Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davalarının "aynı dava" içinde "birden fazla sebeple" açılması mümkündür. Aile mahkemesi hakimi her bir sebep hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır (...md.26). Davalı-davacı kadının dava dilekçesi, evlilik birliğinin sarsılması sebebi (TMK.md.166/1) yanında, fiili ayrılık (TMK.md.166/son) sebebine dayalı boşanma isteğini de içermektedir. O halde, mahkemece, davalı-davacı kadının fiili ayrılık sebebi ile boşanma talebi konusunda da olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu talep ile ilgili bir hüküm kurulmaması hukuki dinlenilme hakkının (...md.27) ihlali niteliğinde olup bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından açılan boşanma davası Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılığa dayanmaktadır. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; davacı kadın tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, davalı erkeğin kusuru ve taraflar arasındaki geçimsizlik ispatlanamadığından bahisle reddedilmiştir....

      Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası, taraflardan davalı kadın tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava; davacı kadının iddialarını ispatlayamaması ve tarafların dava açıldıktan sonra pikniğe gittikleri,buna göre daha önceki olayların affedildiği gerekçesiyle reddedilmiş ve onanarak 26.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. İlk davayı açarak fiili ayrılığa zemin hazırlayan davalı kadın bu sebeple kusurlu olduğu gibi, davanın reddi nedeniyle, erkeğe bir kusur yüklenemeyecektir.Toplanan delillerden, fiili ayrılık döneminde davacı erkeğe kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispatlanamadığına göre, Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan davalı kadının, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve 166/4 fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma talep ettiği; 10/09/2020 tarihli celse de davanın 166/4 hukuksal nedenine dayalı olduğunu beyan ettiği; verilen süre içerisinde reddedildiğini iddia ettikleri davaya ilişkin bilgi sunamadıkları, 14/10/2020 havale tarili dilekçeleri ile davalarının hukuki sebebinin 166/1 olduğunu davalarını bu şekilde ıslah ettiklerini belirttikleri anlaşılmıştır. Davacının ıslahı nedeni ile davaya evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak devam edilmiştir. Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....

        Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; temyize konu davaya dayanak olan ilk boşanma davasının da davacı erkek tarafından açıldığı, ilk boşanma davasından önce de davacının hasta olduğu ve kızı tarafından bakıldığı ve davanın retle sonuçlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, vefat eden davacının, ilk boşanma davasını açıp, boşanma sebebi yaratarak, fiili ayrılığa neden olduğu ve fiili ayrılık döneminde kadına kusur olarak yüklenebilecek yeni bir vakıaya dayanmadığı da dikkate alındığında, artık fiili ayrılık döneminde, davacının hastalığıyla ilgilenmediğinden bahisle davalı kadına kusur yüklenemez. Gerçekleşen bu husus gözetilmeden, davalı kadının kusurlu olduğunun kabulü bozmayı gerektirmiştir....

          İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda erkeğin TMK 172 ve 166/son maddelerine dayalı boşanma davalarının kabulü ile boşanmanın ferilerine, kadının nafaka davasının da kısmen kabulüne karar verilmiş, taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından erkeğin TMK 166/son maddesine dayalı boşanma davasının 3 yıllık fiili ayrılık süresi dolmadığından bahisle reddine karar verilmiş, kadının tedbir nafakası davasında ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin istinaf taleplerinin ise kısmen kabulü ile bu hususlarda yeniden hüküm kurulmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin ... 12. Aile mahkemesinde açtığı boşanma davasının reddine karar verildiği, bu kararı 28.2.2015 tarihinde kesinleştiği, davacı-davalı erkeğin TMK 166/son maddesine dayalı boşanma davasını ise 2.3.2018 tarihinde açtığı, 3 yıllık fiili ayrılık süresinin gerçekleştiği ve tarafların bu süre içerisinde ortak yaşamı kuramadıkları anlaşılmaktadır....

            Mahkemece; asıl davanın TMK'nun 166/son maddesinde düzenlenen fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma davası olup, maddede düzenlenen koşulların gerçekleştiği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise; TMK'nun 166/1- 2 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davası olup, karşı davacının tanık bildirmeyip, başkaca da bir delil sunmadığından, iddialarını ispat edemediği gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. 1- Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme ise hakime aittir. (HMK'nun 33. madde) Davalı karşı davacı kadının karşı dava dilekçesindeki açıklamalardan; talebinin TMK'nun 166/1- 2 maddesine dayalı boşanma davası olmayıp, TMK'nun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası olduğu anlaşılmaktadır....

            Davalı erkek vekili tarafından Kusur belirlenmesi yönünden kararın istinaf edildiği anlaşılmakla; Taraflar arasında fiili ayrılığa esas olan Ortaca 2 ASHM'nin 2014/75 esas sayılı 2015/104 sayılı karar ile "davacı taraf ispatlayamadığından davanın reddine" gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, bu nedenle davacı kadın açtığı evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı açtığı boşanma davasında, davalı erkeğin kusurunu ispat edememiş olup boşanma davasının reddine karar verildiğinden açtığı bu ispatlanamayan boşanma davası ile tarafların ayrı yaşamasına sebep olan davacının eldeki fiili ayrılığa dayalı boşanma davasında tam kusurlu olduğunun tespit edilmesi gerekir iken kusur nitelendirilmesinin mahkemece yapılmamasının hatalı bulunduğu anlaşılmakla, bu nedenle davalı erkek vekilinin kusur tespitine ilişkin itirazları haklı bulunmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasıdır. Davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davasına dayanak yaptığı aynı mahkemeye ait 2011/1285 esas sayılı boşanma davasından 20.01.2012 tarihinde feragat etmiş, eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı boşanma davasını ise 30.07.2015 tarihinde açmıştır. Mahkemece erkek tarafından açılan ilk davanın 26.03.2014 tarihinde kesinleştiği üç yıllık sürenin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Feragat, tek yanlı bir irade açıklaması olup, mahkemeye ulaştığı anda kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmadığı gibi (TMK m. 166/1) bu yönde bir ıslah talebi de bulunmamaktadır....

                UYAP Entegrasyonu