Dava; akıl hastalığı (TMK md. 165) olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı kadının; erkek yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2). Somut olayda; mahkemece davalı kadına kusur olarak yüklenen "müşterek çocukların bakım ve gözetimini gereği gibi yerine getirmemesi" eylemi, erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan, olayda davacı erkek yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır....
Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir. İstinaf aşamasında yapılan incelemede; davalı erkek tarafından Antalya 8. Aile Mahkemesi'nin 2020/107 esas sayılı dosyasında evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanma ve fer'ilerine dayalı olarak dava açıldığı, davacı kadın tarafından ise söz konusu dosyada evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle boşanma ve fer'ilerine dayalı olarak karşı dava açıldığı, davalı erkek vekilinin 03.02.2021 tarihli duruşmada; davalı erkek tarafından açılan 2020/107 esas sayılı boşanma davası ile işbu davanın birleştirilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir....
nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK.'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların müşterek çocuğu 31/10/2012 d.lu Yaşar Efe'nin velayet hakkının anneye verilmesine, müşterek çocuk ile baba arasında görüş günü kurulmasına,dava tarihinden kararın boşanma kararının kesinleşmesine kadar davacı kadın için aylık 200,00.TL, müşterek çocuk için aylık 150,00.TL tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra kadın için aylık 250,00.TL yoksulluk, müşterek çocuk için aylık 200,00.TL iştirak nafakası ile boşanma nedeni ile kadın lehine 5.000,00.'...
nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK.'...
ile davacı kadının kişilik haklarının zarar gördüğü, TMK.'...
T2 Çağlar'a ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermediği gerekçesiyle dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş olup eksiklik giderilerek dosya yeniden dairemize gönderilmiştir. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası (TMK. md. 166/1) ile davalı-davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının (TMK. md. 166/1) birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşamalarına karar verilmiş, kadın tarafından açılan birleşen davada ise boşanma talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Asıl ve birleşen her iki davada tarafların boşanma ve boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki istekleri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....
Davalı-karşı davacı erkek her iki dava ile fer'ileri yönünden 15.1.2016 tarihinde karar düzeltme isteğinde bulunmuş, davacı-karşı davalı kadın da 4.2.2016 tarihli dilekçesiyle yerel mahkemece lehine hükmedilmiş olan yoksulluk nafakası (TMK m. 175) ile maddi ve manevi tazminatlardan (TMK m. 174/1-2) feragat ettiğini bildirmiş, davalı-karşı davacı erkek de aynı tarihli dilekçesiyle hükmün boşanma yönünden kesinleştirilmesi talebiyle kadının davası ile verilen boşanma hükmü, kadın lehine verilen tedbir nafakası ve kendisinin reddedilen boşanma davası yönünden karar düzeltme isteğinden feragat ettiğini beyan etmiştir. 1-Davalı-karşı davacı erkeğin kadının davası ile verilen boşanma hükmü, kadın lehine verilen tedbir nafakası ile kendisinin reddedilen boşanma davası yönünden karar düzeltme isteğinden feragat etmiş olduğundan davalı-karşı davacı erkeğin bu yönlere ilişkin karar düzeltme isteklerinin reddine 2-Davacı-karşı davalı kadın erkek tarafın karar düzeltme isteği üzerine hüküm kesinleşmeden...
yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 5-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere velayeti anneye verilen müşterek çocuk......
b-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. c-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175)....