Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/445 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1983 yılında evlendiklerini, 3 çocuklarının olduğunu, davalının sadakatsiz davrandığını, düzenli çalışmayıp sorumluluklarını yerine getirmediğini, maddi olarak sömürdüğünü, fiziksel şiddet uyguladığını, biriktirdiği altın ve paraları elinden aldığını bu sebeple TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, 1.500 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 100.000 TL maddi-100.000 TL manevi tazminata, 400 gram altın, 2.000 TL para, 222.455 TL paranın iadesine, davalı adına kayıtlı tapu ve araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Davada temelden sarsılma unsuru gerçekleşmemiştir. Bu bakımdan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılmıyorum....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2760 KARAR NO : 2023/1982 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : FETHİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/926 ESAS DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki boşanma ve mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sırasında, Fethiye Aile Mahkemesi'nin davacının davalı adına kayıtlı taşınmaz,araç ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine yönelik 03.08.2023 tarihli kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İDDİA, SAVUNMA VE YARGILAMA SÜRECİ : Davacı vekili dava değerini 3.000,00- TL olarak bildirdiği 03.08.2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı adına olduğunu iddia ettiği taşınmaz, araç ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulması ve mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı talebinde...

    Mahkemece davacı-karşı davalı kadının ailesinin yanına yemeğe gidiyorum diyerek evden ayrılması ve bir daha eve dönmeyerek birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davrandığından bahisle boşanma kararı verilmiş ise de toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kadının birlik görevlerine yerine getirmeme amacıyla evine dönmediği ispatlanmamıştır.Fiili ayrılıkta tek basma boşanma sebebi sayılamaz.Davalı-karşı davacı erkeğin terke dayalı boşanma davası da bulunmamaktadır.Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru erkeğin davasında gerçekleşmemiştir. Bu durumda erkeğin boşanma davanın da reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

      Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiştir. Davalı kadına mahkemece kusur olarak yüklenen birlik görevlerini yerine getirmeme eylemi kadının hastalığından kaynaklı olması sebebiyle kadına kusur olarak yüklenemez. Türk Medeni Kanununun 166.maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda, erkeğin davasının reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davasında ilk derece mahkemesince; davacı kadının boşanma davasının kabulü ile fer'ilere karar verilmiş, hükmün davalı erkek tarafından tümüyle istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince “davacı tanık sözlerinin bir kısmının TMK m. 166/1 maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, davacı tarafından ileri sürülen vakıaların ispatlanamadığı” gerekçesiyle davacı kadının boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece taraflar arasında maddi sıkıntılar ve davalı kadının akrabalarının eve sık sık gelmesi sebebiyle anlaşmazlıkların çıktığı bunun sonucunda davacı erkeğin evi terk ederek başka evde yaşadığı, 3-4 yıldır ayrı yaşadıkları maddi sıkıntılar yaşadıkları, yaşanılan sıkıntıların sadece erkekten sadır olduğuna ilişkin kadın tarafından delil ileri sürülemediği gerekçesi ile taraflar eşit kusurlu bulunarak boşanmalarına karar verilmiş ise de; bu vakıalara davacı erkek tarafından dayanılmaması ve görgüye dayalı tanık beyanları ile de ispatlanamamış olması sebebiyle kadına kusur olarak yüklenemez. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan çekilmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

            KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Bu sebeple değerli çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

              KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Hükmün açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

                Evlilik henüz bir yılını doldurmadığından, davalının davayı kabulü sonuç doğurmaz (TMK.m.184/3) ve "evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılmasına" ilişkin yasal karineye esas alınamaz. Tanık beyanları da genel ve soyut nitelikte olup, maddi vakıalara istinat etmemektedir. Bu haliyle boşanma kararı verilmesine yeterli değildir. Birliğin temelinden sarsıldığını kabule yeterli delil ve ciddi sebepler bulunmamaktadır. Temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.15.10.2015...

                  UYAP Entegrasyonu