Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar 20.08.1987 tarihinde evlenmiş; Müjde’nin 18.07.2005 tarihinde açtığı boşanma davasının kabulü ve 05.02.2008 tarihinde kesinleşmesi ile evlilik birliği son bulmuştur. TMK.nun 225.maddesinin 2.fıkrasına göre evliliğin boşanma ile sona erdirilmesi durumunda, eşler arasında mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulur. Sözleşme ile başka mal rejimi seçilmediğinden 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170.maddesi gereğince mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ve boşanma davasının açıldığı 18.7.2005 tarihine kadar ise, 4721 sayılı TMK.nun 202.maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....

    Mahkemece, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 31.07.1980 tarihinde evlenmiş, 10.01.2006 tarihli açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 10.01.2006 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. (TMK.nun 225/2). TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Dava konusu taşınmaz 20.08.1984 tarihinde davalı adına satın alma nedeniyle tescil edilmiştir. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler....

      Mahkemece, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 01.04.1981 tarihinde evlenmiş, boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 26.07.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur (TMK.nun 225/2). TMK.nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Dava konusu taşınmaz 03.04.1998 tarihinde davalı adına satın alma nedeniyle tescil edilmiştir. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler....

        TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmazın satın alındığı iddia edilen tarih itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu taşınmazın edinildiğinin ileri sürüldüğü tarihe göre, eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi hükmü uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerli olduğundan uyuşmazlık Borçlar Kanunu’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulmalıdır....

          Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı ile davalı ... arasındaki boşanma davasının derdest olduğu ve taşınmazın evlilik birliği içinde edinildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemesi ise, davanın muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, davacının davalılardan ... ile halen evli olduğu, boşanma davası açılmadan 3 yıl önce tarafların ev satın aldığını,ancak boşanma davası açıldıktan sonra davalı ...'ın mal kaçırmak kastıyla taşınmazı davalının annesi olan Mesrure Yıldırım'a sattığı iddisıyla taşınmazın satışının iptali ile davalı ... adına tesciline,bunun mümkün olmaması halinde 230.000,00 TL bedelin davalı ...'tan tahsilini istemiştir..Dava mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davasıdır....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı olarak boşanmasına ve mal rejiminin tasfiyesine karar verildiği görüşünden hareketle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır....

              Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı 3. kişi ...’ın boşandığı eşi olan borçlu davalı ...’un alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olmasına (İİK 280/II), davacıların asıl amaçlarının, boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil, taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptali olmasına, boşanma davasında tarafların mal bölüşümünün mahkeme tarafından değil taraflarca belirlenmesine, edinilmiş malların paylaşımında borçlunun, kendine hiç mal bırakmayan ve boşandığı eşine 2 taşınmaz, şirket hisseleri ve 900.000,00.-TL tazminatı kabul eden sözleşmeyi imzalaması hayatın olağan akışına uygun düşmemesine, bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkanı bulunmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre, davalı ...'...

                Somut olaya gelince; taraflar 11/12/1973 tarihinde evlenmiş, 15/04/2015 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 16/06/2016 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM m.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasa m.10, TMK m.202/1). Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, tarafların 17/01/1990 tarihinde evlendikleri, Paris İstinaf Temyiz Mahkemesi Bobıgny Asliye Hukuk Mahkemesinin 4. Aile Odası Sıfatıyla Dava N 14/00312 N" / 2016/430 tarihli kesinleşmiş boşanma kararı ile boşandıkları, yabancı mahkeme ilamının İstanbul Anadolu 11....

                Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece; davalı- karşı davacı erkeğin, davacı- karşı davalı kadına mal mal iş yapıyorsun dediği, yine davalı karşı davacı erkeğin eşini sevmediğini, istemediğini söylediği kabul edilerek; kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

                  Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/96 esas sayılı boşanma davasının mahkemenin 10/07/2019 tarih 2019/226 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, kararın 10/09/2019 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin boşanma dava dilekçesinde mal rejimine de ilişkin talepte bulunduğu ve gösterdiği dava değeri üzerinden peşin nispi harcını yatırdığı, artık davacının mal rejiminin tasfiyesine yönelik usulüne uygun olarak açılmış bir davasının bulunduğu, TMK 225/1. maddeye göre taraflar arasındaki mal rejiminin eşlerden birinin ölümü, boşanma veya evliliğin iptali ile sona ereceği hükmünün, TMK 225/2. maddesinde ise, mahkemece evliliğin boşanma nedeniyle sona erdirilmesine karar verilmesi durumunda kural olarak mal rejimi dava tarihinden itibaren sona erer hükmünün düzenlendiği, dolayısıyla taraflar arasında kesinleşmiş bir boşanma hükmünün bulunmasının mal rejimi davaları açısından görülebilirlik ön koşulu olduğu, nihai kararda boşanmanın reddine karar verilmesi halinde dahi mal rejiminin...

                  UYAP Entegrasyonu