HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/483 KARAR NO : 2023/485 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2021/274 ESAS 2022/857 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Av. GİZEM ÖZEL GEÇİM-[16202- 02167- 13047] UETS DAVALI : FURKAN OLDUZ-- Cumhuriyet Mah. Alparslan Türkeş Bulvarı No:40 İç Kapı No:5 Bor/ NİĞDE VEKİLİ : Av....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin davalı-karşı davacı kadına verilmesine, davalı-karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmiş, hükme karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2021 NUMARASI : 2021/98- 2021/419 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirttiği vakıalar nedeniyle davalının kusurlu olduğunu, bu nedenle boşanmalarına, lehine aylık 750 TL nafakaya hükmedilmesine ayrıca 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava dilekçesinde, davanın konusunun evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemi olarak belirtildiği yine ön inceleme duruşmasında da davacının dava dilekçesinde dayandığı hukuki sebebin evlilik birliğinin temelinden sarsılması ( TMK 166/1) olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacının davası, Türk Medeni Kanunun 166/1 maddesinde düzenlen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup TMK'nın 166/son maddesinde düzenlenen eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı bir davası bulunmamaktadır. Davacının tanıkları dinlenerek ve delilleri toplanarak TMK'nın 166/1 maddesi çerçevesinde değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanlışlık yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir." Davacı kadın, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak iki ayrı talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir....
Davalı-karşı davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 162, 163. ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açtığı davanın (TMK m.166/1) kabulüne karar verilerek boşanma hükmü kurulmuş, Türk Medeni Kanunu'nun 162. ve 163. maddelerine dayalı olarak açılan boşanma davaları ise reddedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ispatlanarak kabulüne karar verildiğine göre, davalı-karşı davacı kadın bu dava açısından haklılığını ispat etmiştir....
Maddesi gereğince pek kötü, onur kırıcı davranış nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Birleşen dosya yönünden; Davalı Birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı- birleşen dosya davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davalı birleşen dosya davacısı kadın yararına 4721 sayılı TMK'nin 174/1 maddesi uyarınca 45.000,00- TL maddi tazminatın davacı - birleşen dosya davalısından alınarak davalı birleşen dosya davacısı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı - birleşen dosya davacısının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, Davalı - birleşen dosya davacısı kadın yararına 4721 sayılı TMK'nin 174/2 maddesi uyarınca 40.000,00 TL manevi tazminatın davacı- birleşen...
" ilişkin hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği, davalı-davacı erkek vekili tarafından zina ve evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı açılan boşanma davasında; davalı-davacı erkeğin zina davası subuta ermediğinden, erkek vekilinin açtığı zina hukuku sebebine dayalı açılan boşanma davası reddedilmekle evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davacı kadının açtığı boşanma davasında, zina vakasına dayalı kusurun, ... kadının kusurundan çıkarılması gerektiğinden davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu, ... kadının ise az kusurlu olduğuna yönelik tespit yapılarak erkeğin boşanmanın fer'isi olan manevî tazminat isteminin de reddi reddi gerektiği gerekçesiyle kadının istinaf talebinin kabulü ile zina hukuki sebebine dayalı olarak açılan bileşen davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan birleşen dava konusunda karar verilmesine yar olmadığına, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine...
Bilindiği üzere TMK’nın “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166. maddesi; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilinin mahkemesine sunduğu 31/08/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının 1996 yılından bu yana evli olduklarını, tarafların müşterek üç çocuklarının bulunduğu, davalı tarafın iki yıl önce bilikte yaşadıkları evi çocukları ve eşyaları alarak evi terk ettiğini ve köye yerleştiğini, müvekkilinin davalı tarafın ortak hayatı sürdürmek adına çeşitli girişimleri olmasına rağmen sonuç alamadığını, davalı tarafın evlilik birliğin kendisine yüklediği edimleri yerine getimediğini ve kusurlu davaranışı sebebiyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, müvekkilin evlilik birliğinin devamı için çaba harcadığını ancak davalının bu yönde bir çaba sarf etmeyip aksine yanına geldiğinde eve almayarak konuşma anlaşma yönünde tavrını ortaya koyduğunu, tüm bunların neticesinde...