Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davanın, zina nedeniyle boşanma, pek kötü davranış ve haysiyetsiz yaşama bağlı boşanma, olmadığı takdirde temelden sarsılmaya dayalı boşanma davası olduğu, zina, pek kötü davranış ve haysiyetsiz yaşama yönünden tam bir ispat görülmediği, özel boşanma nedeni yönünden davanın reddinin gerektiği, davanın daha ağır kusuruyla, güven sarsıcı davranışlarıyla, tarafların yeniden bir araya gelmesi beklenilmeyecek biçimde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı" gerekçesiyle, zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davasının kabulüne, müşterek çocuğun velâyetinin babasına verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı erkek lehine 10.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminata, davalının geliri bulunmadığından davacının tedbir-iştirak ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir....

veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, müvekkiline düğünde takılmasına rağmen karşı tarafça el konularak iade edilmeyen 18 adet bilezik ve 5.000,00 TL nakit paranın müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi tarafların kusura ve kadının reddedilen tazminat talepleri ile nafakaların miktarına ilişkin istinaf taleplerini kabul ederek ilk derece mahkemesinin kararını bu yönlerden kaldırmış ve yeni hüküm kurmuştur. Bölge adliye mahkemesi, davacı-davalı kadına eşine hakaret ettiği, onur kırıcı beyanlarının olduğu, ortak çocuklara şiddet uyguladığı, çocukların bakım ve ihtiyaçlarını karşılamadığı ve eşini son olayda tehdit ettiği; davalı-davacı erkeğe de eşine hakaret ettiği, onur kırıcı beyanlarının olduğu, son olayda kayınpederini tehdit ettiği, son olayda ailesinin hakaretlerine sessiz kaldığı, eşinin ihtiyaçları ile ilgilenmediği ve sürekli alkol kullanarak parasını alkole harcadığı vakıalarını kusur olarak yükleyip boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmetmiştir....

      İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; zina ve onur kırıcı davranış boşanma sebeplerinin oluştuğu ve ispat edildiği halde bu yönde karar verilmemesinin doğru olmadığını, davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun belirtilmemesi, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu, yoksulluk nafakasının yıllık enflasyon oranında artırılmasına karar verilmediğini belirterek; zina ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya hükmedilmemesi, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları ile yoksulluk nafakasının yıllık enflasyon oranında artırılmaması yönlerinden istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ön inceleme duruşmasının yapılmadığını, tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tek tek belirlenmediğini, müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, gerekçede sadece davacının beyanlarının esas alındığını, müvekkilinin beyan ve delilerinden bahsedilmediğini,...

        CEVAP Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve ikinci cevap (karşı davaya cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; asıl davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, psikolojik şiddet uyguladığını, borçlandığını, birlik görevini ihmal ettiğini, aile arasında kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini, iftira attığını, baskıcı olduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

          Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne; karşı ve birleşen davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin kabulüne, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin ise reddine, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, erkeğin kabul edilen kusurlu davranışları yanında kadının erkeğe onur kırıcı sözler söylediği, "Sen adam değilsin, annenin sözünü dinliyorsun." dediği belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının davasının kabulüne, erkeğin davasının reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına karşılık mahkemenin kabulünde olduğu üzere davalı-karşı davacı kadının da davacı-karşı davalı erkeğe "Sen adam değilsin, annenin sözünü dinliyorsun" diyerek onur kırıcı sözler söylediği anlaşılmaktadır....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili kararı nafaka ve tazminat miktarları bakımından istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK nun 162. Maddesine dayalı hayata kast pek kötü yada onur kırıcı davranış nedeniyle ve TMK nun 166. Maddesi uyarınca şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince TMK'nın 162 maddesine dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmiş, karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

              Ancak; TCK’nın 79/2-b maddesinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanunda açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin, “çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, 29/01/2013 tarihli olay, yakalama, tespit ve muhafaza tutanağında göçmenlerin aracın arka tarafında oturur vaziyette olduklarının belirlendiği dikkate alındığında; yirmi dört kaçak göçmenin panelvan tipi bir kamyonet ile taşınmasında yukarıda belirtilen durumlar söz konusu olmadığı gibi bu yöndeki kabule dayanak yapılabilecek bir göçmen beyanının da bulunmadığı anlaşılmakla, Kanun metninde belirtildiği biçimde göçmenlere yönelik onur kırıcı bir muamelenin söz konusu olmadığı olayda, yerinde olmayan gerekçeyle TCK’nın 79/2-b maddesinin uygulanması, Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; davacı-karşı davalı erkek tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına, birleşen Hatay 2. Aile Mahkemesinin 2021/25 Esas sayılı dosyasındaki dava; davalı-karşı davacı kadın tarafından pek kötü ve onur kırıcı davranış ve TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına, birleşen Hatay 2. Aile Mahkemesinin 2021/537 Esas sayılı dosyasındaki dava; taraflarca karşılıklı olarak TMK'nun 161. Maddesi uyarınca açılan zina sebebiyle boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 161. maddesinde; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu