İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı- karşı davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kafasına silah dayadığı, hakaret ve küfür ettiği; davalı- karşı davacı kadının ise erkeği küçük gördüğü, aşağıladığı, fiziksel şiddet uyguladığı; tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davalı- karşı davacı kadının hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davasının reddine, erkeğin yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddine, ortak çocuk ...yargılama sırasında ergin olduğundan velayeti konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine; ziynet alacağı davasının ise karşı davacı altınların miktarını ve gramajını kanıtlayacak video veya fotoğraf sunamadığı...
Davalı tarafın Dereli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/82 Esas sayılı dosyası ile zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açtığını belirtip bu hususun uyap kayıtları ile de doğrulandığı anlaşılmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun 166. maddesi gereğince söz konusu davanın, görülmekte olan bu davayla birleştirilmesinin sağlanması ve delillerin hep birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava ve karşı dava hayata kast, pek kötü onur kırıcı davranış olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Kardeşim bu olayın üzerine beni ağlayarak aramış ve durumu anlatmıştır..." şeklinde beyanda bulunmuş, tanığın bu husustaki beyanı bizzat görgüye değil davacının anlatımına dayandığından sadakat yükümlülüğüne aykırılık iddiası ispatlanamamıştır.) Mahkememizce yapılan değerlendirmeyle her iki tarafın da boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğu ancak davalı/karşı davacı erkeğin davacı/karşı davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 4721 Sayılı TMK'nın 162. maddesine dayalı boşanma istemi yönüyle; 4721 Sayılı TMK'nın 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Toplanan delillere göre, davalının mahkemece de sabit kabul edilen eylemlerinin, Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde düzenlenen özel boşanma sebebi olan pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmayı değil; Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesindeki "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" nedenine dayalı boşanmayı gerektirdiği anlaşılmaktadır. Boşanmayı gerektiren olaylarda, bütünüyle davalı koca kusurlu olup, bu olaylar davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir....
Davalı/davacı erkeğin istinaf dilekçesi mahiyetinde olan 13.09.2021 tarihli dilekçesi ile yaptığı istinaf başvurusunun süresinde olmadığı anlaşıldığından yerel mahkemenin 23.09.2021 tarih, 2016/694 Esas ve 2020/928 karar sayılı ek kararı ile istinaf başvurusunun HMK'nın 346/1. maddesi uyarınca reddine karar verildiği, ek kararın istinaf edilmediği anlaşılmıştır. Dairemizin 14.02.2022 tarih, 2021/3019 esas ve 2022/222 karar sayılı ilamı ile; davacı/davalı kadın vekili Av. T2 Çağlar'a ait vekaletname genel vekaletname olup, boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermediği gerekçesiyle dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş olup eksiklik giderilerek dosya yeniden dairemize gönderilmiştir. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK md. 162) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından tamamına yönelik olarak; davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, manevi tazminat miktarı ve TMK m. 162'ye dayalı boşanma talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davası, münhasıran Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde düzenlenen "hayata kast” ve "pek kötü davranış” sebebi ile ve Türk Medeni Kanunu’nun 166/son maddesine dayalı olarak açılmıştır. Davacı kadının ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 166/1-2. maddesi uyarınca,evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı bir davası bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1-2) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi mümkün değildir....
Davacının dava dilekçesinde TMK'nın 166/1. maddesine dayalı boşanma istemi yanında 162.maddesinde düzenlenen özel boşanma sebebine dayandığı, ancak belirlenen kusurlu davranışların hayat kast, pek kötü davranış ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranış derecesinde değerlendirilemeyeceği, bu sebeple TMK'nın 162. maddesine dayalı boşanma davasının koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir....
Maddesine dayalı hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle Kabulü yönünden yapılan istinaf başvurusu bakımından; Her ne kadar ilk derece mahkemesince, davalı-karşı davacı erkeğin kadın aleyhine gerçekleştirdiği kusurlar pek kötü ve onur kırıcı davranış niteliğinde değerlendirilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden belirlenen ve gerçekleşen kusurlar 4721 sayılı Kanun'un 162. maddesinde belirtilen haliyle hayata kast ettiği ve pek kötü veya onur kırıcı davranış niteliğinde değildir....
Davalı-karşı davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 162, 163. ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açtığı davanın (TMK m.166/1) kabulüne karar verilerek boşanma hükmü kurulmuş, Türk Medeni Kanunu'nun 162. ve 163. maddelerine dayalı olarak açılan boşanma davaları ise reddedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ispatlanarak kabulüne karar verildiğine göre, davalı-karşı davacı kadın bu dava açısından haklılığını ispat etmiştir....