Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, boşanma talepli dava dilekçesinde; düğünde kendisine takılıp davalı tarafından iade edilmek üzere alınan ve iade edilmeyen 22 ayar 4 adet ray bilezik, 14 ayar 14-15 gram büyük halka zincir ve 1 adet beşibiryerdenin dava tarihindeki değerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı kadına takılan ziynetlerin kendisi tarafından hiçbir zaman alınmadığını ve davacının müşterek haneden kendisi evde yokken ayrıldığını belirterek ziynet talepli davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacı kadının...

    KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- )Tarafların boşanma davalarına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2- )Boşanma kararına yönelik istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3- )Boşanma davalarına yönelik istinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 4- )Davalı davacı kadının ziynet eşyalarına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, Kocaeli 1. Aile Mahkemesinin 11/11/2021 tarih ve 2019/65 Esas ve 2021/585 karar sayılı kararının ziynet eşyalarına yönelik c/1,2,3,4,5 nolu hüküm fıkralarının KALDIRILMASINA ve bu konuda HMK'nun 353 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma ve ziynet alacağı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından, her iki dava ve feri' ileri ile ziynet alacağının red edilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-davacı(nın) tamamen kusurlu kabul edilerek, kocanın boşanma davasının kabulüne, davalı-davacının birleşen davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, mahkemece davalı-davacıya atfedilen kusurlu davranışlar yanında; davalı-davacının açtığı boşanma davasından 25.10.2011 tarihinde feragat etmesinden sonra, davacı-davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, eşinin hamilelik süreciyle ve müşterek çocuğun doğumu...

      Aile Mahkemesinin 2011/878 esas, 2011/850 karar sayılı dosyada boşanma ile 87 adet çeyrek altın ve 5 bileziğin aynen, olmadığı taktirde bedelinin iadesi amacıyla ziynet alacağı davası açıldığı, tarafların barışmaları üzerine kadın tarafından 15.11.2011 tarihinde boşanma ve ziynet alacağı davasından feragat edildiği anlaşılmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragatten dönülemez, yeniden talepte bulunulamaz. O halde davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasının tümden reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulu doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, boşanma talepli dava dilekçesinde; davalı ile 12.02.2009 tarihinde evlendiklerini, kendisinin intihar girişiminde bulunması üzerine hastaneye kaldırıldığını ve bu olaydan sonra müşterek haneye bir daha geri dönmediğini, düğünde takılan 25 gramlık 13 adet bilezik, 1 adet set takımı, 55 adet çeyrek altın olmak üzere ziynet eşyalarının müşterek evde kaldığını ve kendisine iade edilmediğini beyan ederek ziynet eşyalarının iadesini, iadesi mümkün olmazsa dava tarihi itibari ile bedeli olan 41.000,00 TL’nin ödenmesini talep ve dava etmiştir....

          Olayda, davacı ve davalı taraflar 25.08.2005 tarihinde evlenmişler, 24.11.2006 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Anlaşmalı boşanma davasında maddi manevi tazminat, nafaka, yargılama giderleri talep edilmemiş olması o davadaki haklara ilişkin olduğundan, bu davada davacı tarafından talep edilen ziynet eşyalarının, anlaşmalı boşanma davasının maddi, manevi sonucu olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Davacının dava açarak ziynet eşyalarını davalıdan istemesi konusunda yasal bir engel yoktur. Öte yandan davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını,daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanık beyanı ile ispat edememiştir....

            Dava, TMK'nın 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu durumu re'sen gözetir. Boşanma davalarında, usulüne uygun şekilde tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, delilleri tartışılarak, iddia edilen hangi vakıaların sabit görüldüğü ve hangi beyanlara itibar edildiği de açıklanmak ve tarafların kusur oranları belirtilmek suretiyle, tarafların tüm talepleri hakkında ve talepler aşılmadan, Anayasa'nın 141 ve HMK'nın 297 maddesine uygun şekilde yargısal denetime elverişli, gerekçeli ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmayacak şekilde karar verilmesi gereklidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile 28.837 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde taraflar arasında ... 2....

              İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili hükmün; asıl davanın ve ferilerinin kabulü, kusur belirlemesi, kendi maddi taleplerinin reddi, ziynet alacağının reddi, iştirak nafakasının miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

              Dava, kişisel eşya olduğu ileri sürülen ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkin olup, birlikte açılmış olduğu boşanma davasından ayrılmıştır. Yeni esasına kaydedilen iş bu davada, dava dilekçesi ve tensip zaptı davalı tarafa tebliğ edilmiş, ancak davalı taraf yasal cevap süresi içinde davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. Buna göre, mahkemece; davaların ayrılmasına dair ara kararı nedeniyle iş bu davanın, yeni bir dava olduğu ve yapılan tebliğ işlemine rağmen davalı tarafça yasal süresi içinde yetki ilk itirazında bulunulmadığı gözetilerek, davanın esasının incelenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu