Dava, TMK 166/1- 2 maddeleri uyarınca şiddetli geçimsizlik sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. 1- Davacı kadın vekilinin istinaf başvurusu yönünden; Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası sonucu verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, davacı 26/11/2020 havale tarihli dilekçe ile istinaf başvurusundan feragat etmiştir. Başvurucu davacı asilin imzalı ve usulüne uygun şekilde kimlik tespitinin yapıldığı ve başvurudan sonra feragat ettiği anlaşılmakla HMK 349/2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı kocanın kusur, tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarlarına ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesinde; Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca: boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışı ile sebebiyet vermesi gerekir....
K:1 Tire/ İZMİR DAVA TARİHİ : 18/04/2018 DAVANIN KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma İSTİNAF KARAR TARİHİ : 19/09/2022 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİH : 19/09/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı davacı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-2- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİASI, SAVUNMASI ve YARGILAMA SÜRECİ : Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2019/52 ESAS - 2019/494 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 12.03.2015 gün ve 19969- 4436 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davalı birleşen davacı erkek dava dilekçesinde zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiştir. Davalı-birleşen davacı erkeğin zina sebebine dayalı talebi hakkında olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması doğru değil ise de; bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 12.03.2015 gün 2014/19969 esas - 2015/4436 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Sayın çoğunluk, davalı tarafından açılan karşı boşanma davasının, hem Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinin (1.) fıkrasında yer alan sebebe, hem de aynı maddenin (4.) fıkrasındaki fiili ayrılık sebebine dayandığını kabul ederek, bu ikinci sebebe dayanan boşanma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmü bozmuş, bozma sebebine göre diğer yönleri incelememiştir. Karşı boşanma davasındaki boşanma talebi “evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması” sebebine dayanmaktadır. Evlilik birliği ister, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış ve reddedilmiş bir davaya bağlı olarak geçen üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması halindeki yasal karine sebebiyle “temelinden sarsılmış sayılsın”; ister reddedilmiş bir boşanma davası bulunmaksızın ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olsun, her iki halde de davanın temel hukuki sebebi “birliğin temelinden sarsılmış” olmasıdır....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilmesini, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00TL nafakaya hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; eşinin açmış olduğu boşanma davasını kabul etmediğini, duruşmalara SEGBİS aracılığıyla katılmak istediğini, duruşma tarihi belli olduğunda yazılı beyanda bulunacağını beyan etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2019 NUMARASI : 2017/228 ESAS, 2019/779 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı ile 2009 yılından beri evli olup bu evlilik süresince eşi ile aralarında geçimsizlik bulunduğunu, kocasına karşı aile görevlerini yapmadığını, bu evlilik sürecinde çocuklarının olmadığını, ilkbahardan beri Mersindeki ailesinin yanına gittiğini ve evine dönmediğini, tanık beyanları ile iddiası sabit görüldüğü takdirde davalı T2 ile boşanmalarına ve yargılama giderlerinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının ölümü ile evlilik birliği ölümle sona erdiğinden ve boşanma davası konusuz kaldığından, boşanma davası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, TMK 181. Md. Gereği davalı kadının tam kusurlu olduğunun, davacı erkeğin kusuru olmadığının tespitine, karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1 ve 165.) davalı taraf; kusur tespiti, tanıklarının dinlenmemesi, yargılama ve vekalet ücreti yönünden kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1 ve 165) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; TMK' nun 181/2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2023 NUMARASI : 2021/564 ESAS, 2023/232 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2016 yılında evlendiklerini, davalının psikolojik rahatsızlıkları olduğunu, mantığa uymayan davranışları olduğunu, ocağın altını açık bırakarak davacının ve ailesinin can güvenliğini tehdit edecek davranışlarda bulunduğunu, davalı ile davacının arasında cinsel birlikteliğin olmadığını, davalının evlenmeden önce davacının ailesi ile birlikte yaşayacaklarını bilerek evlendiğini, davacının ailesinin davalıya karşı olumsuz bir davranışının olmadığını...