WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma davasında sunulan protokol içeriği ve tarafların tazminat talepleri bulunmadığına ilişkin ifade, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.05.2009 gün 2009/2-158 Esas 2009/217 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi boşanmanın mali sonuçları üzerindeki anlaşma olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174.maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175.maddesinde düzenlenen yoksulluk ve 182.maddesinde düzenlenen iştirak nafakası talep haklarına ilişkindir. Boşanma dosyasındaki beyan boşanmanın fer’ilerine ilişkin olup, katılma alacağına konu taşınmaz bu beyan içinde değildir, mal rejimini kapsamamaktadır. Başka bir anlatımla, somut olayda boşanma dosyası içeriğindeki beyanlarla tarafların aralarındaki mal rejimini tasfiye ettikleri kabul edilemez....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Kural olarak anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimi hukukundan kaynaklanan anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler....

      Somut olayda; Toplanan ve sunulan deliller,uyap kayıtlarına göre;Taraflar arasındaki boşanma davasının Karşıyaka 3.Aile Mah.nde görülmeye devam edildiği,o dava dosyasındaki yetki itirazının reddedildiği,yine taraflar arasında görülen ve Manavgat 1.Aile Mah.nin 2021/630 Esas sayısı ile görülen boşanma dava dosyasında da yetki itirazı ile birlikte Karşıyaka 3.Aile Mah.ndeki dava dosyası ile birleştirme talep edildiği ve birleştirildiği,birleştirme kararına ilişkin istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mah.2.HD.nin 2022/ 1690 E-2022/1638 K.sayısı ile esastan reddedildiği ,yine Manavgat 1.Aile Mah.nin 2021/631 Esas sayısında görülmeye başlanan mal rejimine dayalı alacak davasında Karşıyaka Aile Mah.ne yetkisizlik kararı verildiği ve Karşıyaka 2.Aile Mah.nin 2022/356 Esas sayısına kayıt yapıldığı,böylece Karşıyaka Mahkemelerinde boşanma ve birleşen boşanma davaları ile mal rejimine dayalı diğer davanın görülmeye devam edildiği anlaşılmıştır....

      tasdik edilerek mahkeme kararının hüküm kısmının 5 inci maddesinde karşılıklı olarak tarafların birbirinden maddî manevî tazminat ve diğer mal varlığına yönelik talebi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde kullandıkları "..eşya, eşya bedeli, herhangi bir mal, katkı payı, katkı payı alacağı ve başka isimler altında talep edebileceğimiz hiçbir alacağımız yoktur." ifadesi ile boşanma dava dosyasında imzalı beyanlarında kullandıkları "diğer mal varlığına yönelik talebi" (mal) ifadesi Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre mal rejiminin tasfiyesini de kapsadığı, bahsedilen “ mal varlığı ''(mal) tabirinden mal varlıklarına ilişkin ayni ve kişisel hakların tamamının anlaşılması gerektiği, erkeğin boşanma davasında açıkça katkı payı, alacak talebi olmadığını beyan ettiği, davaya konu araç ve taşınmazların 01.01.2002 tarihinden sonra evlilik birliği içinde edinildiği bu nedenle edinilmiş mal kapsamında olduğu...

        Bölge Adliye Mahkemesince, davacının asıl amacının, boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil, taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptali olduğu, tasarrufun tarafları, eski karı-koca ve boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmiş olmadığı, tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlendiği, bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkânı olduğu,bu nedenle, boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmediğine ve tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlenmiş olduğundan yapılan tasarruf işlemlerinin mahkeme ilamının icrası niteliğinde olmayıp, alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik olduğundan ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile yapılan tasarrufların iptaline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden bahisle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,...

          Evlilik birliği içinde davalı adına edinilerek, boşanma sonrası satıldığı iddia edilen 07 E 1714 plakalı aracın belirtilen tarih aralığına ilişkin tescil evrakları getirtilmediğinden niza konusu aracın davalı adına alım satım tarihleri anlaşılamamaktadır. TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar, başka bir mal rejimi seçildiğini ileri sürmediklerine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar mal ayrılığı rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı, taşınmaz ve aracın satın alındığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....

            Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu taşınmazlar ve araç, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179)....

              TMK 206. maddesinde haklı bir sebep varsa hakimin, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu talep yönünden görevli mahkeme Aile mahkemeleri olup, taraflar arasında devam eden bir boşanma davası var ise bu talebin sadece boşanma davasının açıldığı Mahkemeden istenebileceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Mahkemece, davanın kaldığı yerden devamı ile talep hakkında ilgili yasal düzenlemeler ve eldeki dava tarihi itibariyle derdest olan boşanma davası gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

                Sözü edilen kanunlar ile bölüm başlıkları ve kanun maddeleri bir bütün olarak ele alıp değerlendirildiğinde; "mal" tabirinden, eşlerin sahip oldukları ve mal rejiminin tasfiyesi davalarında konu edilebilecek, ekonomik değeri bulunan taşınır-taşınmaz varlıkların tamamının anlaşılması gerekmektedir. Taraflar arasında görülen ... 2. Aile 2010/796 Esas ve 2010/1234 Karar sayılı boşanma dosyası incelendiğinde, duruşmada her iki tarafın alınan imzalı beyanlarında "..mal veya gelire dayalı hiçbir hak ve iddiam yoktur, hiçbir baskı, tehdit ve taciz altında kalmadan kendi hür irademle boşanmak istiyorum" şeklinde ifade verdikleri anlaşılmaktadır. Tarafların boşanma dava dosyasında imzalı beyanlarında kullandıkları "mal" ifadesi Yargıtay'ın ve Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre mal rejiminin tasfiyesini de kapsar. Zira bahsedilen “ mal '' tabirinden mal varlıklarına ilişkin ayni ve şahsi hakların tamamının anlaşılması gerekir....

                  Bunun dışında kalan çocukların velayetine, çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına, maddi ve manevi tazminata ve yargılama giderlerine ilişkin maddeleri ise açıkça ve ayrıca boşanma ilamının hüküm kısmında gösterilmiştir. Bu hal ve tarafların yargılamadaki beyanları dikkate alındığında protokolün mahkemece uygun bulunduğu; ancak, içeriği de evlilik birliği içinde edinilmiş herhangi bir mal olmadığı, bu nedenle taleplerinin bulunmadığı şeklinde olan 7.maddenin gerek bu ifade tarzı gerekse de mal rejiminin boşanmanın mali hükümlerinden olmaması nedeniyle hüküm fıkrasında bu kısmın ayrık tutulduğunun kabulü gerekmekte; bu hal anılan protokolün ve boşanma davasında gerçekleşen beyan ve belgelerin tümüyle mahkeme içi ikrar ve kesin delil olma niteliğini etkilememektedir....

                    UYAP Entegrasyonu