Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak bu hakkın dava yolu ile kullanılabilmesi, tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerekir. Somut olayda, taraflar arasında boşanma davası açılmış olmakla davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı doğmuştur. Ancak tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının sonucunun beklenmesi ve eldeki davanın boşanma davası için bekletici mesele yapılması gerekmektedir. (HGK.nun 27.06.2012 tarih 2012/8-268 E.ve 2012/420 K.) Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, mahkemece yazılı şekilde dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Somut olaya gelince; eşler, 02.03.2002 tarihinde evlenmiş, 26.12.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 06.10.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202). Tasfiyeye konu 22 AU 710 plakalı 2008 model Caddy marka araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 05.10.2007 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....

      Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK'nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2.maddesine göre boşanma davalarının açıldığı 09.04.2003 ve 16.03.2007 tarihleri itibariyle sona ermiştir....

        Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı TMK.nun ikinci kitabının birinci kısmının dördüncü bölümünün başlığı "Eşler Arasındaki Mal Rejimi" dir. Bu bölümün ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci ayırımları; sırasıyla "Edinilmiş Mallara Katılma", "Mal Ayrılığı", "Paylaşmalı Mal Ayrılığı" ve "Mal Ortaklığı" başlıklarını taşımaktadır. Söz konusu bölüm ve ayırımların altında yer alan bir çok kanun maddelerinde de "mal" ya da "malvarlığı" tabiri kullanılmıştır. Nitekim, 219.maddede "Edinilmiş Mallar", 220.maddede "Kişisel Mallar" ve 222/2.maddede "Paylı Mülkiyete Konu Mallar" hakkında düzenleme getirilmiştir. Sözü edilen kanunlar ile bölüm başlıkları ve kanun maddeleri bir bütün olarak ele alıp değerlendirildiğinde; "mal" tabirinden, eşlerin sahip oldukları ve mal rejiminin tasfiyesi davalarında konu edilebilecek, ekonomik değeri bulunan taşınır-taşınmaz varlıkların tamamının anlaşılması gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ...aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Eskişehir 3. Aile Mahkemesinden verilen 10.06.2010 gün ve 22/671 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekilleri ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen 586 ada 54 parselde 5 numaralı bağımsız bölüm ile 26 NN 321 plakalı aracın alımına vekil edeninin katkıda bulunduğunu açıklayarak, tapu kaydı ve araca ilişkin tescilin iptali ile 1/2 paylarının vekil edeni adına tescilini; olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 30.000 TL’nin boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsili ile vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir....

            Buna göre;Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmelidir....

            Kar payı ödemesi yapılmış veya karın şirkete yatırım olarak kullanılması durumunda, bu miktarların mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla ulaştığı reel değer belirlenerek mal rejiminin tasfiyesinde göz önünde bulundurulmalıdır. Ödenmiş kar payının mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olmaması durumunda ise; iddia ve savunma doğrultusunda toplanan tüm deliller, ailenin ekonomik ve sosyal statüsü, yaşam standardı ve hayatın olağan akışına göre aile harcamasında kullanıldığı kabul edilen makul miktar belirlenip çıkarıldıktan sonra, kalan miktarın mal rejiminin tasfiyesinde gözetilmesi gerekir. Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi geçen gerek görülürse mali müşavir, bankacı ve hesap bilirkişi veya bilirkişilerinden de yardım alınmalıdır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının ......

              Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki anlatım ve cevaba cevap dilekçesindeki talep nedeni ile usulüne uygun açılmış mal rejiminin tasfiyesi davası olmakla yargılama yapılmak sureti ile karar verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi ve Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan ve boşanma davasından bağımsız olarak açılan alacağa ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.03.2013 (Pzt.)...

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/719 esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığını, davalı eşin boşanma davası açılmadan kısa bir süre önce aile konutu olarak kullanılan taşınmazı müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla diğer davalıya sattığını, satış için müvekkilinin rızasının alınmadığını, müvekkilinin ev hanımı olarak ve babasından aldığı destek ile taşınmazın alınmasına katkıda bulunduğunu belirterek, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tesciline ve aile konutu şerhi konulmasına, taşınmaz üzerindeki mal rejiminin tasfiyesi ile tespit edilecek değerin yarısının müvekkiline iadesine, davalı eşin ödeme gücünün olmaması halinde taşınmazın yarı hissesinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu