Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2021 NUMARASI : 2020/127 ESAS, 2021/496 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI VE ÇEYİZ EŞYASI ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacının dava dilekçesinde özetle; davalı ile 24/03/2019 tarihinde severek evlendiğini, 22 ayar 7 adet her biri yaklaşık 20 gram olmak üzere toplamda 140 gram altın bileziklerin bir altın turanın 20 çeyrek ile 20.000 TL tutarında takılan paranın ve çeyiz eşyalarının tarafına verilmesini talep ederek dava açmıştır....

davacı evden ayrıldığında kendisine verilmediğini, ziynet eşyası ve paraların aynen iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Kişisel Eşya Alacağı-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, tazminatlar, nafakalar, ziynet ve kişisel eşyaların iadesi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların boşanma ve fer'ilerine yönelik yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların ziynet alacağı istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince hükmolunan ziynet alacağının miktarı 15.940,00 TL, reddedilen ziynet alacağı...

    Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, maddi tazminat, manevi tazminat ziynet eşyalarının iadesi, harç ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden boşanma, maddi tazminat, manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi, harç ve vekalet ücretine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438-7)....

      Aile Mahkemesinin 2018/11 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığını, ziynet eşyaları ile dava dilekçesinde tek tek saydıkları kişisel eşya ve çeyiz eşyalarının davalının zilyetliğinde olduğunu, ziynet eşyalarının nitelik ve miktarlarının ibraz ettikleri CD kapsamında bilirkişi incelemesi ile miktar, nitelik ve değerlerinin belirlenmesi gerektiğini, eşyalar için evde tespit yapılması taleplerinin olduğunu belirterek bilirkişi raporu ile tespit edilecek ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün değil ise fiili ödeme tarihindeki bedellerinin faizi ile davalı erkekten alınmasına, çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün değil ise bedellerinin faizi ile erkekten alınmasına karar verilmesine talep etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacı kadının kusurlu davranışları nedeniyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarından kaynaklı kusuru nedeniyle Büyükçekmece 3....

      Davalı cevap dilekçesinde özetle;Davacı ile 26/05/2006 tarihinde evlendiklerini, 14 yıldır süregelen bu evlilikten Nazlıcan Akdeniz, Esmanur Akdeniz, Muharrem Akdeniz ve İrem T3 müşterek çocuklarının bulunduğunu, evlilik birliği boyunca evine bağlı, eşine ve çocuklarına düşkün bir baba olduğunu, çiftçilik yaparak geçimini sağladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kendisinin davranışlarının değilde, davacı eşinin davranışlarının sebep olduğunu, eşinin kendisine ve çocuklarına karşı her zaman ilgisiz olduğunu, sebepsiz yere defalarca evi terk ettiğini, eşinin evi terk edip gittiğinden beri kendisi ile iletişim kurmadığını, çocuklarını kendisine karşı doldurduğunu ve çocuklarıyla olan iletişimini engellediğini, davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının iadesi veya bedellerinin iadesi talep edildiğini, her ne kadar takılan ziynet eşyalarının kendisinden zorla alınıp bozdurulduğunu söylemiş de böyle bir durum söz konusu olmadığını belirterek boşanma davasının reddine, müşterek...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi 02.11.2022 tarihli ara kararında, “Davacı vekilinin banka hesaplarına tedbir konulması talebinin davanın konusunun boşanma, nafaka, tazminat ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi talepli olduğu, bu haliyle taşınmazın aynına ilişkin talep olmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine” hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili 02.11.2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK md.26/1)....

      Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen tedbir nafakası uygun olduğu gibi tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesi de usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla, davalı karşı davacı kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı karşı davacı kadın karşı davasında ziynet eşyasının aynen iadesini talep etmiş olup, TMK 6. madde gereğince iddiasını ispatla yükümlüdür. Kadın ziynetleri erkeğin aldığını ve iade etmediğini iddia etmiş ise de iddiasını somut görgüye dayalı deliller ile ispatlayamamış olduğundan ilk derece mahkemesince ziynete ilişkin davanın reddine karar verilmesi, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı karşı davacı kadının ziynet eşyasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olup, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD'si 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD' si 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Somut davada, dava konusu edilen "2 adet Adana burması bilezik ile 9 adet 20'şer gram bilezik" talebi yönünden bunların davalı erkek tarafından evlilik birliği içerisinde alınıp bozdurulduğu ispatlanamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      GEREKÇE : Davanın konusu, (boşanma davasından tefrik edilen) ziynet eşyası alacağı talebine ilişkindir Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; kadın tarafından ziynet eşyası alacak talebine ilişkin davanın 31/07/2019 tarihinde birleşen boşanma davası ile birlikte açıldığı, boşanma davasının yargılaması sırasında 16/03/2021 tarihli duruşmada ziynet eşyası alacak davasının tefrikine karar verildiği, tefrik sonrasında harçların ikmal edildiği ve yargılamaya bu esas üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu