"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki boşanma ve karşı boşanma ile ziynet alacağı davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, tarafların boşanma davaları ve kadının ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2012 (Çrş.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen ziynet ve çeyiz eşya alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/1884 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet ve eşya alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/522) kaydedilmiştir. Davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davası boşanma davasının fer'isi olmadığından bağımsız olarak nispi karar harcına tabi olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince ziynet ve çeyiz eşya alacağı davası yönünden harcın tamamlattırılmaması (adli yardımlı ise gerekçeli kararda ziynet ve çeyiz eşyası davası yönünden nispi karar harcın haksız çıkan taraftan tahsil edilmesi gerekirdi) hatalı olmuştur....
Tarafların daha önce Trabzon Aile Mahkemesinin 2015/807 Esas, 2017/820 Karar sayılı karar ile boşandıkları, bu boşanma davasında dosyamız davacısının tam kusurlu, davalının ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, kararın bu haliyle 13/02/2018 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla davacının tam kusurlu olduğunun sabit olduğu, her ne kadar davacı davalının kusurlu olduğunu, boşandıktan hemen sonra evlendiğini, evlendiği şahısla evlilik birliği içinde görüştüğünü iddia etse de bu iddianın artık dikkate alınamayacağı, zira taraflar arsındaki boşanma davasının yukarıda anlatıldığı şekilde sona erdiği, davacının kusurun sabit olduğu, kusurlu tarafın maddi ve manevi tazminat isteyemeyeceği anlaşılmakla davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine; Ziynet eşyası yönünden ise davacının sonuçlanan boşanma davasında ziynet eşyası talep etmediği, nafaka ve davanın reddini talep ettiği, ziynet eşyası talebinin boşanma davasından ayrı bir dava olarak da açılabileceği, davacının yasal süre içerisinde...
Somut olayda 55.417,00 TL ziynet alacağının ödenmesine karar verilmiş olup, Bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası yönünden temyiz itirazlarına hasren yapılan incelenmesine gelince; Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, erkeğin davasının reddine ve kadının davasının kabulü ile boşanma ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı; erkek tarafından, her iki dava yönünden de istinaf edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, dava dilekçesinde iddia edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, söz konusu düğünde ve nişanda takılan takıların davacının üzerine takıldığını ve devamında davacının ziynet eşyalarını takıldığı an aldığını, müvekkilinin düğün ve nişan günü dışında söz konusu takıları görme imkanı bile bulamadığını, ziynet eşyalarının davacının iddialarının aksine müvekkili veya annesi tarafından kesinlikle alınmadığını, müvekkilinin dava dilekçesinde iddia ettiği takıların düğünde ve nişanda takılıp takılmadığı konusunda dahi bilgi sahibi olmadığını, tarafların evliliklerinin 4 aydan az sürdüğünü, davacının iddialarının hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "davacının ziynet alacağı davasının ispatlanamadığından reddine " karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki boşanma, çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
halinde şimdilik 1.000,00 TL ziynet bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, takibe konu ilamın kesinleşmediğini, tedbir nafakası dışında boşanma davasına bağlı fer'i alacakların kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını belirterek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece; boşanma ilamında hükmedilen vekalet ücreti ve ziynet alacağının ilamın ferileri niteliğinde olduğu, vekalet ücreti ve ziynet alacağı hükmün kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceğinden takibin vekalet ücreti ve ziynet alacağı yönünden iptaline, nafaka yönünden ise devamına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda; davacı kadının reddedilen ziynet alacağı 70.554,22 TL, kabul edilen ziynet alacağı 28.238,48 TL olup bölge adliye mahkemesince ziynet alacağı davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle tarafların ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Feragat ve kabul, 6100 sayılı Kanun'un 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2020/40 ESAS, 2021/208 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilikleri nedeniyle davacıya takılan 80 cm zincir, madalyon olarak bilinen altın kolye, altın küpeler, 5 adet çeyrek altın, 2 adet 22 gramlık altın bilezik'in davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının yanında götüren davacının herhangi bir ziynet eşyası kalmadığını, belirtilen ziynet eşyalarının gerçek dışı olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....