Dava dilekçesi incelendiğinde, konunun evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve davalının evi terk edip adresine ulaşılamaması nedeniyle boşanma ve tazminat istemlerini içerir dilekçe olduğu belirtilmiştir. Ön inceleme duruşma tutanağında ise davacı asil evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirtmiştir. Davacı vekili ise dava dilekçesini tekrar etmiştir. Mahkemece ise tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın davalının kusurlu davranışları nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı hususunun tespiti olduğu saptanmıştır. Davacı istinaf dilekçesinde, 5. Maddede Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasından dolayı açılan davamızın ve genel boşanma sebebine dayanılmasının kabulüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece kurulan hüküm dava sebebinin davacıya açıklattırılmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılacak iş davacı vekiline dava sebebinin TMK'nun 164. Maddesindeki Terke dayalı Boşanma veya TMK'nun 166....
Dolayısıyla evlilik birliği temelinde sarsılmış (TMK m.166/1) ve eşler bu sonuca eşit kusurları ile sebep olmuşlardır. Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiili ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilmelidir. Bu arada, TMK'nun 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiili ayrılık süre şartı da göz ardı edilmeyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, “çok uzun süreli fiili ayrılık” olarak kabul etmek gerekir. Eldeki davada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma davası açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, mahkemece, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2020 NUMARASI : 2019/108 ESAS - 2020/715 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davacı-karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 25.000,00'er TL maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00'er TL maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava; TMK 161, 163, 166 /1 maddesi gereği zina, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Dava dilekçesinde, tarafların TMK m. 161 kapsamında zina, TMK m.163 kapsamında haysiyetsiz hayat sürme ve TMK m. 166/1 kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleri ile boşanmaları talep edildiği halde, haysiyetsiz hayat sürme iddiasına ilişkin TMK m.163 maddesi kapsamında ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma iddiasına ilişkin TMK'nın 166/1 kapsamında bir gerekçe yazılmamış, ilk derece mahkemesince olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Boşanma davalarının "aynı dava" içinde "birden fazla sebeple" açılması mümkündür. Aile mahkemesi hakimi her bir sebep hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır (HMK.md.26). Davacı kadının dava dilekçesi, zina yanında haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma sebebine dayalı boşanma isteğini de içermektedir....
Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....
Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Bu hükümde yer alan boşanma sebebi nisbi bir boşanma sebebidir. 13. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....
Davacı (erkek) istinaf dilekçesi ile, davalı tarafın ve tanıklarının iddialarının ortak hayatın kurulmuş olduğunu ispatlar nitelikte olmadığını, tarafların yaklaşık 15 yıldır ayrı yaşadıklarını, davacının yaptığı ziyaretlerin çocukların ihtiyaçlarını karşılamak niyetiyle olduğunu, ortak hayatı sürdürme niyetiyle olmadığını, TMK 166/1.maddesi gereğince açılmış boşanma davasında da evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğunun kabulünün gerektiğini, eksik inceleme ile davanın reddedildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, ortak hayatın tekrar kurulamamış olması ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/269 ESAS 2020/216 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 50.000,000 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
KARŞI OY YAZISI Davacı hem zina (TMK. m. 161) , hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. m.166/1-2) nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Toplanan delillerle , evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenli boşanma davasının kabulü koşulları gerçekleşmekle birlikte ; zina nedenli boşanma davasının koşulları gerçekleşmemiştir. Mahkeme her iki nedene dayalı boşanma istemini kabul etmiştir. Bu durumda , temyiz edilen hükmün , kocanın zina nedenli boşanma isteğinin kabulünün isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulması gerektiğini düşünüyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasına ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....