Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; boşanma ve kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 08.11.2016 gün ve 2016/22187 E. - 2016/14557 K. sayılı bozma ilamına uyularak hüküm tesis edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 20.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dosyasında bulunması gereken "Taraflar arasındaki boşanma dava dosyasına" rastlanılamamıştır. Sözü geçen dosyanın, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      davasında verilen boşanma kararının ve evlilik birliğinin sarsılmasında davacı - karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğuna ilişkin belirlemenin, asıl boşanma davasının reddinin isabetli olduğu anlaşılmış olup, karşı boşanma davasında kusurun yukarıda izah edildiği şekilde düzeltilmesi gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, birleşen dava dosyasında boşanma davasından bağımsız olarak açılan ve boşanma dava dosyası ile birleştirilmiş ise de, boşanma ilamında tefrik edilen kişisel ve müşterek eşyaların aynen olmadığı taktirde bedelinin iadesi isteğine ilişkin olup, Mahkemece aynı gerekçelerle karara bağlandığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....

        Altın (40 gr.) ziynetlerin davacı karşı davalı tarafından davalı karşı davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değil ise fiili ödeme günündeki değeri ile birlikte davacı karşı davalı tarafından davalı karşı davacıya ödenmesine, davalı karşı davacının kişisel eşyası yönünden davasının kabulü ile; mont 50.00 TL, 5 adet ayakkabı , 2 adet çizme 100.00 TL, gömlek, kazak, etek, pantolon, ceket vs. 250.00 TL, çamaşır makinası 850.00 TL, buzdolabı 1.000,00 TL, televizyon 1.000,00 TL, gümüşlük takımı 800.00 TL, 2 adet battaniye, 2 adet yorgan, 4 adet yastık 200.00 TL, yemek takımı , tencere, tava vs. 800.00 TL, 1 adet salon, 2 adet oda halısı 600.00 TL, toplam 5.650.00 TL kişisel eşyanın aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde 5.650.00 TL bedelin dava tarihi olan 27.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı karşı davalı tarafından davalı karşı davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma davasından bağımsız olarak açılan eşyanın iadesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanunun 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda, dava eşler arasında görülen kişisel malların iadesi istemine ilişkindir.Kişisel malların iadesi Türk Medeni Kanunun 226 ncı maddesinde düzenlenmiş olup,davanın bu madde hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz nedenlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 7.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              GEREKÇE : Davanın konusu kişisel eşyanın iadesi davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Ziynet Eşyası İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, kişisel ilişki süresi ile ziynet talebinin reddi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve davacı-davalı kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar, kendi tazminat taleplerinin reddi ve kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.03.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi....

                Davacıya, boşanma kararıyla tanınan kişisel ilişki hakkının alınmasını gerektiren sebep, görüş için aldığı çocuklarını kişisel ilişki süresi sonunda teslim etmekten kaçınması ve çocukları haksız olarak alıkoymasıdır. Davacı, 13.10.2012 tarihinde gerçekleşen bu eyleminden dolayı ... 12.Sulh Ceza Mahkemesinin kararıyla cezalandırılmıştır. Başka bir ifade ile davacı davranışının sonucunu görmüş ve cezasını çekmiştir. Bundan sonra da kişisel ilişki hakkını amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanacağına, kişişel ilişki sebebiyle çocukların huzurunun ciddi olarak tehlikeye gireceğine dair dosyada bir delil ve önemli bir sebep mevcut değildir. Ana ve babası ayrı olan çocukların, ana ve babalarıyla düzenli biçimde ve doğrudan kişisel ilişki kurma hakkı, sadece çocukların değil, ana ve babanın da hakkıdır. Bu tür bir kişisel ilişki, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya engel olunabilir....

                  UYAP Entegrasyonu