Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, (TMK m.162), suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) belirtilen özel boşanma sebepleri ile bu kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebiyle boşanma talebine ilişkindir. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme fiilleri özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m. 166/1) sebebi de oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir....

    Hâkim tarafların ve çocukların yararlarını dikkate alarak bu düzenlemede gerekli gördüğü “değişiklikleri” yapabilir. ./. 2007/5741-2008/3057 -2- Aile mahkemesi (=yoksa Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemesi) hâkimi taraflar arasındaki düzenlemenin hangi bölümünü neden kabul etmediğini açıklar ve taraflardan gerekli gördüğü değişiklikleri yapmalarını ister.( GENÇCAN-Boşanma-2, s. 373) Anlaşmalı boşanma kararı bu değişiklikleri taraflar kabul ederse verilebilir. (GENÇCAN-TMK-2, s. 1291) O halde boşanmanın fer’i hükümlerine yönelik temyiz boşanma bölümünü de kendiliğinden içerir.Bu yüzden boşanmanın fer’i hükümlerine yönelik temyiz halinde bile anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) davasının doğası gereği olarak boşanma bölümünün kesinleştiğinden söz edilemez....

      Yapılan soruşturma ve toplanan delilerden; boşanma davası açılmadan önce davalının dava dilekçesinde gösterilen adresten ayrıldığı, gerçekte dava dilekçesinde gösterilen adreste değil, ...'nın ... ilçesine bağlı "... Köyünde" annesinin evinde oturduğu, dava dilekçesinde gösterilen ve tebligat yapılan adreste boşanma davasında ekonomik ve sosyal durumu hakkında kollukça yapılan araştırmada da davalının gösterilen adreste oturmadığının tespit edildiği, boşanma davasının açan kocanın bilerek davalının adresini yanlış gösterdiği, anlaşılmaktadır. Bu durumda kocanın hileye başvurarak gerçekte davalının hiç oturmadığı adrese tebligat yaptırmak suretiyle davalının yokluğunda (haberi olmaksızın) boşanma kararı aldığı, dolayısıyla yargılamanın iadesi sebebinin varit olduğu gerçekleşmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca açılan ve birleştirilerek görülen boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece, erkeğin asıl boşanma davasında, erkeğin boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına kadının nafaka ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin ön inceleme aşamasından sonra ileri sürüldüğü gerekçesiyle reddine karar verilmiş, kadının birleşen boşanma davasında ise kadının boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı tarafından, süresinde verilen cevap dilekçesiyle karşı boşanma davası açılmıştır. Asıl davada boşanma kararı verilmiş olması, karşı davadaki boşanma talebi hakkında karar verilmesi gerekliliğini ortadan kaldırmaz. Bu bakımdan karşı boşanma davası hakkında hüküm kurulması zorunludur. O halde, davalı tarafından süresinde açılan karşı boşanma davası hakkında toplanan deliller çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken bu hususta hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı erkek tarafından karşı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece karşı davanın kabulüne denilmekle yetinilerek karşı davada boşanma hükmü kurulmamış, sadece kadının davasında boşanma hükmü kurulmuş ve boşanmanın ferileriyle ilgili hüküm tesis edilmiştir. Karşı boşanma davası, asıl davadan bağımsız niteliktedir. Müstakil dava gibi görülüp, her dava hakkında ayrı ayrı boşanma hükmü kurulması zorunludur. Bu bakımdan, karşı boşanma davasında da boşanma hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususta hüküm tesis edilmemiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kocanın karşı boşanma davası hakkında bozmaya uyularak hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-karşı davacı (koca)'nın kendi boşanma davasının kabulü gerektiği yönündeki temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı (kadın)’ın temyizine gelince; Mahkemece, her iki davanın kabulü suretiyle verilen boşanma kararı, tarafların temyizi üzerine Dairemizce kocanın boşanma davasının reddi gerektiği belirtilerek bozulmuş bozma sebebine göre davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü incelenmemiştir. Hüküm kadının boşanma davası yönünden onanmadığına göre, bozulmakla tamamen ortadan kalkmıştır....

                Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, erkek ise karşı davasında evlilik birliğinin sarsılması (TMKm. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma, kadın birleşen davasında ise pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma talep etmiş, mahkemece verilen 22.01.2015 tarihli ilk hükümle, asıl davada kadının zina davasının ve haysiyetsiz hayat sürme davasının ve birleşen dosyada onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davalarının reddine, erkeğin karşı boşanma davasının reddine, kadının asıl davada ve birleşen davada Türk Medeni Kanunu’nun 166/1’e dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, kadının tedbir...

                  Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde de işbu karşılıklı boşanma davalarıyla birleştirilen 08.09.2014 tarihli ayrı bir boşanma davası daha açılmıştır. Mahkemece, davalı-davacı kadının kusurları yazılmak suretiyle erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının ise münhasıran karşı boşanma davasının da iddialarını ispatlayamadığından reddine karar vermiştir. Mahkemece, davalı-davacı kadının davasının ispat edememesi nedeniyle reddine karar verildiğine göre "ret" kararının, davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğin boşanma davasına mukabil açtığı 02.10.2014 tarihli karşı boşanma davasına münhasıran verildiği ve kadının 08.09.2014 tarihli birleşen boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Dava, karşı dava ve birleşen davalar birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

                    kesinleşmiş olduğu halde yeniden kadının boşanma davasına, nafakalara ve velayete yönelik hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduklarından bahisle her iki boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü istinaf edilmiş olup, bölge adliye mahkemesince kadının kusur ve tazminatlara yönelik istinaf talebinin kabulü ile erkeğin ağır kusurlu olduğuna ancak erkeğin boşanma davasında kusur gerekçesi düzeltilmek suretiyle erkeğin davasının kabulüne ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiş olduğundan erkeğin boşanma davasında yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelmiş ise de, kadının boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden konusuz hale gelen erkeğin boşanma davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar...

                      UYAP Entegrasyonu