DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Mert Öztürk'ün velayetinin tedbiren ve dava sonunda müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk Mert Öztürk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. KARŞI DAVA: Davalı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; karşı davanın kabulüne, bu davanın Samsun 4. Aile Mahkemesi'nin 2020/421 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş, birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel ve sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı erkekten kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, birleşen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ile fer'ileri ve ziynet alacağına ilişkindir. Davacı-davalı erkeğin açtığı asıl davanın reddine ilişkin karar kesinleşmiş, Dairemiz'in 26/04/2019 tarihli kaldırma kararından sonra yapılan yargılama neticesinde verilen davalı-davacının davasına yönelik karara ilişkin, davacı-davalı erkek kusur durumu, velayet, nafaka, tazminatlar, vekalet ücreti yönlerinden istinaf isteminde bulunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/177 esas sayılı 14/03/2014 tarihli evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile çekişmeli boşanma davası açılmış olup, 15/01/2015 karar tarihli gerekçeli karar ile davanın reddedildiği , dosyamıza konu dava tarihi itibariyle 3 yıllık fiili ayrılık süresinin dolmuş olduğu, TMK 166/son maddesindeki yasal koşullarının gerçekleştiği sabittir. Davacı davalıya küfür ve haraket ederek davalının kişilik haklarını zedelemiş, davalının davacıya ve evliliğe karşı olan duygu durumunu olumsuz yönde etkilemiştir.Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, evlilik birliğini sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek bir hal almış, temelinden sarsılmıştır. Evlilik birliğinin sona ermesinde yaşanan olaylar sebebiyle davacı tam kusurludur. Zira evlilik sona erene kadar tarafların birbirlerine sadakat yükümlülükleri devak etmekte olup, evlilik birliğinin en önemli unsurlarından biridir....
Bu belirlemeler delillerin takdiri/tanıkların inandırıcılığı açısından kenarda kalsa/değerlendirme dışı bırakılsa bile tarafların 2002 Mayıs ayında birlikte Antalya’ya gittikleri davacı kadının tanıklarının anlatımı ile bile sabittir. Tarafların 2002 yılı Eylül ayına kadar birlikte kaldıkları da sabittir. Dolayısıyla 2002 Mayıs öncesi bütün olaylar “varsa bile” kadın tarafından hoşgörü ile karşılanmıştır. 2002 Mayıs öncesini anlatan davacı tanıklarının anlatımının hiçbir değeri yoktur. Bu sebeplerle boşanmaya neden olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğinin makul süre başka şehirde de sürdürülmesi evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlardan olduğundan böyle bir durum gerçekleşmişse daha sonrasında yeni bir olayın varlığı da kanıtlanmamışsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasının reddi gerekir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma, karşı dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma, fer’ileri ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " Asıl dava yönünden; Davacı karşı dosya davalısı tarafından davalı karşı dosya davacısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davacı karşı davalının manevi tazminat taleplerinin REDDİNE, Davacı karşı davalının velayet talebinin REDDİNE, Tarafların müşterek çocukları HATİCE KÜBRA ŞAHİN için talep edilen tedbir iştirak nafakası taleplerinin REDDİNE, Karşı dava yönünden; Davalı karşı dosya davacısı tarafından davacı karşı dosya davacılı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 23/02/2017 İlkadım...
O halde mahkemece, davacı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış) sebebi yönünden değerlendirilerek, bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.11.2017...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma sebebi, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde zina, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesinde yer alan zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı talepleri hakkında hükmün gerekçesinde bir açıklama yapılmadığı gibi, hüküm fıkrasında da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....