Dolayısıyla uzun süreli fiilî ayrılıkları evlilik birliğinin sarsılması nedeni (TMK m. 166/1) saymak, terk hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m. 164) davalarını etkilemez ve bu çözüm yolu terk hukukî sebebine dayalı boşanma davalarının seçeneği (alternatifi) gibi yorumlanamaz. Öte yandan, TMK'nın 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiilî ayrılık süre koşulu da göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle burada evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, çok uzun süreli fiilî ayrılık olarak kabul etmek gerekir. Somut olayda, davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m. 166/1) boşanma davası açtığı, ilk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına karar verildiği, davalı tarafça kararın istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2019/579 ESAS 2021/230 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2019 NUMARASI : 2018/689 ESAS - 2019/187 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 13....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2019 NUMARASI : 2017/83 ESAS - 2019/20 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki karşılıklı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve tedbir nafakası davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı/ davacı kadın vekilince istinaf başvurusunda bulunulmakla; dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü; ASIL DAVADA İDDİA Davacı/davalı erkek vekili 09/02/2017 tarihli dava dilekçesinde öz olarak; tarafların 1998 yılındaki evliliklerinden müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, tarafların birbirlerini tanımadan evlendiklerini, davalının her şeyi bilen bir yapısı olduğunu, beklenenin tersine iş yaptığını, nedeni sorulduğunda ise hakaret ve küfürle karşılık verdiğini, davalının evliliğin ilk yıllarından itibaren müvekkilinin...
İlk derece mahkemesi; evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 18.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Davalı koca vekili; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti ve kadın yararına hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2)Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/285 ESAS - 2021/639 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : VEKİLİ : Av. YALÇIN CABAR DAVALI-DAVACI : SELMA ORUÇ - BİR. DAVA KONUSU : Zina ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma BİR....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2021 NUMARASI : 2020/465 ESAS, 2021/745 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Hamit'in velayetinin davacıya verilmesine, müşterek çocuk lehine aylık 750,00 TL tedbir- iştirak nafakasına, davacı lehine aylık 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl davacı erkeğin ağır kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin sarsıldığını, açılan davanın reddinin gerektiğini, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise hükmedilen 1.000,00 TL tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini, yine yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı davalı erkeğin kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğu, ayrıca TMK 166/1- 2. maddeleri gereğince de boşanma talepleri olmasına rağmen bu konuda karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; davacı kadının dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1- 2) ve suç işleme sebebiyle (TMK 163) boşanma talebinde bulunmasına rağmen yerel mahkemece davacının suç işleme sebebiyle boşanma talebinin kabulüne karar verilmesine rağmen, TMK 166/1- 2. maddesi gereğince de evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, davacının esasa dair diğer istinaf sebepleri ile, davalının tüm istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmeksizin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında işlem yapılmak...