Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın dava dilekçesinde hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebine (TMK m. 162) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/2) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada genel boşanma sebebiyle (TMK m.166/2) boşanma kararı verilemez....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle Boşanma davasında (TMK m.162 Md.) davacı taraf; kararın tamamına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan değerlendirmede davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden erkeğin kadına şiddet uyguladığı, hakaret ettiği sabit ise de; iddianın dayanağı olan Niğde 4.Asliye Ceza Mahkemesinin dosya içeriğinden tarafların karşılıklı olarak birbirlerine karşı şiddet uyguladıkları sabittir. Ancak gerçekleşen bu durum basit yaralama niteliğindedir. Ayrıca devamlılık arz eden bir durum değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlıkboşanma ve boşanma isteğinin fer'i niteliğindeki maddi manevi tazminat ve nafaka isteklerine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, somut olayın evliliğin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak değerlendirilmediği ve davacı tarafın istemiyle bağlı kalınarak pek fena muamele ve onur kırıcı davranış yönüyle değerlendirildiği, bu hususların sübut bulmadığı gerekçesiyle Medeni Yasa'nın 162.maddesindeki koşullar gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının eylemlerinin TMK'nın 162. maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış mahiyetinde değerlendirilmesi gerektiğini, mahkemenin gerekçesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davalı yararına hükmolunan 300,00 TL tedbir nafakasının hakkaniyete uygun indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      KARŞI OY YAZISI Dosya kapsamına göre; Davacı-davalı kocanın, eşi ve çocuklarının geçimini sağlamadığı, davalı-davacı kadının da kocasına ağır hakaretlerde bulunduğu kabul edilerek taraflar eşit kusurlu sayılmıştır. Türk Medeni Kanununun 162. maddesi özel boşanma nedenidir. Türk Medeni Kanununun 162. madde düzenlemesi hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için onur kırıcı davranışın ağır derecede gerçekleşmiş olması aranmaktadır. Yerel Mahkeme ve çoğunluk davalı-davacı kadının hakaretlerini ağır derecede onur kırıcı davranış kabul ettiğine göre, davacı-davalı kadının ağır derecede onur kırıcı davranışını, kocanın birlik görevlerini yerine getirmemekten ibaret eylemi ile eşit kusur kabul etmenin, hakkaniyet ilkesi ve özel sebeple boşanma düzenlemesinin amacına uygun düşmediği düşüncesindeyim....

        Bu karara karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadının boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının kabulü, kendi boşanma davasının reddi ve fer'iler yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince yapılan inceleme sonucunda kadının zina (TMK m. 161) ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m.162) nedenlerine dayalı boşanma davalarının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı (TMK m. 166/1) davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilere hükmedilmiş, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilerek yeniden hüküm kurulmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davası ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.11.2011 (Salı)...

            , bütün bu ndeenlerle hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

            O halde davalı kadının delil listesinde, bildirdiği ve dinlenmesinden açıkça vazgeçmediği, dinlenilmesini istediği ve istinafa konu ettiği tanığı Saliha Tufan ' ın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 243- 245. maddelerinde gösterilen usulde çağrılıp dinlenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Bu nedenle davalının istinaf talebinin esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının tümü ile kaldırılmasına, usule uygun yargılama yapılıp yeniden karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kabüle göre de, davacı erkek hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeni ile (TMK md. 162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (166/1) sebebine dayalı olarak tek başvuru harcıyla boşanma davası açmıştır....

            CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacı erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini davanın reddini ve müşterek çocukların velâyetini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının ağırlıklı olarak dini referanslarla hareket ettiği, müşterek çocuklarına da bu konuda baskı uyguladığı, eşine, müşterek çocuklarına cinsel istismarda bulunduğu şeklinde ağır ithamlarda bunduğu, ancak davacı erkeğin bu konuyla ilgili herhangi bir ceza almadığı, çocuklarının eğitim görmesini istemediği ve eşinin rızasını aramadan tarikat gezisine çıktığı gerekçesi ile davacının hayata kast ve kötü muamele veya onur kırıcı davranış nedeniyle açmış olduğu davanın reddine, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları Yusuf Onur, Ebrar ve ...'...

              UYAP Entegrasyonu