Aile Mahkemesi'nin 2014/993 Esas sayılı boşanma davasında yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, kararın 15.12.2015 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten sonra tarafların tekrar bir araya gelmediği, barışma durumlarının da olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına, erkeğin 2009 yılında tayininin başka şehre çıkması nedeniyle kadını yanında götürmediği, ortak çocuk olan tanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın 21.02.2011 tarihinde açmış olduğu boşanma davasından feragat etmiş ve bu tarihten önceki erkekten kaynaklanan kusurlu davranışları atfetmiştir. Fiili ayrılık döneminde erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. O halde reddedilen ilk davayı açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma nedeni yaratan davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tam kusurludur. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2019/373 ESAS 2020/263 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Davalı-davacı erkeğin dava dilekçesi, evlilik birliğinin sarsılması sebebi (TMK.md.166/1) yanında, fiili ayrılık (TMK.md.166/son) sebebine dayalı boşanma isteğini de içermektedir. O halde, mahkemece, davalı-davacı erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma talebi konusunda da olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu talep ile ilgili bir hüküm kurulmaması hukuki dinlenilme hakkının (HMK.md.27) ihlali niteliğinde olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların yeniden hüküm kurulması gerekli olan karşılıklı olarak açılan boşanma davalarına ve boşanmanın ferilerine yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 3.815 TL vekâlet ücretinin ...'den alınarak ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2020/373 ESAS 2021/1369 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 27/09/2005 tarihinde evlendiklerini, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin 24/08/2015 tarihinde İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2015/519 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, davanın reddedildiğini ve kararın 10/01/2017 tarihinde kesinleştiğini, red kararının kesinleşmesinden bu yana 3 yıl geçtiğini ve tarafların tekrar bir araya gelmediklerini belirterek, TMK'nın 166/son maddesi gereğince tarafların boşanmalarını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
boşanma davasını açarak boşanma sebebi yarattığından davacının tam kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır....
Davacı-karşı davalı erkeğin genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m.26/1). Mahkemece deliller (bu nedene dayalı boşanma talebi bulunmadığı halde) Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, Türk Medeni Kanununun 161. maddede yer alan sebep yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Erkeğin boşanma davası öncelikle zina nedenine dayalı olduğundan toplanan delillerin özel boşanma sebebi olan zina çerçevesinde değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır....
Davacı tarafından açılan dava, TMK 166/4 maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, davacı tarafın Gaziosmanpaşa 3.Aile Mahkemesinin 2016/161 esas-2017/664 karar sayılı dosyasından boşanma davası açtığı, davanın reddine karar verildiği ve kararın 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İşbu kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıllık süre geçtikten sonra eldeki davanın açıldığı ve taraflar arasında ortak hayatın kurulamadığı dosya kapsamından ve tanık beyanlarından anlaşılmakla, TMK'nun 166/4 maddesinde yer alan boşanma koşullarının gerçekleştiği, bu duruma davalının redle sonuçlanan ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebep olması gibi tam kusurlu tutum ve davranışlarının sebebiyet verdiği ve sonuç olarak taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
Yerel mahkeme, davacı ile eşi arasında görülen boşanma davasında davacı eşinin dava konusu olay nedeniyle kusurlu bulunarak tazminata mahkum olduğunu da gözeterek haksız eylemin gerçekleştiği gerekçesiyle davayı kısmen kabul etmiştir. Dosyadaki belgelerden, davacı ile eşi arasında karşılıklı boşanma davası olduğu gibi taraflar arasında özel hayatın gizliliğini ihlal ve tanıklar hakkında şikayet nedeniyle görülen ceza dava ve soruşturmalarının olduğu anlaşılmaktadır. Davacı boşanma davasında zina nedenine dayandığına göre bu dosyanın kesinleşmesi ile sonucu eldeki davayı da etkileyecektir. Davacı iddiasının dayanağı belge ve tanıklar hakkındaki ceza davası ve soruşturma sonuçları da hukuk hakimince gözardı edilemez. Şu durumda bahsedilen boşanma ile ceza dava ve soruşturmalarının kesinleşmesinin beklenmesi, getirtilerek incelenmesi ve varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, kusur belirlemesi ve nafakalar ile tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, "taraflar eşit kusurlu" kabul edilmiş, buna bağlı olarak davacının tazminat istekleri reddedilmiştir. Davalı tarafından 24.06.2011 tarihinde açılan boşanma davası "fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olmadığı, davacı tanıklarının sözlerinin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabule elverişli bulunmadığı" gerekçesiyle reddedilmiş, bu karar 13.03.2013 tarihinde kesinleşmiştir....