"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma davası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m, 169)....
Aile Mahkemesinin 2020/191 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı, erkeğin boşanma davası açarak fiili ayrılık başlattığı, müşterek çocuklarla ilgilenmediği ve hakkında sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair söylentilerin bulunduğu, bu nedenle kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Kadının tedbir nafakası davası yönünden Türk Medeni Kanununun 197. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu nedenle ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası davasının kabulü ile kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tedbir nafakası davasının kabulü ile TMK'nın 197....
Dairemizin 2020/1860 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan istinaf incelemesinde, davacı kadının ziynet eşyası alacağı istemine ilişkin taleplerinin, boşanma davasından tefrik edilmesi gerektiği kanaatine varılarak, ziynet eşyası alacağına ilişkin davanın işbu dava dosyasından ayrılarak dairemizin farklı bir esasına kaydedilmesine karar vermek gerekmiştir. Dava; evlilik birliğini sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir. Davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. Davalı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2)....
Aile Mahkemesinin 2006/568 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı, mahkemece 14/02/2008 tarihinde davanın reddine karar verildiği ve iş bu kararın 27/07/2009 tarihinde kesinleştiği, o tarihten bu yana tarafların bir araya gelmediklerini sabittir. O halde davacı-karşı davalı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca açmış olduğu boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru görülmemiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, boşanma ve fer'ileri yanında, velayeti altında bulunan kısıtlı, 17.07.1986 doğumlu ... için yardım nafakası (TMK. md. 364), talebinde de bulunmuştur. Bu talep boşanmanın fer'isi olmayıp ayrıca harca tabidir. Karşı davada yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar....
Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; erkek ve kadının boşanma davalarının reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; erkeğin reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma istemine, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemlerine ilişkindir....
İlk derece mahkemesi; evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına (TMK 166/1), davacı kadın yararına 25.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Davalı koca vekili, boşanma davasının kabulü, kusur tespiti ile kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2)Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
Çağrı yapacak eş evin seçimini tek başına gerçekleştiremez; “....Davanın devamı sırasında eşler bir araya geldiği gibi, müşterek konut birlikte seçilmemiş ( TMK. md. 186 ) .... İhtar samimi olmadığı gibi koşulları da oluşmadığından boşanma davasının reddi, kadının nafaka davasının kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” “....Davalının davet edildiği konut seçilirken davalının rızası da alınmamıştır.(TMK. md. 186 )....Gerçekleşen bu durum karşında hükme dayanak yapılan ihtarın geçerli olduğundan bahsedilemez. Davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesi doğru olmamıştır.” Y2HD, 30.06.2005, 7747-10336 Evin seçimi konusunda çekişme “çıkmamışsa” sorun yoktur. Ancak terk sebebiyle boşanma (TMK. m. 164) davasında konutun seçimi nedeniyle çekişme çıkarsa ne olacaktır? Çözüm: Eşler ayrı ayrı veya birlikte yapacakları istem ile aşağıdaki durumlarda TMK. m. 195 f....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın tüm, davalı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının ziynet eşyalarına ilişkin davasıda faizin dava tarihinden itibaren yürütülmesi gerekirken, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren yürütülmesi doğru olmamıştır. 3-Taraflar arasında evlilik birliği devam etmekte olup davacı kadının değer artış payına ilişkin davası ( TMK. md. 227 ) tefrik edilerek boşanma hükmünün kesinleşmesi beklenmeden ( TMK. md.225) yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından; tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın davalı (kadın) yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek eş tarafından, kendi davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi, velayet ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı erkek eş "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ve "zina (TMK. md. 161)" hukuki sebebine, dayanarak iki ayrı sebeple boşanma davası açmıştır. Mahkemece genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmiş, özel boşanma (TMK m. 161) sebebine dayalı boşanma isteği hakkında hüküm kurulmamıştır. Toplanan delillerden davacı-davalı kadın eşin zinası ispatlanmıştır....