Mahkemesi'nde 2 C 119/04p-5 nolu kararla 24.09.2004 tarihinde anlaşmalı boşandıkları, evlilik malları bakımından da uzlaşma sağlandığı, anılan boşanma kararı ile eki olarak karara yazılan uzlaşma tutanağının tenfizinin de yapıldığı açıklanarak davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar 01.08.1986 tarihinde evlenmişler, yabancı mahkemede 24.07.2004 tarihinde açılan ve 19.11.2004 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlardır. Boşanma kararının tanınmasına ilişkin davanın ise, 09.03.2009 tarihinde kesinleştiği belirlenmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı 27.04.2004 tarihinde sona ermiştir....
Kanunun bu açık hükmü gözetildiğinde başlangıç tarihi olan boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi eşler arasında sona ermiş olsa bile zaman aşımı işlemeyeceğinden (duracağından) ve boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar da bu duruma devam edeceğinden ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren TBK'nun 146. maddesinde öngörülen zaman aşımı işlemeye başlayacaktır. Yani zaman aşımının başlangıç tarihi saptanan bu olgu karşısında boşanma kararının kesinleştiği tarih olarak kabul edilmesi uygun olacaktır. Buna göre, eşlerin birbirlerinin mal varlıklarının edinilmesine katkılarının kanıtlanması durumunda, katkı oranında alacak hakkı doğar.Saptanan bu durum karşısında TMK'nun 6. ve 222/1. maddeleri gereğince davacı iddiasını, davalı ise savunmasını kanıtlamakla yükümlüdür....
Şöyle ki, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, taraflarca imzalanan anlaşmalı boşanma protokolünün (4) nolu maddesinde ‘... Malvarlığı talebimizin olmadığına ...’ şeklinde düzenleme yapıldığı, davacının mal rejiminden kaynaklı bir hak talebi olmadığı veyahut feragat ettiğine dair duruşmada bir beyanının olmadığı, hükümde de mal rejiminnin tasfiyesine yönelik bir hüküm olmadığı gibi, protokolün onaylanmasına da karar verilmediği, işbu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının fer'isi niteliğinde olmayıp protokoldeki düzenlenmenin duruşmada beyan edilmediğine ve hükümde de bir düzenleme yapılmamış olmasına göre, tarafların mal rejimini tasfiye ettikleri kabul edilemez. O halde, Mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. VII....
Edinme tarihinde taraflar arasındaki boşanma davası henüz görülmektedir ve boşanma kararı 13.10.1986 tarihinde kesinleşmiştir. Taraflar 22.10.1997 tarihinde yeniden evlenmişler ve daha sonra tekrar boşanmışlardır. İlk boşanma tarihinde 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi geçerli olup; bu Kanun'da 4721 sayılı 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu'nun 225/2. maddesindeki gibi, "evliliğin boşanma sebebiyle sona erdirilmesi halinde mal rejiminin boşanma dava tarihinden geçerli olarak sona ereceği" şeklinde bir hüküm mevcut değildi. Bu nedenle, 743 sayılı Yasa döneminde yapılan evliliklerde yasal mal ayrılığı rejiminin evliliğin sona erdiği (boşanma halinde boşanma hükmünün kesinleştiği tarihte) tarih itibariyle son bulacağı sonucuna ulaşılması gerekir. Bunun sonucu olarak, dava konusu taşınmazın ilk evliliğin devamı içinde alındığı kabul edilmelidir. Bu davanın açıldığı, sırada evlilik sona erdiğinden TMK'nun 194. maddesindeki "aile konut koruması" dava mevcut değildir....
Dava, mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Taraflar 21/07/2000 tarihinde evlenmiş, 17/05/2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 28/09/2015 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Dava konusu İstanbul ili, Pendik ilçesi, Şeyhli Mahallesi, 5531 ada 8 parsel sayılı, 1. Blok, 2. Kat, 11 nolu bağımsız bölüm 14/04/2009 tarihli satış ile davalı adına kayıtlı iken 18/06/2013 tarihinde3. kişiye satış suretiyle devredilmiştir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/son maddesine göre, boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Taraflar arasında evlenme tarihi olan 13/05/1992 tarihinden TMK.nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar 743 sayılı kanunun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, 01/01/2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar da başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. mad.)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet-Mal Rejimi Tasfiyesi-Takı Parasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynetler, ev eşyası, düğünde takılan para ve mal rejimi tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava dilekçesiyle birlikte alınan başvurma harcı bu dilekçede yer alan bütün istemleri kapsar. Davalı-davacı kadının boşanma davasının eki niteliğinde olmayan ziynet, ev eşyası, düğünde takılan nakit para, müşterek konuta katkısı karşılığı tazminat istemine ilişkin istemler nispi harca tabidir....
Mal rejiminin tasfiyesinin boşanma davasının feri niteliğinde olmamasına, protokolde, duruşmada alınan beyanlarda ve hükümde dava konusu 3045 parsel sayılı taşınmaza yönelik bir düzenleme yapılmamış olmasına, ayrıca davacının mal rejiminden kaynaklı başkaca bir hak talebi olmadığına veyahut feragat edildiğine yönelik bir beyanının da bulunmamasına göre, dava konusu 3045 parsel sayılı taşınmazın anlaşmalı boşanma davasında yapılan tasfiyeye dahil edildiği kabul edilemez. O halde, mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
Taraflar 22.6.2002 tarihinde evlenmiş, 27.5.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 15.12.2011 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu mesken nitelikli 7039 parselde 1/12 arsa paylı 9 numaralı bağımsız bölüm 24.12.2004 tarihinde satın alma suretiyle davalı adına tescil edilmiş, bilahare 23.6.2009 tarihinde satış suretiyle dava dışı üçüncü kişiye devredilmiştir. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....
Somut olayda, davacı, davalı ile 1989 yılında evlendiklerini, 2008 yılında icra işlemlerinden korunmak için anlaşmalı olarak boşandıklarını, fakat birlikte yaşamaya devam ettiklerini, anlaşmalı boşanma sırasında 2008 yılı öncesi tek başına yaptığı çalışmalar sonucu elde ettiği gayrimenkullerini boşanma kararı ile birlikte eşine devrettiğini, daha sonra birlikte yaşarlarken davalının yalan beyanlarla kendisi hakkında uzaklaştırma kararı çıkarttığını, uzaklaştırma kararı ile birlikte davalının tüm eşya ve gayrimenkullerini kullandığını, boşanma kararından sonra da 2013 yılında davacı adına bir araba ve taşınmaz satın aldığını, davalının mal kaçırmaya başladığını, danışıklı olarak boşandığı eşinden boşanma sırasındaki devir ettiği gayrimenkullerin kendisine geri verilmesini istediğini bildirerek, ....'deki gayrimenkulün tamamının, ... Mahallesinde bulunan gayrimenkulün ise 1/3 hissesinin adına tesciline, ...plakalı aracın satış bedelinin 1/2'si ile ......
Taraflar 14.9.2003 tarihinde evlenmiş, 15.5.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 28.5.2009 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu dubleks mesken nitelikli taşınmaz 9.11.2005 tarihinde satın alma suretiyle davalı adına tescil edilmiştir. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....