Mahkemece, davacı karşı davalı ... ’nin elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine, davalı-karşı davacı ...’ın davasının kabulü ile, intifa hakkının terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davacı-karşı davalı ... vekili temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir (TMK m.795)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sağ Eşe İntifa Hakkı Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayalı aile konutunda miras payına mahsuben sağ kalan eşe intifa hakkı tanınmasına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.03.2013 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki intifa hakkına elatmanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.07.2009 gün ve 2009/7808-8757 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacının dava konusu dubleks meskende 28.09.1995 tarihinden bu yana intifa hakkı sahibi olduğunu, davalının davacının oğlu ... ile evli iken aralarında İstanbul 1....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı lehine uygulanan süresiz intifa hakkının 15 yıl süreli olarak düzeltilmesine, bu şekilde intifa hakkının tesisine dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir malvarlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir....
Her ne kadar davalılar karı-koca olup 1999 yılında boşanmış ve 2005 yılında tekrar evlenmeleri üzerine davalı kocanın (özür mahiyetinde) işbu taşınmaz üzerinde eşi lehine intifa hakkı tesis ettiği savunulmuş ve bu husus bir kısım davalı tanıklarınca beyan edilmiş ise de davalıların boşanma (1999) ve yeniden evlenme (2005) tarihlerinden ve araya inşaat sözleşme görüşmeleri girdikten çok sonra 24.10.2011 tarihinde intifa hakkının tanınması makul karşılanabilecek bir "özür mahiyetinde" kabul edilemez. Gerçekten özür dilemek ve bunun göstergesi olarak intifa tesis etmek isteyen koca, boşanma tarihinden itibaren 6 yıl beklemez. Kaldı ki bizzat davalının kardeşi olan tanık ...'in "... öbür taraf (müteaahit) ile anlaşamadığı için bu durum ortaya çıktı, (Ümmühan) ablamın intifa hakkı olduğu için şu anda inşaat yapılamamaktadır" şeklindeki beyanı da intifa hakkı tesisinin yasal amacına yönelik olmadığını ortaya koymaktadır....
Aile Mahkemesi'nin 2006/781 esas sayılı dosyasında sundukları anlaşmalı boşanma protokolünün mahkemece onaylandığını, ve kararın hüküm kısmında 5 bent halinde yer aldığını, fakat davacının boşanma kararında yer alan devir yükümlülüklerini yerine getirmediğini, takipte boşanma ilamında yer alan davacı tarafından kendisine yapılması gereken devir ve tescil gibi hususların gerçekleştirilmesi talebinde bulunduğunu, davacının taşınmazlardaki hisseleri ve devretmesi gereken intifa hakkı devir borcu olduğunu, ilamda sadece kendisinin alacaklısı olduğu hususları talep ettiğini, mülkiyet ve intifa hakkını mahkeme kararının kesinleşmesi ile kazandığını, protokole uygun boşanma ilamının takip konusu yapılabileceğini, davacının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; İstanbul Anadolu 6....
Kanunda aksine bir düzenleme bulunmadıkça intifa hakkına ilişkin hükümler oturma hakkına da uygulanır. Türk Medeni Kanununun 794'ncü maddesi hükmüne göre; intifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabilir. Sadece taşınmazlar üzerinde kurulabilen oturma hakkı aynı Yasanın 795'nci maddesi gereğince de tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Taşınır ve taşınmazlarda intifa hakkının kazanılması ve tescilinde, aksine bir düzenleme olmadıkça, mülkiyete ilişkin hükümler uygulanır. Kanuni intifa hakları hariç, intifa hakkı tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Başka bir ifade ile, taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasında (TMK. m. 705) olduğu gibi, intifa hakkının kazanılması için tapuya tescil zorunludur. Tescil, bunu amaçlayan resmi şekilde düzenlenmiş bir sözleşmenin varlığını gerektirir. Resmi şekil, intifa sözleşmesinin geçerlililik (sıhhat) koşuludur....
in satın aldığı pay üzerine aynı tarihte..... lehine tesis ettiği intifa hakkının da danışıklı olduğunu belirtmek suretiyle terkinini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, şufa hakkının kullanılmasından kaynaklanan tapu iptal tescil davasının kabulüne karar verilmiş, intifa hakkı bedeli verilen kesin süre içerisinde ödenmediği gerekçesiylede intifa hakkının terkini istemi reddedilmiştir. Hükmü davacı, intifa hakkının terkini isteminin reddine dair verilen kararın yerinde olmadığını belirterek temyiz etmiştir. Temyiz incelemesine konu olan dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür....
Hukuk Dairesi tarafından istemin "boşanma protokolüne dayalı tapu iptali ve tescil ile alacak" olduğu gerekçesiyle, temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş ise de, mahkemece dava, ikrah altında yapılan hukuki işlemlerin iptali ve tescil talebi olarak nitelendirildiği gibi, davacının da 22.02.2011 tarihli dilekçesinde, davasının boşanma protokolüne dayalı olmadığını açıkça belirttiği ve hükmün Asliye Hukuk Mahkemesince verildiği anlaşılmıştır. Bu sebeple, temyiz incelemesi görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait ise de, bu daire tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden, dosyanın görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay (Hukuk Daireleri) Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 02.10.2013 (Çrş.)...
KARAR Davacı, davalının eski eşi olduğunu, 29.1.2010 günlü kararla boşandıklarını, boşanma protokolüne göre vermesi gereken aracın verilmediğini, aracın sonradan kaza sonucu pert olduğunu bildirerek pert bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının eski eşi olduğunu, 29.1.2010 günlü kararla boşandıklarını, boşanma protokolüne göre vermesi gereken aracın verilmediğini, aracın sonradan kaza sonucu pert olduğunu bildirerek pert bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davanın konusu boşanma protokolünün ifası olduğuna göre davaya bakmaya görevli mahkeme aile mahkemesidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında, taraflar ileri sürmese dahi resen dikkate alınmalıdır. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....