Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, Müşterek çocuğun 20/09/2020 tarihinden karar tarihine kadar davalı baba ile birlikte yaşadığı anlaşıldığından TMK 169....
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, ilk derece mahkemesince kabul edilen kadının kusurlu davranışları yanında, davalı erkeğin de ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, tek taraflı olarak düğünden vazgeçtikleri ve bunu sosyal medya üzerinden duyurdukları anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulü gerekir. O halde davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2019 NUMARASI : 2018/422 E 2019/562 K DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; tarafların 1991 yılından beri evli olduklarını, evlilik birliği kurulduktan üç yıl sonra taraflar arasında sorunlar yaşanmaya başladığını, müvekkilinin sabredip evlilik birliğini devam ettirmeye çalıştığını ancak düzelmeyeceğini anladığı için boşanma kararı aldığını, evlilik birliğinin davalının agresif ve geçimsiz tarafları nedeni ile bozulduğunu, öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne, izah ettikleri sebeplerle davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve davalı ile tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmaması nedeni ile boşanmalarına 50.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi zararların...
19/06/2017 tarihinde ihtar talebinde bulunduğu anlaşılmakla TMK'nun 164. madde koşullarının oluşmadığı gibi, aynı davada terk ve evlilik birliğinin sarsılması nedenlerine dayalı boşanma davasının birlikte açılamayacağı, zira davacı, ihtar isteğinde bulunmakla, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayıldığı, affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da TMK'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilemeyeceği, eşi ile geçinemediğini, birlikte yaşamlarının artık imkansız olduğunu ileri sürerek boşanmak isteyen kişinin, ortak hayatı devam ettirmek üzere eşine ihtarda bulunması da iyiniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle davacının terk nedeniyle TMK'nun 164. maddesi ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddine, müşterek çocuk yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar geçerli olmak üzere...
KARŞI OY Davalı kocanın hastalığı sebebiyle 7-8 yıldır davacı ile davalı arasında cinsel ilişki kurulamaması yüzünden davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) isteminde bulunulmuştur. Yerel mahkeme davalı kocanın şeker hastalığı sebebiyle erektil işlev bozukluğunun var olduğunu kabul etmekle beraber evliliğin iyi ve kötü günde birlikte olmayı gerektirdiğinden “evlenmeden sonra” oluşan bu hastalığın boşanma sebebi sayılamayacağı gerekçesiyle davanın “reddine” karar vermiştir. Değerli çoğunluk davacı kadın tarafından temyiz edilen hükmün “onanmasına” karar vermiştir. Devletler, hukuk politikasında boşanma sebeplerini belirlerken dayanacağı ilkeleri kendi toplumunun özelliklerini temel alarak saptamaktadır. Türk Boşanma Hukukuna yön veren “temel ilkeler” beş grupta toplanmaktadır: "İrade ilkesi", "kusur ilkesi" "evlilik birliğinin sarsılması ilkesi", (EGGER, s. 145-148, ...-Aile, s. 183-186.)...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2021 NUMARASI : 2020/1- 2021/371 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını, müşterek bir çocuklarının olduğunu, davalının evlilik birliğinin bir eşe yüklemiş olduğu görev ve sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline saygı göstermediğini, sürekli hakaret ettiğini, en küçük olaylardan kavga çıkardığını, davalının müşterek konutu terk edip gittiğini, davalının kusurlu eylemlerinden dolayı tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, evliliğin devamına imkan kalmadığını belirterek; tarafların...
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. 13. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş birçok konuda evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine yöneliktir. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; taraflardan davacı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava davacı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği, kadının ise kusurunun ispatlanamadığından bahisle reddedilmiştir. İlk davanın reddi nedeniyle, bu davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak davalı kadına bir kusur yüklenemez....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına küçük çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, müvekkili için aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 50.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini vekaleten arz ve talep etmiştir....
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır: 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu (TMK)’nun “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için; başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hale gelmiş bulunmasıdır....