Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, ''tüm dosya kapsamından; davalının evi terk ettiği, başka bir kadınla yaşadığı, evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediği, uzun süredir tarafların ayrı yaşadıkları anlaşılmakla davacı kadının kusursuz davalı kocanın tam kusurlu olduğu" kabul edilmiştir. Davalının boşanma ve kusur belirlemesi yönünden; TMK'nun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir," aynı yasanın 6. maddesinde de "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu durumun eşlerden biri için ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir....
tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması, pek kötü davranış ve hayata kast ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına aylık 1.200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/105 Esas sayılı nafaka talebi ile açılan davanın kabulü ile ve müşterek çocuğa nafaka bağlanmasını, boşanma talebinin ve davacının açtığı boşanma davasının ispatlanamaması ve kusurlu tarafın davacı olması nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmış, bu sebeple, davalı birleşen dosya davacısı vekilinin, davacı birleşen dosya davalısına karşı açmış olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zinaya dayalı boşanma davası konusunda vazgeçme beyanı dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiştir....
Davalının davacıya birkaç kez ve son defasında saçından sürükler şekilde şiddet uyguladığı, davacı ile birlikte davacının çocuklarına da şiddet uyguladığı, tanık sıfatıyla dinlenen çocukların şiddet eyleminin içeriğine ilişkin anlatımları da nazara alındığında pek fena veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma koşullarının oluştuğu değerlendirilmiştir. Ceza dosyasında alınan, çocuklar ve davacı hakkındaki adli sağlık raporu tarihine göre özel boşanma nedeni için öngörülen altı ay-beş yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği görülmüştür. Davalının sayılan eylemleri ile aynı zamanda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu görülerek davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının da kabulüne karar verilmiştir. Boşanmaya neden olan olaylarda davalı tam kusurlu görülmüştür."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından boşanma sebebi, çocuk lehine takdir edilen nafaka ve tazminatların miktarları ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 161/1) sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalı erkeğin bir başka kadınla yaşadığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Zina eylemi sabit olmuştur. Davacı, davalının zinası nedeniyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı dava kabul edilmiş, zina nedenine dayalı boşanma konusunda ise bir karar verilmemiştir....
Eminoğlu Plaza No:14 K:4 Ofis No:36 Bayraklı/ İZMİR DAVANIN KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma DAVA TARİHİ : 13/11/2017 İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/03/2021 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların TMK'nun 162. maddesinde yer alan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebi ile boşanmalarına, mahkeme aksi kanaatte ise davalının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, çocuk lehine 1.000,00...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, zina hukuki sebebine dayalı olarak davanın kabul edilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davacı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m.161) hukuki nedenine dayalı olarak boşanma talep etmiş ise de; 05.05.2016 tarihli dilekçesi ile dava sebebini, terditli olarak, zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166) hukuki nedenine dayalı boşanma talebi olarak ıslah etmiştir. Mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166 ) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma, birleşen dava evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması ve zina sebebiyle boşanmaya ilişkindir. İlk derece mahkemesince asıl boşanma davasının ve davalı birleşen davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin kabulüne karar verilmiş, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmiş olduğundan zina nedeniyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Davalı birleşen davacı erkek, birleşen dava dilekçesinde hem evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebine, hem de zina nedeniyle boşanma sebebine dayanmış, talebini kademelendirmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların reşit olmayan müşterek çocukları TC Kimlik Numaralı, 14/01/2009 Ordu doğumlu Mert YETGİN, T.C. Kimlik numaralı, 19/10/2012 Ordu doğumlu Çınar YETGİN ile T.C....
Dolayısıyla uzun süreli fiilî ayrılıkları evlilik birliğinin sarsılması nedeni (TMK m. 166/1) saymak, terk hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m. 164) davalarını etkilemez ve bu çözüm yolu terk hukukî sebebine dayalı boşanma davalarının seçeneği (alternatifi) gibi yorumlanamaz. Öte yandan, TMK'nın 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiilî ayrılık süre koşulu da göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle burada evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, çok uzun süreli fiilî ayrılık olarak kabul etmek gerekir. Somut olayda, davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m. 166/1) boşanma davası açtığı, ilk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına karar verildiği, davalı tarafça kararın istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....