"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık; evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
BOŞANMA DAVASI YARGILAMASI SIRASINDA TARAFLARIN BARIŞMASIHAKIMIN VICDANI KANAATIBOŞANMADA OLAYLARIN HOŞGÖRÜ ILE KARŞILANMASIBOŞANMA IÇIN EVLILIK BIRLIĞININ TEMELDEN SARSILDIĞININ KUŞKUYA YER VERMEYECEK AÇIKLIKTA OLMASI GEREKTIĞITÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) (743) Madde 150TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) (743) Madde 134 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Ankara Asliye 19.Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 10.3.2000 gün ve 1995/485 E.2000/130 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 23.6.2000 gün ve 2000/6857-8609 sayılı ilamiyle; (...Boşanma davası devam ederken taraflar barışmış bir araya gelmişler ve bu suretle dava sebebi olarak gösterilen olaylar davacı tarafından hoşgörü ile karşılanmış olmasına göre boşanmaya karar verilmesi doğru değildir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda...
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 23/05/2014 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 31/01/2013 d.lu Tugay Naki isimli bir müşterek çocuklarının olduğu, taraflarca karşı eşin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
Asıl dava, TMK'nın 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet alacağı, karşı dava ise TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine, ilişkindir. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK 114/1- d md.) olup, bu husus kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (HMK 115/1 md.)...
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 08/02/1980 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 4 ergin müşterek çocuklarının olduğu, davacı kadın tarafından davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
Bölge adliye mahkemesince gerekçeye esas alınan tanık Turgut’un beyanlarının bir kısmı soyut ve Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Davacı- karşı davalı kadının bir kusuru ispatlanamamıştır. Davalı-karşı davacı erkek ise temyize gelmediğinden kusuru kesinleşmiş olup erkek tam kusurludur. Açıklanan sebeplerle, davalı- karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, kabulü doğru görülmemiştir. Ne var ki, davacı-karşı davalı kadının boşanma davası temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, davalı-karşı davacı erkeğin davası boşanma yönünden konusuz kalmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkeğin tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise sebep saiki açıklanamayan ve inandırcı olmaktan uzak izahatlerden ibarettir. Bu nedenle davalı kadına kusur yüklenemez. Eşine hakaret eden davacı erkek, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan davalı kadın vekili Av. T4 ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermemektedir. Boşanma davası açmak ve açılan davayı takip etmek kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Bu bakımdan vekaletname de bu hususta özel yetkiyi gerektirir (HMK m.74). O halde, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi gereğince boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için davalı vekiline süre verilmesi, bu süre içinde vekaletname verilmez veya asıl yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmez ise, gerekçeli kararın asıla tebliği sağlanılıp, yasal istinaf süresi de beklenildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Oysa dinlenen davalı-karşı davacı kadın tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Fiili ayrılık ise başlı başına boşanma sebebi değildir. Bu itibarla davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....
Davacının diğer iddialarına yönelik dinlenen tanıkların sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 inci maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, davacıdan duyuma dayalı izahlardan ibarettir. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Her ne kadar davalı kadın cevap dilekçesinde öncelikle boşanma isteminde bulunmuş ise de boşanma davasında, davalının kabul beyanı ancak "anlaşmalı boşanma " hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasında hükme esas alınabilir, eldeki dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı açıldığından ve karşı dava açılmadığından davalının kabul beyanı geçerli değildir. Bu nedenle yukarıda açıklanan şekilde ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde delillerin taktirinde isabetsizlik bulunmamış olup davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....