Maddi tazminat açısından: TMK 174/1.maddesinde " Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir miktar maddi tazminat isteyebilir."şeklinde belirtilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eş mahkememizce ağır kusurlu olarak görülmüş olup, davacı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ağır kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davalı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davalı/karşı davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir....
Davacı ve davalının yargılama esnasında alınan beyanları ile; tarafların aynı evde yaşadıkları, 21/04/2021 tarihli duruşmaya gelmeden önce aynı yatağı paylaştıklarını söyledikleri sabit olmakla, davacının dava dilekçesine konu ettiği vakıaları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekir. Bu durumda davacının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunu ispatlayamadığı anlaşılmakla TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılan boşanma davasının reddi kararının yerinde olduğu, davacının istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla; karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına, davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı bu tutumunun sebep olduğu, davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-b.davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; iddialarını ispat ettiklerini, her iki tarafın da boşanmak istediğini, birleşen dava yönünden kararın kaldırılarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl ve birleşen dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
ile evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğinden davalı ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2021 NUMARASI : 2021/702 ESAS, 2021/920 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarfların boşanmalarına, 10.000,00- TL. maddi, 10.000,00- TL. manevi tazminata, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davacının davasının REDDİNE karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilleri tarafından verilen 05/07/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki evlilik birliğginin davalının kusurlu tutum ve davranışları nedeni ile davacı eş açısından temelinden sarsıldığını, tüm bu sebeplerle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: taraflar arasında boşanmayı gerektirecek bir geçimsizlik olmadığını, davalının kırılan onuru için 30.000.00- TL. manevi tazminata, 50.000.00- TL. maddi tazminat talep ettiğini, ve yine aylık 750,00- TL. tedbir ncafakasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının dava dilekçesinde hem fiili ayrılığa(MK 166/4) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına(MK 166) dayalı boşanma davası açtığı, dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından süresi içinde cevap dilekçesi sunulduğu ancak tanık deliline dayanılmadığı, bu sebeple davalı tanıklarının dinlenmediği, davacı tanıklarının dinlendiği, tanıkların taraflar arasında 10- 15 yıldır geçimsizlik olduğunu, tarafların 6- 7 yıldır ayrı yaşadıklarını, tarafların ikinci kez açılan boşanma davasından sonra ayrı yaşamaya başladıklarını beyan ettikleri, Dava hem fiili ayrılığa hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açıldığı halde, yerel mahkemece fiili ayrılık dayalı boşanma talebi hakkında herhangi bir karar verilmediği, davacının 166/1 dayalı boşanma davasının kadının bir başkası ile yaşadığı kabul edilerek kabulüne karar verildiği, Taraflar arasında ilk boşanma davasının davacı erkek tarafından 2007 yılında açıldığı ve 2010 yılında dava...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında bir kusuru iddia ve ispat edilememiştir. Anlaşmalı boşanma (TMK m. 166/3) koşulları oluşmadığı gibi, tarafların bu konudaki ikrarı hakimi bağlamaz (TMK m. 184/3). Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir....