in davalı kadın ile ilişki içerisinde olduğu belirtildiğinden ve bunun yanında diğer tanıkların beyanları ile soybağının reddi dava dosyası nazara alınarak tanık İsmal'in beyanlarına itibar edilmediği, birleşen dosyada; zina nedenine dayalı boşanma talebinin kanıtlanmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin ise davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçeleri ile davacı-davalı erkeğin zina nedenine dayalı boşanma talebinin hak düşürücü süre nedeni ile reddine, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talebinin şartlar oluşmadığından reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinin kabulü ile 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, birleşen dosyada davalı-davacı kadının zina nedenine dayalı boşanma davası ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine, çocuğun soybağının reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2020 NUMARASI : 2018/126 ESAS - 2020/143 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Aydın 1....
kurulmasının mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle ve davalının 10 yıl önce ortak konutu terk etmesi nedeniyle boşanmalarına, Asmin’in velayetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA ... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap-cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların ikinci evlilikleri olduğunu, kadının sürekli tartışma ortamı yaratıp evi sık sık terk ettiğini, erkeğin çocuklarının ve torunlarının ortak konuta gelmelerini istemediğini, erkeği aşağıladığını, hakaret ettiğini, başkalarının yanında küçük düşürdüğünü iddia ederek asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. II....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 23/09/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının müvekkili ile evlenip Almanya'ya giderek, müvekkilini terk ettiği tanık beyanlarıyla sabit olduğunu, davalının müvekkilini istemediğini, eviyle ilgilenmediğini, müvekkiline sevgi ve saygıyla yaklaşmadığını, tarafların evliliğinin fiilen yaşanmadığını, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, davalının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin sona erdiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmadığı gibi (TMK m. 166/1) bu yönde bir ıslah talebi de bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının eşini tehdit etmesi nedeniyle tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının kabulüne, erkek lehine manevi tazminata hükmedildiği, davalı kadın tarafından hükmün tüm yönleriyle istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından erkeğinde evi terk ettiği, ailenin ekonomik varlığını tehlikeye sokacak şekilde borçlandığı, evliliği devam ettirmek istemediğini söylediği...
Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; erkek ve kadının boşanma davalarının reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; erkeğin reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma istemine, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemlerine ilişkindir....
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı karşı davalı kadının kusurunun bulunmadığı, davalı karşı davacı erkeğin tam kusurlu bulunduğu 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu m. 166 f. I hükmü kusur yerine evlilik birliğinin onarılmaz biçimde sarsılmasını temel aldığından kusurlu tarafa da boşanma davası açma hakkı verilmiş ise de Yargıtay, bu değişikliği tam kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek görüşündedir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. (Bkz....
Hukuk Dairesi'nin 21/06/2018 tarihli 2016/20457 Esas sayılı ilamı) Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesi kararında da ifade edildiği üzere; dinlenen tanıkların beyanlarından, davalı kadının taklaşık 8- 9 yıl önce müşterek haneyi terk ettiği, davacının geri döndürmek için yaptığı girişimlerin sonuçsuz kaldığı, istinaf dilekçesinde şiddet ve kötü muamele nedeniyle davalının evi terk etmeye mecbur kaldığı savunulmuş ise de, davalının haklı sebeple evi terk ettiğine dair cevap dilekçesinde herhangi bir vakıaya dayanmadığı ve bu hususta dosya kapsamında bir delil de bulunmadığı, mevcut haliyle davalının evlilik birliğini devam ettirmek istemediği için müşterek konutu terk ettiğinin anlaşıldığı, kadının birlik görevlerinden kaçınmak amacıyla evi terk etmesinin tabidir ki boşanma sebebi olduğu; davacıya atfı kabil bir kusurun varlığının kanıtlanamadığı, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı,...