, bu şekilde tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı; evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen tarafların eşit kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, davanın kabulü ile boşanma kararı verilmiş olmasında, boşanmanın ferileri yönünden kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....
Bu hali ile davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak şekilde kusurlu bir davranışından söz etmek mümkün olmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Davanın Reddine" karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2019 NUMARASI : 2016/753 ESAS - 2019/196 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b,1- son cümlesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi, gereği düşünüldü....
(TMK.md.166/2) Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu sebeple tarafların boşanmalarına ve feri taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 3 aydır ayrı yaşadıklarını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının cinsel ilişki kurmaktan kaçındığını, davacının sürekli olarak Merzifon Devlet Hastanesinden raporla verilmiş olan Esmax isimli ilacı kullandığını, ilacı kullanmadığı zamanlarda agresif tavırlar sergilediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
nun 164. maddesi uyarınca terk nedeni ile boşanma yazılmak sureti ile boşanma talep edilmiş ise de kadın tarafından ileri sürülen vakıalar, olayın anlatılış biçimi değerlendirildiğinde; dava dilekçesinde belirtilmek istenenin erkeğin, evlilik birliği sorumluluklarını yerine getirmemek için nedensiz olarak müşterek konuttan ayrıldığının açıklanmasına ilişkin olduğu, maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime ait olduğu, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesine göre; kadın tarafından açılan davada ileri sürülüş şekline göre dava, TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK.'...
Kanun koyucu, zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın tek başına evlilik birliğini temelinden sarstığını kabul etmiş, bu halde ayrıca birliğin temelinden sarsılıp sarsılmadığının araştırılmasına gerek görmemiştir. Dolayısıyla, “zinaya” dayanan bir boşanma talebi, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içerir. Toplanan delillerle gerçekleşen olaylar, zina sebebiyle boşanma kararı verilmesine yeterli değil ise, aynı olaylar yüzünden, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Buna engel yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Davalının gerçekleşen eylemleriyle, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2019/120 ESAS 2020/417 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı T4 vekili Av. Aydın Erusta'nın 14/11/2019 tarihli harçlandırılmış dava dilekçesinde özetle; "Müvekkili ile davalının evli olduklarını, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, tarafların 18/11/2019 tarihinden itibaren fiilen ayrı yaşadıklarını, davalının halasının oğlunun düğünü için Trabzon'a gittiğini, müşterek konuta müvekkilinin defalarca aramasına rağmen dönmediğini, davalının araya büyüklerin girmesi sonucunda müşterek konuta döndüğünü, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini" talep ve dava etmiştir....
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü; somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 gün ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ : 19/02/2015 NUMARASI : 2014/245-2015/64 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; "evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu davranışlarıyla ulaşıldığı" gerekçesiyle; erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verilmiş, kadın lehine maddi tazminat ve nafakaya hükmedilmiştir. Davalı-davacı erkeğin mahkemece belirlenen kusurları sabit ise de; davacı-davalı kadının da eşine şiddet uyguladığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur....