WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyanın tetkikinden, tarafların bölge adliye mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında; kadının fiili ayrılık döneminde hastanede yatan eşinin tedavisi ile ilgilenmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, ortak çocuğa şiddet uygulayarak evi terk eden ve fiili ayrılık döneminde ... görevlerini yerine getirmeyen erkek eş ile eve dönen eşine hakaret ederek onu istemediğini söyleyen ve fiili ayrılık döneminde hastanede yatan eşinin tedavisi ile ilgilenmeyen kadın eş eşit kusurludur. Bu itibarla, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir( TMK m.174)....

    Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; taraflardan davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, taraflar arasındaki geçimsizliğin ispatlanamadığından bahisle reddedilmiştir. Kadın tarafından açılan ilk boşanma davasında, gerekse davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan tedbir nafakası talebine yönelik ... 2. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2010/20 esas ve 2010/242 karar sayılı dosyası ile temyize konu bu davada toplanan delillerle davacı kadının evi terk ederek gittiği anlaşılmaktadır. İlk davanın açılmasından sonra tarafların bir araya geldikleri iddia edilmediği gibi, fiili ayrılık döneminde erkekten kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığı da kanıtlanamamıştır. Öyleyse davalı-karşı davacı erkeğe bir kusur yüklenemez....

      Davacı, dava dilekçesinde önceden açılan boşanma davasının reddedildiğini ve kararın 29.03.2016 tarihinde kesinleştiğini ve bu tarihten sonra biraraya gelmediklerini, fiili ayrılığın tek başına boşanmaya sebep olmadığını, davalı ile olan evliliklerinin topluma ve çocuklarına yarar getirmeyeceğinden bahisle boşanmak istemiştir. Mahkemece, eldeki davanın evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olduğuna dayanılarak gerekçe düzenlendiği ve hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde davanın dayanağını oluşturan tüm olayları (vakıaları) bildirmekle yükümlüdür. (6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 119/1- e). Aynı Kanunun 25. 26. ve 31. maddelerinin buyurucu nitelikteki hükümlerinde belirtildiği üzere Hâkim kanunda gösterilen istisnalar dışında, davanın sınırlarını çizen bu olaylarla bağlı olup, bunlar dışına çıkamaz ve inceleme yapıp karar veremez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1 -Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni yapılamaz. Terk nedenine dayalı bir dava bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2018 NUMARASI : 2018/22 ESAS - 2018/454 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası nedeniyle yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davacı tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI ; Davacı dava dilekçesinde özetle;10 yıl kadar önce davalının sebepsiz yere huzursuzluk çıkarmaya başladığını ve ailesinden yüklü miktar miras kalmasından sonra evi de terk ettiğini, davalının açtığı boşanma davasının ret edildiğini ve 10 yıllık süreçte davalının tutumlarında olumlu bir gelişmede olmadığını boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalının süresinde sunulmuş yanıtı bulunmamaktadır....

        Öyleyse kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açtığı karşı boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmamış ise de, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde düzenlenen fiili ayrılık hukuki sebebine dayalı olarak açtıkları boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmeyip kesinleşmekle, kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açtığı karşı boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu nedenlerle mahkemece konusuz kalan davalı-davacı kadının boşanma davası hakkında açıklanan çerçevede bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurlu olduğuna göre; davalı-davacı kadının maddi tazminat (TMK m.174/1) talebinin reddi de doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece bedele hükmedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş ise de, bilindiği üzere 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ve 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Somut olayda, vekalet görevinin kötüye kullanılması hususu davacı tarafından ispatlanmış değildir. Bu durumda davanın tümden reddi gerekirken bedele hükmedilmesi doğru değilse de temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 100, 72 TL. bakiye harcının temyiz eden davacıya iadesine, 20/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalının davanın TMK.nun 166/son. maddesi uyarınca kabulüne ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/169 KARAR NO : 2022/222 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜMÜŞHANE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2020/226 ESAS - 2021/648 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (FİİLİ AYRILIK NEDENİNE DAYALI BOŞANMA) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı birleşen dosya davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış oldukları davanın reddedildiğini, Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/05/2015 tarih 2014/287 Esas 2015/101 karar sayılı ilamı ile boşanma talebinin reddi ile davalı lehine nafaka ödenmesine karar verildiğini, davalı tarafın nafaka yönünden kararı temyiz ettiğini, boşanma kararının reddini temyiz etmediğini, bu red kararı üzerinden 3 yıl geçmiş...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/169 KARAR NO : 2022/222 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜMÜŞHANE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2020/226 ESAS - 2021/648 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (FİİLİ AYRILIK NEDENİNE DAYALI BOŞANMA) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı birleşen dosya davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış oldukları davanın reddedildiğini, Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/05/2015 tarih 2014/287 Esas 2015/101 karar sayılı ilamı ile boşanma talebinin reddi ile davalı lehine nafaka ödenmesine karar verildiğini, davalı tarafın nafaka yönünden kararı temyiz ettiğini, boşanma kararının reddini temyiz etmediğini, bu red kararı üzerinden 3 yıl geçmiş...

            UYAP Entegrasyonu