Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-davalı ...; boşanma talepli dava dilekçesinde boşanma ile birlikte bir kısım ziynet eşyalarının davalıda kaldığını, bir kısmının ise bozdurularak harcandığını beyan ederek dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen veya bedelinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-davacı ...; düğünde takılan ziynet ve paraların davacıda olduğunu, davacıda bulunmayan kısmının ise davacının belirttiği miktarda olmadığını ve yine davacının kabulünde olduğu gibi, düğün masrafları ve ortak harcamalar için kullanıldığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı-davalı ...'in ziynet eşyalarına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, davacı-davalı ...'in temyizi üzerine Yargıtay 2....
davacı evden ayrıldığında kendisine verilmediğini, ziynet eşyası ve paraların aynen iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2018/11 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığını, ziynet eşyaları ile dava dilekçesinde tek tek saydıkları kişisel eşya ve çeyiz eşyalarının davalının zilyetliğinde olduğunu, ziynet eşyalarının nitelik ve miktarlarının ibraz ettikleri CD kapsamında bilirkişi incelemesi ile miktar, nitelik ve değerlerinin belirlenmesi gerektiğini, eşyalar için evde tespit yapılması taleplerinin olduğunu belirterek bilirkişi raporu ile tespit edilecek ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün değil ise fiili ödeme tarihindeki bedellerinin faizi ile davalı erkekten alınmasına, çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün değil ise bedellerinin faizi ile erkekten alınmasına karar verilmesine talep etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacı kadının kusurlu davranışları nedeniyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarından kaynaklı kusuru nedeniyle Büyükçekmece 3....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Kişisel Eşya Alacağı-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, tazminatlar, nafakalar, ziynet ve kişisel eşyaların iadesi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların boşanma ve fer'ilerine yönelik yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların ziynet alacağı istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince hükmolunan ziynet alacağının miktarı 15.940,00 TL, reddedilen ziynet alacağı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FETHİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2014 NUMARASI : 2013/436-2014/1024 Uyuşmazlık; asıl davada, boşanma, tazminatı, nafaka ve ziynet eşyalarının iadesi, karşı davada ise boşanma, ziynet eşyalarının iadesi ve düğün giderlerinin tahsili istemine ilişkin olup, hüküm davalı-karşı davacı tarafça tazminat, nafaka ve ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, maddi tazminat, manevi tazminat ziynet eşyalarının iadesi, harç ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden boşanma, maddi tazminat, manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi, harç ve vekalet ücretine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438-7)....
Davalı cevap dilekçesinde özetle;Davacı ile 26/05/2006 tarihinde evlendiklerini, 14 yıldır süregelen bu evlilikten Nazlıcan Akdeniz, Esmanur Akdeniz, Muharrem Akdeniz ve İrem T3 müşterek çocuklarının bulunduğunu, evlilik birliği boyunca evine bağlı, eşine ve çocuklarına düşkün bir baba olduğunu, çiftçilik yaparak geçimini sağladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kendisinin davranışlarının değilde, davacı eşinin davranışlarının sebep olduğunu, eşinin kendisine ve çocuklarına karşı her zaman ilgisiz olduğunu, sebepsiz yere defalarca evi terk ettiğini, eşinin evi terk edip gittiğinden beri kendisi ile iletişim kurmadığını, çocuklarını kendisine karşı doldurduğunu ve çocuklarıyla olan iletişimini engellediğini, davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının iadesi veya bedellerinin iadesi talep edildiğini, her ne kadar takılan ziynet eşyalarının kendisinden zorla alınıp bozdurulduğunu söylemiş de böyle bir durum söz konusu olmadığını belirterek boşanma davasının reddine, müşterek...
Ş.. tarafların boşanma davası esnasında ziynet eşyasına ilişkin anlaşma yaptıklarını, davalının, ziynet eşyalarını, boşanma davası sonrasında, iade etmeyi kabul ettiğine ilişkin görgüye dayalı beyanları ile ispatlandığı; davalının, ziynet eşyalarının bedelini, boşanma esnasında 8.500TL senet ile ödediğine ilişkin iddiasını, davalı tanığı kardeşi E.. Y.. beyanıyla uyumlu olduğu, ancak, davalının, cevap dilekçesinde, davacı tarafa, boşanma davası esnasında yapılan ödemelerin, düğünde davacıya takılan paranın karşılığı olarak yapıldığını açıkladığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tanık beyanları ile, ziynet eşyalarının, davalıda kaldığının sabit olduğu, davalının aksini ispatlayamadığı, nazara alınarak ziynet eşyalarına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Somut olayda, davacının, evlilik birliğinin kurulması ve devamı amacıyla davalıya bağışladığı ziynet eşyasının iadesi isteminde bulunduğu, davacı tarafından davalı aleyhine açılan boşanma ve davalı tarafından davacı aleyhine açılan ziynet eşyasının iadesine ilişkin davaların halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, TMK uyarınca kurulmuş bir evlilik birliği bulunmaktadır. Davacı tarafından davalıya hibe edilen ziynet eşyasının iadesinin istendiği, bu isteğin aile yükümlülüklerine uymama sebebine dayandırıldığı görülmektedir. Buna göre, ziynet eşyasının iadesi sorunu, aile işlerinden doğmuş bir sorundur. (4787 S.K. 4. m.) O halde, dava Aile Mahkemelerinde görülmelidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Denizli 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen tedbir nafakası uygun olduğu gibi tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesi de usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla, davalı karşı davacı kadının tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı karşı davacı kadın karşı davasında ziynet eşyasının aynen iadesini talep etmiş olup, TMK 6. madde gereğince iddiasını ispatla yükümlüdür. Kadın ziynetleri erkeğin aldığını ve iade etmediğini iddia etmiş ise de iddiasını somut görgüye dayalı deliller ile ispatlayamamış olduğundan ilk derece mahkemesince ziynete ilişkin davanın reddine karar verilmesi, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı karşı davacı kadının ziynet eşyasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....