"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı kocanın açtığı retle sonuçlanan boşanma davasından sonra taraflar bir araya gelmemişlerdir.Ayrılık dönemi içerisinde davacı kadın barışma girişiminde bulunmuş davalı kocadan kaynaklanan kusurları affetmiş en azından hoşgörü ile karşılamıştır. *Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Terk hukuki nedenine dayalı bir dava yoktur. ... ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 02.06.2015 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ...geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Davacı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı bir davasıda bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı tanıklarının davacıdan aktardıkları olaylar boşanma hükmüne esas alınamaz. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, ziynet alacağı, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dinlenen tanık beyanlarından davalı kadının edimlerini yerine getirmediği hususunun ispatlanamadığı, boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ve bunun da ispatlanmış olması gerekmekle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; 2015 yılından beri ayrı olduklarını, müvekkilinin işi gereği başka şehirlerde çalıştığını, tek başına kaldığını, anenin ortak çocukları da babalarına karşı doldurduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 14/02/2017 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden 16/09/2018 d.lu Aslan Mert isimli bir müşterek çocuklarının olduğu, davacı erkek tarafından davalı kadının kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....
BOŞANMAEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASINAFAKA 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “ “boşanma“ “ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.Aile Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.02.2006 gün ve 2005/853 E- 2006/99 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 26.12.2006 gün ve 2006/6871-18412 sayılı ilamı ile; (...Reddedilen 2001/388 esas sayılı boşanma davasından sonra evlilik birliğinin, yasanın aradığı anlamda yeniden kurulamadığı; 2005/720 esas sayılı nafaka dosyasında kadının kendi beyanı ve tanık ifadeleriyle sabittir.Türk Medeni Kanunu madde 166/son koşulları oluşmuştur. Davanın kabulü gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
BOŞANMAEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASINAFAKA 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “ “boşanma“ “ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.Aile Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.02.2006 gün ve 2005/853 E- 2006/99 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 26.12.2006 gün ve 2006/6871-18412 sayılı ilamı ile; (...Reddedilen 2001/388 esas sayılı boşanma davasından sonra evlilik birliğinin, yasanın aradığı anlamda yeniden kurulamadığı; 2005/720 esas sayılı nafaka dosyasında kadının kendi beyanı ve tanık ifadeleriyle sabittir.Türk Medeni Kanunu madde 166/son koşulları oluşmuştur. Davanın kabulü gerekirken reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında müvekkilinin tek başına kusurlu kabul edilmesinin mümkün olmadığını, evlilik birliğinin temelden sarsıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasındaki boşanmayı gerektirecek hiçbir şahsi sorun bulunmadığını, tanık anlatımlarında taraflar arasında sorun olmadığını, huzursuzluğun kızın yanlış davranışlarından kaynaklandığını, karar aşamasında bu durumun dikkate alınmadığını, müvekkilinin boşanmak istemediğini, eşine ve evliliğine değer verdiğini, hakaret ya da küfür etmediğini, davacıya sözlü ya da fiziksel şiddet uygulamadığını, davacının evlilik birliğinin temelden sarsılmasında en az davalı kadar ve hatta daha fazla kusurlu olduğunu, lehine tazminata hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, belirlenen tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu, müvekkilinin emekli maaşı dışında bir geliri olmadığının dosya kapsamından belli olduğunu, ancak fahiş miktarda maddi manevi tazminat...