WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 23/04/2017 tarihinde evlendikleri, evlendikleri tarih itibariyle geçerli olan yasal mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi olduğu, tarafların başka bir mal rejimini seçtiklerine dair herhangi bir iddia da olmadığı, katkı payı alacağının mal ayrılığı rejiminde talep edilen bir alacak olup, mülga 743 sayılı TKM 181 maddesinde her eşin kendi malını alıp, ayrılması üzerine kurulu mal ayrılığı rejimi tasfiyesi düzenlemesinde, eşlerin birbirlerinin mal varlığına katkıda bulunmaları halinde nasıl bir tasfiye yolu işleneceğine dair açıklama olmadığı, bu nedenle katkı payı alacağının Borçlar Kanunu Genel Hükümlerine göre belirleneceği, 4721 Sayılı yasada düzenlenen değer artış payı alacağı, katkı payı alacağına benzemekte ise de, değer artış payı alacağının 4721 Sayılı TMK'da ayrıntılı olarak düzenlendiği, mal rejiminin tasfiyesine dair kavramların sıklıkla karıştırıldığı, sıradan bir vatandaş tarafından bilinebilmesinin zor olduğu...

Aile Mahkemesinin 2016/1028 Esas sayılı dosyası üzerinden 17/10/2017 tarihinde boşandıklarını, aynı günlü celsede tarafların karşılıklı olarak mal rejiminden kaynaklanan katkı payı, katılma alacağı, değer artış payı talebinin bulunmadığını ve daha sonra bu talepte bulunmayacaklarını kabul ettiklerini, ancak davacının bu beyanını duruşmada söylediğini, beyanda bulunduğu anda tarafların henüz boşanmadığını, o esnada ortada paylaşılacak bur mal bulunmadığını, doğmayan haktan feragat olmayacağını, davacının boşanma dosyasındaki beyanı incelendiğinde kanunun aradığı şartlarda bir feragat beyanı bulunmadığını, davacının mal paylaşımı davasından feragat ettiğini bilmediğini bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, nafaka talebinin reddi ve tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise; tamamına yönelik temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 31.05.2016 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. .... ve karşı taraf temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

    Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Eldeki dava 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra 18.08.2008 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin dava dosyası İstanbul 1. Aile Mahkemesinin 2009/207 Esasında derdest bulunmaktadır. Katkı payı alacağının istenebilmesi için eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK.nun 218-241.mad) sona ermesi gerekmektedir. (TMK.225.mad). Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiş ve davanın görülebilirlik ön koşulu gerçekleşmemiştir. Ancak, TC Anayasasının 141. maddesinin son fıkrası ve HUMK.nun 77.maddesi hükümlerine göre; davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir....

      Davalı duruşmada alınan beyanında; Açılan davayı kabul ettiğini, evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocukların velayetinin tarafına verilmesini istediğini, velayetleri tarafına verilecek olan müşterek çocukları için davacıdan iştirak nafakası talep etmediğini, davacıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep etmiştir....

      Davalı duruşmada alınan beyanında; Açılan davayı kabul ettiğini, evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocukların velayetinin tarafına verilmesini istediğini, velayetleri tarafına verilecek olan müşterek çocukları için davacıdan iştirak nafakası talep etmediğini, davacıdan herhangi bir nafaka, maddi-manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğini 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasını ve gerekçeli kararın eki sayılmasını talep etmiştir....

      sırasında dinlenen tanık Birsen'in erkeği başka bir kadınla gördüğünü beyan ettiği, yapılan yargılama neticesinde tarafların fiili ayrılık hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verildiği, davalı erkeğin, ret kararı ile sonuçlanan boşanma davasından sonra başka bir kadınla birlikte görüldüğü ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacı kadının bir araya gelmek istediği ancak davalı erkeğin bunu kabul etmediği, boşanmaya neden olan süreçte davalı erkeğin kusurlu olduğu, davacı kadının yıllardır tek başına hayat mücadelesi verdiği ve davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat şartlarının oluştuğu, mal rejiminden kaynaklanan alacak istemi yönünden yapılan incelemede ise dava konusu Çanakkale ili Ezine ilçesi Geyikli Köyü 3434 parselde kayıtlı olan taşınmazın mal ayrılığı döneminde davalı erkek adına tescil edildiği, davacı kadının bu taşınmaza ilişkin mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkının bulunmadığı, dava konusu İzmit ilçesi İnönü Caddesi Saralı Apartmanı 395 ada 25 parselde kayıtlı...

        Mahkemece, dava tarihi ile boşanma hükmünün kesinleştiği tarih arasında bir yıldan fazla zaman geçtiği gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; mal rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağına ilişkindir. Taraflar, 1985 yılında evlenmişler, 05.01.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabul ile sonuçlanması üzerine 22.06.2006 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte son bulmuştur (TMK.nun 225/2). Dava konusu taşınmaz eski MK.nun 170. maddesine göre geçerli olan mal ayrılığı rejimi döneminde 12.08.1998 tarihinde edinilmiştir. Katkı payı alacağının zamanaşımı konusunda Medeni Kanunda bir hüküm mevcut değildir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on senelik zamanaşımına tabidir....

          Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde; Tarafların 01/10/2017 tarihinde evlendikleri, boşanma davasının 19/04/2018 tarihinde açıldığı ve tarafların 5,5 ay evle kaldıkları, mal rejiminin tasfiyesine yönelik bu davanın da 05/02/2021 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasında mal rejimi seçimi yönünde bir sözleşme bulunmamaktadır. Yasal mal rejimine tabidirler. Bu doğrultuda davacı ve davalı arasında evlilik tarihleri 01/10/2017 tarihinden, boşanma davasının açıldığı 19/04/2018 tarihine kadar TMK.nun 218- 241. maddeleri uyarınca edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Davalı Ömer Faruk Kutlusoy İnşaat ve dayanıklı tüketim malları Tic. Ltd. Şti.'...

          Dosya arasında bulunan Şile Asliye Hukuk (Aile mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesine ait 2010/9 Esas sayılı dosyasıyla davacı ... tarafından davalı ...’a karşı evlilik birliği içinde edinilmiş bulunan malların boşanma nedeniyle paylaştırılmasına ilişkin mal rejimi davasının derdest olduğu belirlenmiştir. Eldeki dava, Borçlar Kanununun 18. maddesine dayalı olarak genel muvazaa nedeniyle açılmış bulunan iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı ...'ın mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkının tahsilini sağlamak bakımından böyle bir davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Dava genel muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası olduğuna, yeni malik ve davalının baldızı ... adına tapuda kayıtlı bulunan 551 sayılı parseli tapu kaydının iptaliyle eski eşi davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istediğine göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (4.)...

            UYAP Entegrasyonu