Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalının kusurunun ispat edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

    , çok fazla para harcadığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, telefonunu müvekkilinden sakladığını, başka bir kişi ile birliktelik yaşadığı konusunda müvekkilinin kuşkuları olduğunu, telefon kayıtları incelendiği takdirde sadakat yükümlülüğüne aykırı hareketlerinin kanıtlanabileceğini, evlilik birliğinin davacı kadının kusurlu davranışları neticesinde temelinden sarsıldığını belirterek sadakat yükümlülüğünün ihlali, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davalı- karşı davacı kocanın evlilik birliğinde üzerine düşen ekonomik sorumluluklarını yerine getirmediği, evinin ihtiyaçlarını karşılamadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşine fiziksel şiddet uygulayan, eşini öldürmekle tehdit eden ve eşine sürekli hakaret eden ve evlilik birliğinde üzerine düşen ekonomik sorumluluklarını yerine getirmeyen davalı- karşı davacı kocanın kusurlu olduğu; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı- karşı davalı kadına yüklenebilecek kusurun bulunmadığı mahkememizce sabit bulunmuştur..."gerekçesi ile; "1- Davacı- karşı davalının boşanma davasının KABULÜ ile tarafların T.M.K.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma sebebi, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde zina, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesinde yer alan zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı talepleri hakkında hükmün gerekçesinde bir açıklama yapılmadığı gibi, hüküm fıkrasında da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....

      O halde mahkemece, davacı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış) sebebi yönünden değerlendirilerek, bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.11.2017...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "ASIL DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları olan 24/08/2012 Merzifon d.lu Ahmet Kağan ile 16/07/2015 Amasya d.lu Dilara'nın velayetinin babaya verilmesine, Velayet verilmeyen ANNE ile müşterek çocuklar arasında; şahsi ilişkinin tesisine, Asıl davacı erkeğin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın asıl davalı kadından alınarak asıl davacı erkeğe ÖDENMESİNE, Asıl davacı erkeğin maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL maddi tazminatın asıl davalı kadından alınarak asıl davacı erkeğe ÖDENMESİNE, TMK'nın 169....

        İhtar isteği, bundan önceki olayların affedildiğini veya hoşgörüyle karşılandığını, evlilik birliğinin devamının samimi olarak arzu edildiğini gösterir. Affedilen veya en azından hosgörüyle karşılanmış olan olaylara dayanılarak da evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilemez. İhtar isteğinden sonra da davalıdan kaynaklanan evlilik birliğini temelinden sarsar nitelikte bir olay ispatlanmamıştır. Bu durumda boşanma davasının reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.09.2015(Çrş.)...

          A.H.( Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni yapılamaz. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2022 NUMARASI : 2020/797 ESAS 2022/21 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : DAVANIN KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalının sürekli tartışma çıkarttığını, davalı ile dünya görüşlerinin farklı olduğunu, davalının evi terk edip gittiğini belirterek, müşterek çocuk Nuri'nin velayet hakkının kendisine verilmesini ve boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Davacının, zina hukuki sebebiyle açılan boşanma davası hakkında toplanan deliller değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.04.2016(Salı)...

              UYAP Entegrasyonu