Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve birleşen velâyetin tedbiren verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının asıl boşanma davasının kabulüne, erkeğin karşı boşanma davası ile birleşen velâyetin tedbiren verilmesi davasının reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının asıl boşanma davasının kabulüne, erkeğin karşı boşanma davası ile birleşen velâyetin tedbiren verilmesi davasının reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir....

    hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davacı-karşı davalı kadın 08.11.2018 tarihli celsede, karşı taraf ile boşanma ve fer'îleri konusunda anlaştıklarını, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, ortak çocuk yararına 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek; erkeğin boşanma davasının reddine, kadının davasının kabulü ile boşanmaya ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesinin bu kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince erkeğin boşanma davasının kabulüne, kadının boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir....

        Temyiz Sebepleri Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığını ve hükme esas alınamayacağını, kadının birleşen davasını ispatlayamadığını, evlilik birliğinin sarsılmasında kadının kusurlu olduğunu ileri sürerek kadının birleşen boşanma davasının kabulü, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velâyet kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında karşılıklı görülen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında tarafların kusurlu olup olmadığı, kadının birleşen boşanma davasının kabulü, erkeğin karşı davasının reddinin yerinde olup olmadığı, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesi, kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2019 NUMARASI : 2017/558 E 2019/741 K DAVA KONUSU : Boşanma-Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf istemlerinin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....

          Aile Mahkemesinin 2018/396 Esas, 2018/499 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararının 04.10.2018 tarihinde kesinleştiğini, tarafların düzenledikleri protokole göre ortak çocuk için aylık 1.250,00 TL iştirak nafakası ödendiğini, açılan davanın iştirak nafakasının indirilmesi davası olduğunu, davacının işlerinin bozulduğunu, nafaka ödemelerini ekonomik sıkıntılar nedeniyle düzenli olarak ödemekte güçlük çektiğini, davacının ekonomik koşullarının değiştiğini, gelir durumunun mevcut nafaka borçlarını ödemesinde maddî ve manevî olarak sıkıntıya girmesine neden olduğunu belirterek davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile ortak çocuk ... için kararlaştırılmış olan aylık 1.250,00 TL iştirak nafakasının talep de nazara alınarak 250,00 TL indirilmek suretiyle dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL ye indirilmesine, bu miktarın talep doğrultusunda her yıl asgari ücrete yapılan ücret (artış) oranında kendiliğinden artırılmasına, likit olmayan ve ortak çocuğa ilişkin...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma, toplanan delillerle "davalı-karşı davacı kadın eşin, davacı-karşı davalı erkek eşe karşı, 13.11.2013 tarihinde diğer bir deyişle erkek eşin boşanma davasından sonra ve fakat kadın eşin boşanma davasından önce gerçekleşen fiziksel şiddet eyleminin tarafların kusurlarının belirlenmesinde değerlendirilmesi gerekmekte ise de, erkek eşin boşanma davası yönünden dikkate alınamayacağı, bu durumda davacı-karşı davalı erkek eşin boşanma davası yönünden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı-karşı davacı kadın eşin, eşinin güvenini sarsacak davranışlarda bulunduğu, "Ne biçim adamsın" diyerek aşağıladığı anlaşılmaktadır...

              Özel boşanma sebepleri ise kendi içinde mutlak özel boşanma sebepleri (zina-TMK m. 161, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış-TMK m. 162, suç işleme-TMK m. 163 ve son olarak terk-TMK m. 164) ve nispi özel boşanma sebepleri (haysiyetsiz hayat sürme-TMK m. 163 ve akıl hastalığı TMK m.163) şeklinde ayrıma tabidir. Bu ayrımların asıl önemi; hâkimin, somut olayda evliliğin çekilmez hâle gelip gelmediğini incelemesinin gerekip gerekmediği noktasında kendini gösterir. Kanun koyucu özel mutlak boşanma sebepleri konusunda belirli bir olayın gerçekleşmesi şartını aramıştır. Özel mutlak boşanma sebebine dayalı bir davada “kanunun aradığı belli şart” gerçekleştiği takdirde artık hâkim, genel boşanma ve özel nispi boşanma sebebine dayalı davaların aksine “evliliğin çekilmez hale gelip gelmediğini” incelemeksizin boşanma kararı vermek zorundadır. Zira kanun koyucu; özel mutlak boşanma sebeplerinden birinin varlığı hâlinde, ortak hayatın çekilmez hâle geldiğini kabul etmiştir....

                Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse, artık bu davranışlar boşanma hükmüne esas alınamaz. Boşanma davalarında af olgusunun gerçekleştiğinin kabul edilebilmesi için öncelikle bu yönde bir iddia ve bu iddianın; kayıtsız şartsız bir irade beyanı, eğer yoksa en azından affı gösterir nitelikte tutum ve davranış ile ispatlanmış olması gerekmektedir. Genel bir ifadeyle af niteliğinde sayılabilecek davranışlar; barışmış olmak, af iradesini göstermek, hoşgörü ile karşılamak ve olaylara rağmen birliği sürdürmek şeklinde ifade edilebilir. Eşlerin evlilik birliğini kurtarmak maksadıyla birliğin devamı yönünde iyi niyetli girişim ve barış müzakerelerinin boşanma davalarında af niteliğinde sayılamayacağı kuşkusuzdur. Boşanmaya sebep olan olayların hoşgörü ile karşılanması nedeniyle af gerçekleşmeli ve bunun sonucunda da; tarafların yeniden birlikte olmaları yani ortak hayatın yeniden kurulmuş olması gereklidir. 23....

                  CEVAP Davalı davacı erkek vekili cevap ve birleşen davada dava dilekçesinde özetle; davacı davalı kadın tarafından daha önceden boşanma davası açılarak reddedildiğini, müvekkiline bu eylemler nedeni ile kusur izafe edilemeyeceğini, kadının evlilik birliğinin yeniden tesisini engellediğini, evi terk etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, her fırsatta sebepsiz yere evi terk ettiğini, ailesinin yanına gittiğini, müvekkilini maddî dar boğaza sürüklediğini, ortak konuta gelmemekte ısrar ettiğini, birlikte yaşamaktan kaçındığını, ailesinin birliğe müdahalesine sessiz kaldığını, iki sene önce müvekkili tarafından ortak hayat kurulması için girişimde bulunulduğunu, kadının ...'ya taşınılması talebi üzerine müvekkilinin ...'...

                    UYAP Entegrasyonu