Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BOŞANMAORTAK HAYATIN YENİDEN KURULAMAMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davalarında, boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa, eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. Toplanan delillerden koca tarafından açılan ilk davanın reddedildiği, kararın 11.05.2004 tarihinde kesinleştiği, kesinleşmeden itibaren üç yıllık sürenin geçtiği ve bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır....

    AYRILIK NEDENİYLE BOŞANMAORTAK HAYATIN YENİDEN KURULAMAMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, eylemli ayrılık nedeniyle boşanma davası niteliğindedir. (TMK m. 166/son). Bu davada boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa; evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır. Bu durumda, eşlerden birinin açacağı boşanma davası sonucu boşanmaya karar verilir....

      Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

      Burada; 4721 sayılı Kanun'un boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması boşanma kararı verilebilmesi için yeterlidir. Eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davalarında kusur belirlemesi boşanmanın eki niteliğindeki istekler yönünden önem taşımaktadır. 4. Eldeki davada; davacı erkeğin daha önceden açtığı boşanma davası reddedilmiş, redde ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçmesine rağmen ortak hayat yeniden kurulamadığı gerekçesiyle erkek eş tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca eylemli ayrılık nedeniyle boşanma davası açılmıştır....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2020/483 ESAS - 2021/171 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULMAMASI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1987 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden Yasin ve Furkan ismindi iki çocuğu bulunduğunu, evlilik birliğini temelinden sarsan anlaşmazlıklar neticesinde ortak hayatı bitirme zorunluluğu hasıl olması neticesinde müvekkili tarafından 04/10/2003 tarihinde Trabzon 1....

        Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine göre, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanma kararı verilir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak geçen üç yıl zarfında ortak hayatın yeniden kurulmuş olduğunun kabul edilebilmesi için, tarafların bu amaçla bir araya gelmiş ve birlikte yaşamış olmaları, evlilik birliğinin amacına uygun olarak tesis edilmiş olması, bu hususların delilerle ispatlanmış bulunması gerekir. Davacı erkek tarafından daha önce açılan boşanma davası reddedilmiş, karar 10/06/2010 tarihinde kesinleşmiş; Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine dayalı işbu dava ise 12/04/2016 tarihinde açılmıştır....

          , tarafların TMK'nın 166 son maddesi uyarınca ortak hayatın yeniden tesis edilememesi nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          , tarafların TMK'nın 166 son maddesi uyarınca ortak hayatın yeniden tesis edilememesi nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İstinaf Sebepleri Davalı-davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı boşanma protokolü ile kadının oturduğu evin kira ve aidatını erkeğin ödemesi konusunda anlaştıklarını, protokolde kadının evlenmesi halinde kira ve aidatın ödenmeyeceğine dair hüküm bulunmadığını, evde ortak çocukların da yaşadığını, erkeğin ekonomik durumunun çok iyi olduğunu ve ortak çocuklarla baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddinin yerinde olmadığını belirterek; anlaşmalı boşanma hükmündeki davalı-davacının oturduğu evin kira ve aidatının davacı-davalı tarafından ödeneceğine dair hükmün kaldırılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2018/7 ESAS - 2021/244 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (ORTAK HAYATIN YENİDEN KURULMAMASI SEBEBİYLE) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1989 yılında evlendiklerini, davalının ilgisiz davranışları, evlilikle ilgili üzerine düşen görevlerini yerine getirmemesi sebebiyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, müvekkili tarafından Trabzon Aile Mahkemesine boşanma davası açıldığını, boşanma davasının davalı kadının açmış olduğu nafaka davası dosyası ile birleştirildiğini, müvekkili tarafından açılan boşanma davasının reddedildiğini, nafaka yönünden ise hüküm kurularak kesinleştiğini, tarafların dava açılmadan önce de uzun yıllar ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin ortak konutta istenmediğinden dolayı...

            UYAP Entegrasyonu