WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2019/550 ESAS - 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davalı tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI : Davacı dava dilekçesinde özetle; 23 yıllık evli olup 3 çocuklarının bulunduğunu, davalı ile ikinci kez evlendiklerini, davalının kendisine psikolojik ve fiziksel baskı uygulayıp ağır hakaretler ettiğini, sokağa atıldığını ve davalının alkol kullandığını belirterek boşanma kararı ile birlikte lehine aylık 1.000TL yoksulluk nafakası bağlanmasına karar verilmesini talep etmişitr....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2022/256 ESAS 2022/465 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının reşit olduğunu, tarafların anlaşmalı boşanma konusunda mutabık olduklarını, aralarında protokol düzenlediklerini belirterek tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2022 NUMARASI : 2022/256 ESAS 2022/465 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1994 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının reşit olduğunu, tarafların anlaşmalı boşanma konusunda mutabık olduklarını, aralarında protokol düzenlediklerini belirterek tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

I) davası açıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı verildiği, koşulları oluşmadığından yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verildiği ve hükmün davacı kadın tarafından temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Değerli çoğunluğun “ asgari ücretle” çalışan davacı kadının “yoksulluğa düşmeyeceği” yönündeki görüşüne katılmıyorum. Davacı kadın: Asgari ücretle bir işyerinde çalışmaktadır Davalı koca : Tıp doktoru olup özel bir poliklinikte çalışmaktadır. Yoksulluk nafakasının içerdiği unsurlar dikkate alındığında “asgari ücretin” bu gereksinimleri karşılamaktan uzak olduğu yaşanan gerçekliktir. (HGK kararları: Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 771-773). Davacı kadın boşanmakla yoksulluğa düşmüş sayılır. Kendisine uygun miktar yoksulluk nafakası verilmelidir....

    DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m.163) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda, "Davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verilmek sureti ile her iki dava kabul edildiği halde, hükmün gerekçesinde dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olarak nitelendirilerek, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma kararı verildiği belirtilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur (HMK m.297). Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından 18.09.2013 tarihinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanılarak açılan boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı erkek tarafından da, eşine karşı zina " (TMK m.161) hukuki sebebine dayalı "karşı boşanma" davası açılmış; davalı-karşı davacı erkek daha sonra 29.12.2014 tarihinde bağımsız olarak açtığı" "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanan boşanma davası, bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece, tarafların boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği halde, erkek tarafından açılan "zina" sebebine dayalı karşı boşanma davası hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Davalar birleştirilerek görülmüş olsa dahi, her dava bağımsız niteliklerini korurlar ve her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

        Asliye Ceza Mahkemesi tarafından erkeğin kadına hakaret suçundan mahkum olduğu, bu şekilde bu davanın ispatlandığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmakla, davacı-davalı kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açmış olduğu davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davacı erkek gerek zina gerekse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açmış ise de kadının zinasını hiçbir delil ile ispatlayamadığı gibi tanık beyanlarının yetersiz olduğu, bu nedenle zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasında ise tüm dosya kapsamında, kadının şiddet gördüğü hakarete uğradığı, eşine karşı herhangi bir kusurlu davranışın olmadığı anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan bu boşanma davasının reddine, tarafların velâyete tabi ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine...

          ile evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğinden davalı ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde davalı kadının psikolojik rahatsızlığının bulunduğunu, kadının kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, duruşmada da davanın, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayandığını beyan etmiştir. Mahkemece erkeğin davasının akıl hastalığı sebebiyle açıldığı, davalı kadının hali hazırda fiil ehliyetini etkileyen bir durum olmadığı, erkeğin akıl hastalığı sebebiyle açtığı boşanma davasının şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

            Karşı davanın zina veya evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası olarak açıldığı, gerekçede zinanın ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma şartının kadın yönünden gerçekleşmediğinin anlaşıldığı ancak hükümde ayrı ayrı hüküm kurulmadığı anlaşıldığından mahkemenin hüküm kısmında bulunan "karşı davanın reddine" yönelik kısmın hükümden çıkarılmasına, davalı-karşı davacının Zinaya Dayalı Boşanma Davası ile Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı Boşanma davalarının ayrı ayrı reddine şeklinde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu