"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davacı kadın tarafından akıl hastalığına dayalı (TMK m. 165) olarak açılmış bir dava bulunmamaktadır. Davalı erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kusur yüklenemez ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı "evlilik birliğinin sarsılması" hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemez. O halde kadının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 1996 yılında evlendiklerini, 4 müşterek çocuklarının olduğunu, davalı erkeğin kendisini aşağıladığını, hareket ettiğini, şiddet uyguladığını, ölüm ile tehdit ettiğini, evi satacağı ile tehdit ettiğini, davalının 5 adet cumhuriyet altınını davacının elinden aldığını, sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 500'er TL iştirak nafakası ile 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminat ile 750 TL Yoksulluk nafakası ve 5 adet cumhuriyet altının aynen iadesini mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından erkeğin kadına hakaret suçundan mahkum olduğu, bu şekilde bu davanın ispatlandığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmakla, davacı-davalı kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açmış olduğu davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davacı erkek gerek zina gerekse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açmış ise de kadının zinasını hiçbir delil ile ispatlayamadığı gibi tanık beyanlarının yetersiz olduğu, bu nedenle zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasında ise tüm dosya kapsamında, kadının şiddet gördüğü hakarete uğradığı, eşine karşı herhangi bir kusurlu davranışın olmadığı anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan bu boşanma davasının reddine, tarafların velâyete tabi ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı - karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında evlilik birliğinin fiilen sona erdiğini, tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava etmiştir....
Dolayısıyla evlilik birliği temelinde sarsılmış (TMK m.166/1) ve eşler bu sonuca eşit kusurları ile sebep olmuşlardır. Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiili ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilmelidir. Bu arada, TMK'nun 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiili ayrılık süre şartı da göz ardı edilmeyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, “çok uzun süreli fiili ayrılık” olarak kabul etmek gerekir. Eldeki davada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma davası açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, mahkemece, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Değerlendirme 1.Davacı erkek tarafından, 30.10.2019 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı iş bu yargılamaya konu boşanma davası açılmış, İlk Derece Mahkemesince 29.12.2020 tarihli karar ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı kadın vekili tarafından tamamı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin kusur yönünden düzeltilmesine, sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm yine tamamı yönünden davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmiştir. 2.Dosyanın yapılan incelemesinde, nüfus kaydına göre davacı erkeğin dosya temyiz aşamasındayken 02.10.2023 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacı erkek boşanma kararı henüz kesinleşmeden vefat etmiş ve evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Evlilik birliği ölümle sona erdiğinden açılan boşanma davası da konusuz kalmıştır....
Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. " Dosya incelendiğinde; dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davasına ilişkin olup, TMK 165. maddesi gereğince akıl hastalığına dayalı boşanma talebi bulunmamaktadır. TMK’nın 405. maddesi gereğince kısıtlanan davalının eylemleri iradi olmayıp, tanık beyanlarında geçen eylemlerin kocaya kusur olarak yüklenmesine imkan bulunmamaktadır. Bu durumda davacı tarafından TMK 166/1. maddesi gereğince açılan boşanma davasının şartları oluşmadığı dikkate alındığında, davanın ve feri taleplerin reddi kararının yerinde olduğu anlaşılmakla davacının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak açtığı boşanma davasını 16.02.2011 tarihli dilekçesi ile ıslah ederek, öncelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle, olmadığı taktirde pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini istemek suretiyle terditli hale getirdiği anlaşılmıştır....
İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı İlk Derece Mahkemesinin 11.02.2020 tarih ve 2014/444 E 2020/128 K sayılı kararı ile; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir. B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı 1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili, maddî ve manevî tazminat ile hükmedilen nafakaların miktarları yönlerinden; davalı erkek vasisi, nafakalar, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı lehine 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı lehine 8.000,00 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf, hükmedilen tedbir,yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden, davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (6100 sayılı HMK.m.114/1- d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir....