Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA:Davalı vekilinin 03/05/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, mal rejiminin tasfiyesi iin boşanma davası açılmış olmasının yeterli olmadığını, boşanma davası devam ederken açılmış olan mal rejiminin tasfiyesi davasında davasının sonucunun beklenmesinin gerektiğini, boşanma davası sonuçlanmadan mal rejimi davasının bir karara bağlanamayacağını, bu nedenle boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını, mal rejimi süresince eşlerden her birinin kendi malvarlığı üzerinde serbestçe tasarruf edip işlem yapabileceğini, ancak mal rejimi sona erdiğinde her bir eş diğer eşin edinilmiş malı üzerinde katılma alacağı hakkına sahip olacağını, müşterek konut olarak bildirilen ve tedbir konulan taşınmazın 3 yıl önce satıldığını, 3....

İhtiyaç duyulması halinde, değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Somut olaya gelince; eşler, 11.09.1991 tarihinde evlenmiş, 27.08.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir(TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı(743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1. m)....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, ilk derece mahkemesince, taraflar arasındaki boşanma davasının reddine karar verildiği, ret kararının kesinleştiği, dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, boşanma kararı kesinleşmedikçe mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilemez. Ancak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tasfiye gündeme gelir....

      Kişisel mallar yerine geçen değerler.” kanun gereğince kişisel mal sayılırlar. Öyle ise, eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında sahip oldukları her türlü mal varlığı onların kişisel malı kabul edilecektir (TMK m. 220/2) . Eşler arasındaki mal rejiminin ne zaman sonra ereceği de 4721 sayılı TMK’nın 225. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin 2. fıkrasında, mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejiminin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona ereceği belirtilmiştir. Yasal mal rejiminin tasfiyesi sırasında, alacağa ilişkin olarak iki taleple karşılaşılabilir. İlki katılma alacağı, diğeri ise değer artış payı alacağıdır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, mal rejiminin tasfiyesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı vekili Av. ... 08.03.2010 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda açıklanan nedenle REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 22.03.2010 (Pzt.)...

          Mahkemece, taraflar arasındaki yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı olarak boşanmasına ve mal rejiminin tasfiyesine karar verildiği görüşünden hareketle katılma alacağı talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; yabancı mahkeme ilamının boşanma hükmü ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası ile gösterilen hükme karşı kanun yoluna başvurulmakla, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Görülmekte olan davada, kararın istinaf yolu açık olarak (HMK m.297/1-ç) verildiği görülmekle, dosyanın istinaf incelemesi yapılması için, ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'ne gönderilmek üzere, ilk derece mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi....

              Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı 16.06.2010 tarihi itibariyle sona ermiştir....

                Gerek protokol içeriği gerekse hükme geçirilen mali hususlara ilişkin hüküm fıkrası ile tarafların karşılıklı anlaşmalarını bildirdikleri imzalarını taşıyan kararın verildiği son oturumdaki beyanları birlikte değerlendirildiğinde; mal rejiminin tasfiyesi konusunda bir düzenleme yapmadıkları, bu kapsamda davaya konu edilen 82 ada 2 parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki davalı adına tapuya kayıtlı taşınmaz için de bir düzenleme bulunmadığı görülmektedir. TMK.166/3.maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına da yasal bir engel yoktur....

                  Dava, Mülga 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Taraflar 18.05.1973 tarihinde evlenmiş, 01.05.1998 tarihinde açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması ve 08.07.1999 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Bu nedenle eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı 01.01.1998 tarihinde sona ermiştir. Uyuşmazlık konusu taşınmaz 743 sayılı TKM'nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 09.08.1985 tarihinde edinildiğine ve her ne kadar, dava dilekçesinde belirtilen uyuşmazlık konusu ... marka araca ait trafik kaydı getirtilmemiş olmakla beraber boşanma hükmünün 08.07.1999 tarihinde kesinleştiği ve mal rejiminin boşanma davasının açıldığı 01.05.1998 tarihinde sona erdiği gözetildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın BK'nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu