HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/3383 KARAR NO : 2019/308 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOMARZA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2018 NUMARASI : 2018/35 ESAS - 2018/95 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 10/11/2011 tarihinde evlendiklerini, iki çocuklarının bulunduğunu, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davalının haysiyetsiz yaşama-zina sebebiyle boşanmalarına, lehine 15.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; zina nedenine dayalı boşanma kararı verilmemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, tazminatların ve kişisel ilişkinin süresi yönünden, davalı kadın tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, zina (TMK m.161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK.m.163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davacı, davalının zinası nedeniyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı dava kabul edilmiş, zina sebebine dayalı boşanma konusunda ise bir karar verilmemiştir....
DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda, "Davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verilmek sureti ile her iki dava kabul edildiği halde, hükmün gerekçesinde dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olarak nitelendirilerek, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma kararı verildiği belirtilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m.297). Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının 2015-2016 yılları arasında sürekli olarak ve kimi zaman iki farklı erkek ile aynı anda olmak üzere ... ve ... isimli erkeklerle görüşüp mesajlaştığını, bu eylemin haysiyetsiz hayat sürme olarak kabul edilmesi gerektiğini, kadının iddialarının hiç birini ispat edemediğini, gayri ahlaki bir yaşam tarzı benimsemiş olup velâyetlerin babaya verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası, velâyetler, nafakalar, reddedilen maddî ve manevî tazminatlar ve İlk Derece Mahkemesince haysiyetsiz hayat sürme talepli olarak açılan boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu yönünden kararı istinaf etmiştir. 2....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, erkek ise karşı davasında evlilik birliğinin sarsılması (TMKm. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma, kadın birleşen davasında ise pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma talep etmiş, mahkemece verilen 22.01.2015 tarihli ilk hükümle, asıl davada kadının zina davasının ve haysiyetsiz hayat sürme davasının ve birleşen dosyada onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davalarının reddine, erkeğin karşı boşanma davasının reddine, kadının asıl davada ve birleşen davada Türk Medeni Kanunu’nun 166/1’e dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, kadının tedbir...
Maddesine göre "Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir." Kusur yönünden; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların TMK'nun 163. Maddesi uyarınca suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine ve TMK 166. maddesine dayalı olarak boşanmalarına, karar verilmişse de; davalının adli sicil kayıtları incelendiğinde davalının uyuşturucu madde kullanımına dair suç tarihlerinin dava tarihinden sonra sonra olduğu bu nedenle davalı hakkında TMK 163....
HAYSİYETSİZ YAŞAM SÜRME SEBEBİNE DAYALI BOŞANMA DAVASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 163 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı-davacı(kadın) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı(kadın)'ın kendi açtığı birleştirilen boşanma davası hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Kocanın boşanma davasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı-davalı kocanın boşanma davası münhasıran "haysiyetsiz hayat sürme" sebebine (TMK md. 163) dayanmaktadır....
gerçekleştirdiğine dair dosyada başkaca bir somut delile de rastlanılmadığı, erkeğin zina nedenine dayalı açmış olduğu boşanma davasını ispatlayamadığı, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davasının, mevcut dosyada sübut bulmadığı, kadının küçük düşürücü bir suç işlediği ya da haysiyetsiz hayat sürdüğü yönündeki iddiaların mevcut delillerle ispatlanamadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen kadın eş yararına maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, manevî tazminat şartlarının oluşmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; erkek eşin zina ve suç işleme haysiyetsizce hayat sürme hukuki nedenine dayalı boşanma davasının reddine kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilesine, çocukların her biri yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı kadının suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme hukuki nedenine(TMK.163. md.) dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Nüfus kaydına göre davalı ...’ın boşanma kararı verilmesinden sonra hüküm henüz kesinleşmeden 02.02.2014 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde evlilik ölümle sona ermiş, davacı tarafından açılan boşanma davası konusuz kalmıştır. Davalı erkek mirasçıları tarafından dosyaya sunulan temyiz dilekçesinde Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi gereğince kusur belirlemesi yönünden davaya devam edeceklerini beyan etmişlerdir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeni ile boşanma davasının kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanamayacağı, tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ıncı maddeleri, 163 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....