Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır...
Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/329 Esas-2021/4 karar sayılı kararı ile sabit olduğu, davacı kadını kasten yaralamaktan cezalandırılmasına karar verildiği, bu nedenle erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadının kusurunun bulunmadığı, asıl davacı kadının dilekçesinde aynı zamanda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 163 üncü maddesine dayalı olarak talepte bulunduğu, davalı erkeğin birden çok sayıda suça karışması ile sabıka kaydı olduğu, söz konusu suçların evlilik birliğinden önce olduğu, evlilik birliğinin devamında olmadığı, karşı dava yönünden ise erkeğin tam kusurlu olduğu, kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği gerekçesi ile asıl davada haysiyetsiz yaşam sürme ve suç işleme nedeni ile açılan davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine...
Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde kabul edilen davranışlar; barışmış olma, önceki olayları affetme, hoşgörüyle karşılama, evlilik birliğini olaylara rağmen sürdürme olarak gösterilebilir....
Maddenin bir ve ikinci fıkraları, esasen evlilik birliğinin sarsılması ilkesine dayalı olup, birliğin sarsılıp sarsılmadığı hususunda karar vermeye yetkili hâkimin ise tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştirdikleri kusurlu davranışları uyarınca bir karar vermesi gerekliliği nedeniyle; kusur ve evlilik birliğinin sarsılması ilkelerinin her ikisinin de varlığını kapsamaktadır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekmektedir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. 15....
Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166. maddenin 1 ve 2. fıkraları; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” hükmünü taşımaktadır. 13. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. 14....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2019 NUMARASI : 2018/115 ESAS - 2019/182 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-2 cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine dava tarihinden itibaren 1.000 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yine yasal faizi ile birlikte 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı vekilinin, 25.2.2015 tarihli oturumda, öncelikle özel boşanma nedeni olarak zina sebebiyle boşanmaya karar verilmesi, mahkeme aksi kanaatte olduğu takdirde, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi yönündeki beyanı davanın ıslahı olarak da kabul edilemez. Islah istemi, açık bir irade bildirimi ile yapılmalıdır. Üstü kapalı (zımni) ifadelerden ıslah yapıldığı yolunda bir sonuç çıkartılmamalıdır (Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Islah 4.bas. sayfa:547). Bu durumda, davacının münhasıran zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açtığı, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı bir boşanma davası bulunmadığı halde, yazılı şekilde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) nedeniyle boşanmaya karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşanmalarına, müşterek reşit olmayan çocukların velayetinin tarafına verilmesine, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini, yargılama masraflarının davalı üzerine bırakılmasına, lehine tazminata ve nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
SAVUNMA:Davalı - karşı davacı vekilinin sunmuş olduğu karşı dava - cevap dilekçesi özetle ; Karşı tarafın evlilik birliği içerisindeki kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının, karşı davalı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığının, karşı davalının evlilik birliği içerisinde sadakat yükümlüğüne aykırı eylemlerde bulunduğunun, karşı davalının ilgisizlik ve sadakatsizlik suçlamalarının ardında kendi kusurlarını örteme çabası olduğunun, bu durumdan müvekkilinin psikolojisinin bozulduğunun, karşı davalı tarafın iddiasını destekleyen somut bir delil bulunmadığının, karşı davalı uzun yıllar uyuşturucu madde kullandığının, müvekkiline karşı da şiddet uyguladığının, karşı davalının 5 yıl gibi süre ile müvekkilinin tespiti ile aldattığını öğrendiğinin, ayrıca söz konusu evlilik dışı çocuk da olduğunun, karşı tarafın tek gayesinin müvekkil ile boşanarak evlilik dışı doğan çocuğun annesi ile evlenmek istediğinin, asıl davanın reddine, talep ettikleri adli...
Taraflarca sunulan, İlk Derece Mahkemesince toplanan tüm delillere ve davacı kadın tarafından gösterilen istinaf nedenlerine göre yapılan incelemede; davacı tarafça gösterilen, İlk Derece Mahkemesince toplanan tüm deliller, davacı tarafça ileri sürülen vakıalar, dosyaya toplanan tüm bilgi ve belgeler, davacının istinaf nedenleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı kadın tarafından, ilk dava dilekçesinde, TMK'nun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma talep edildiği, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşmemesi nedeni ile açılan davanın, çekişmeli boşanma davasına dönüştürüldüğü ve 13/09/2019 tarihinde sunulan dilekçe ile TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya ilişkin vakıaların ileri sürülerek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına ve fer'ilerine ilişkin talepte bulunularak, boşanma davasına devam edildiği, davalı tarafça usulüne uygun olarak dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğine rağmen, cevap dilekçesi sunulmadığı, duruşma günlerinin...