yönünden de bozulmasına, davalı-davacının diğer karar düzeltme taleplerinin ise reddine karar vermek gerekmiştir....
Ancak, boşanma halinde mahkemece velayet kendisine verilen ana veya babanın ölmesi halinde velayet sağ kalan eşe kendiliğinden geçmez. Velayetin Aile Mahkemesince düzenlenmesi gerekir. Dosya kapsamından,vesayet altına alınması istenen küçük ...'ın baba ve annesinin, Ankara 6. Aile Mahkemesinin ilamı ile 25.05.2010 tarihinde boşandıkları, velayetin babaya verildiği ve babanın da 21,06.2010 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.Bu durumda uyuşmazlığın Ankara 11. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 11.Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Velayetin kaldırılması kararı kural olarak mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar. Velayet kamu düzenine ilişkin olup velayetin düzenlenmesi zorunludur. Mahkemece velayetin anneden kaldırılmasına karar verildiğinden, kaldırma kararı diğer çocuğa da sirayet edeceğinden, ortak çocuk ... yönünden velayet konusunda bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.11.2017...
Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Dosya kapsamından yabancı mahkeme kararı gereğince küçüğün velayet hakkının anne ve baba tarafından birlikte yürütüldüğü, bu düzenlemenin Türk Hukuk tatbikatına aykırı olduğundan velayete ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilememiş olması nedeniyle velayetin boş bırakıldığı anlaşıldığından, davanın 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile geçici 2. maddesine göre aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Dosya kapsamı ve davacının istinaf talebi değerlendirildiğinde; tarafların 25/07/2016 tarihinde açılıp, 20/10/2016 tarihinde verilen, ancak, karar tebliği geç alındığından 01/12/2020 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma kararı uyarınca boşandıkları, boşanma davasında verilen karar tarihinde müşterek çocuk olarak nüfusta kayıtlı bulunan 2013 doğumlu Yasir Yağız için velayet düzenlenmesi ve iştirak nafakası konusunda karar verildiği, boşanma davasından sonra tarafların tekrar birlikte yaşaması sebebiyle doğup, nüfusa tescil edilen 15/11/2019 doğumlu müşterek çocuk Ömer Ali yönünden velayet düzenlemesi bulunmadığı, velayetin askıda kaldığı, bu amaçla eldeki davanın açıldığı, mahkemece velayetin anneye verilmesine karar verildiği, baba ile kişisel ilişki kurulduğu, çocuk için dava tarihinden itibaren 400 TL tedbir, karar kesinleşmesinden itibaren aynı miktarda iştirak nafakasına hükmedildiği, velayet düzenlemesi yönünden yerel mahkeme kararının istinaf edilmeksizin kesinleştiği, mahkemece...
Anne temyizinde velayetin kendisine verilmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Velayete konu çocuk Ümmühan Sude 13.07.2007 doğumludur. Çocuk hüküm tarihinde baba yanındadır. Taraflar arasında görülen ve retle sonuçlanan boşanma davası sırasında, mahkemece uzman incelemesi yaptırılmış; uzmanın 05.11.2010 tarihli raporunda velayetin anneye verilemesi yolunda görüş bildirilmiştir. Geçici velayet düzenlemesi davası 12.09.2011tarihinde açılmış; 02.04.2012 tarihli mahkeme hükmüyle velayet babaya bırakılmıştır. Toplanan delillerden; boşanma davası aşamasından sonra hem baba, hem de ananın başka kişilerle birlikte yaşamaya başladığı ve bu ilişkilerinden çocukları olma durumu iddia edilmiştir. Uzman incelemesi tarihi ile hüküm tarihi arasında kısa sayılabilecek bir zaman geçmiştir. Kuşkusuz aradaki bu dönemde koşullar değişmiş olabilir. Velayet düzenlemesi yapılırken; ana/baba yararıyla çocuğun yararı çatıştığı takdirde çocuğun yararına üstünlük tanımak gerekir....
Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Velayetin düzenlenmesi ile ilgili davada kesin yetki kuralı bulunmayıp ancak davalılar tarafından bu hususun ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde yetki hususu dikkate alınır. Hakim, yetkinin kesin olmadığı hallerde, bu hususu resen nazara alamaz. Davalıların yetkiye ilişkin bir itirazı bulunmamaktadır. Buna göre davanın, ilk açıldığı yer olan Manisa 2. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunu’nun 36/3. maddesi gereğince; Manisa 2. Aile Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....