Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, asıl davada hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-davacı kadının TMK m. 169 kapsamında hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz itirazı yersizdir. 2-Asıl dava erkeğin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası, birleşen karşı dava da kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasıdır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2021 NUMARASI : 2019/741 ESAS-2021/7 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması ve zina nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, lehine aylık 800,00- TL yoksulluk nafakasına ve düğünde takılan 12 tane 18 gr bileziğin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2023 NUMARASI : 2021/778 ESAS 2023/111 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı - karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı - karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2021 yılında görücü usulüyle evlendiklerini, kendisinin dini inançlarına bağlı biri olduğunu, davalının Belçika'da yaşayacakları nedeniyle giyim tarzını değiştirmesini istediğini, düğün yapılmadın resmi nikahla evlendiklerini, müşterek ev kurulurken alınan eşyaların kendisine sorulmadan seçildiğini, davalının evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması...

    Davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça bir delile dayanmamış olması nedeni ile toplanacak delil bulunmaması dosya kapsamında dava dilekçesindeki iddiaları ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispatlayacak delil bulunmaması, davacının bir dönem kadın konuk evinde kalmasının tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispata elverişli olmaması ve boşanma davalarında hakimin tarafların ikrarı ile bağlı olmaması nedeni ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/725 KARAR NO : 2021/1749 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SELÇUK ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2020 NUMARASI : 2017/186 ESAS - 2020/85 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple boşanmalarına, yanında bulunan oğlu Devran'ın velayetinin tarafına verilmesine, çocuk için 500,00 TL tedbir-iştirak nafakası, kendisi lehine 500,00 TL nafaka verilmesine karar...

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2021 NUMARASI : 2020/133 ESAS-2021/740 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşinden fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet gördüğünü, davalının müvekkilini aldatması nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve müşterek hayatın çekilmez hale gelmesi sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Mevlüt Can’ın geçici ve kalıcı velayetlerinin davacı anneye bırakılmasına, dava tarihinden başlamak üzere 2.000,00 TL....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı 01/10/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalının 2001 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden 2 çocuklarının olduğunu, davalı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini bu olay sonrasında tarafların ayrı yaşamaya başladıklarını, davalı erkeğin düzenli olarak çalışmadığını, gelirini kendisine harcadığını evin giderlerine katkısının olmadığını, davalı erkeğin fiziksel ve sözel şiddet uyguladığını en son bir kadın ile kaçtığını, Sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuk için 750,00 TL iştirak nafakası, davacı için 1.500,00 TL Yoksulluk nafakası, nafakalara her yıl TEFE/TÜFE oranında arttırılmasına, 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi...

    Davacı, boşanma kararının doğru olduğunu, ancak boşanma sebebinin şiddetli geçimsizlik olarak kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmü gerekçesi ve davalı yararına takdir edilen nafakalar yönünden temyiz etmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri aynı davada birleşemez. Çünkü davacı, ihtar İsteğinde bulunmakla, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayılır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi gereğince boşanma kararı verilemez. Aynı Yasa'nın 166/3. maddesinde yer alan "anlaşmalı boşanma" durumu söz konusu olmadıkça da davalının davayı kabul açıklaması sonuç doğurmaz (TMK m. 184/3)....

      Davalı-karşı davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 162, 163. ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açtığı davanın (TMK m.166/1) kabulüne karar verilerek boşanma hükmü kurulmuş, Türk Medeni Kanunu'nun 162. ve 163. maddelerine dayalı olarak açılan boşanma davaları ise reddedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ispatlanarak kabulüne karar verildiğine göre, davalı-karşı davacı kadın bu dava açısından haklılığını ispat etmiştir....

      Maddenin bir ve ikinci fıkraları, esasen evlilik birliğinin sarsılması ilkesine dayalı olup, birliğin sarsılıp sarsılmadığı hususunda karar vermeye yetkili hâkimin ise tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştirdikleri kusurlu davranışları uyarınca bir karar vermesi gerekliliği nedeniyle; kusur ve evlilik birliğinin sarsılması ilkelerinin her ikisinin de varlığını kapsamaktadır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekmektedir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. 15....

        UYAP Entegrasyonu