Davacı-karşı davalı kadın vekili 15.02.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle boşanma sebebini "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK 166/1) olarak ıslah etmiş olmasına rağmen mahkemece, davacı-karşı davalı kadının davasında TMK 162. maddesindeki yasal şartlar oluşmadığı gerekçesi ile dava ıslah edilmemiş şekliyle görülerek reddedilmiştir. Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir (HMK m. 176/1). Islah, bunu yapan tarafın teşmil edeceği noktadan itibaren, bütün usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğurur (HMK m. 179/1). O halde mahkemece; davacı-karşı davalının ıslah dilekçesi davalı-karşı davacıya tebliğ edilerek, davacı-karşı davalının evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı boşanma davasında delillerin bu çerçevede değerlendirilerek, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, ıslah istemi dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır (6100 s. HMK md. 255). Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kendi davasında zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle hüküm kurulmaması, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminat ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-birleşen davacı kadın dava dilekçesinde zina sebebi ile (TMK. md. 161) olmadığı takdirde pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. md.162) bu da olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır....
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü; somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 gün ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2022/256 ESAS 2022/465 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının reşit olduğunu, tarafların anlaşmalı boşanma konusunda mutabık olduklarını, aralarında protokol düzenlediklerini belirterek tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2022/256 ESAS 2022/465 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının reşit olduğunu, tarafların anlaşmalı boşanma konusunda mutabık olduklarını, aralarında protokol düzenlediklerini belirterek tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2020 NUMARASI : 2018/600 ESAS 2020/129 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 03/03/2015 tarihinde buyana evli olduklarını, davalının sürekli huzursuzluk çıkardığını, cimri davranışlar sergilediğini, evliliğin başında söz vermesine rağmen müvekkili üzerine ev almadığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmaya, davacı lehine 2000 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ,80 bin TL maddi ve 80 bin TL manevi tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı birleşen dosya davalısı tarafından davalı birleşen dosya davacısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Davalı birleşen dosya davacısı kadının talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin REDDİNE, Davalı-birleşen dosya davacısı kadının talep etmiş olduğu yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, Davalı-birleşen dosya davacısı kadın yararına mahkememizin 04/06/2021 tarihli...
DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda, "Davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verilmek sureti ile her iki dava kabul edildiği halde, hükmün gerekçesinde dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olarak nitelendirilerek, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma kararı verildiği belirtilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m.297). Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....