Somut olayda davalı-davacı erkek tarafından açılan birleşen davada, ön inceleme duruşması yapılmadan dosya birleştirilmiş, birleştirme kararı ile dosyanın gelmesinden sonra da, bu eksiklikler tamamlanmadığı gibi, taraflara delil sunma imkanı tanınmadan davacı-davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir. Açıklanan bu husus davalı-davacı erkeğin savunma hakkını kısıtlayan ve adil yargılanma hakkını etkileyen önemli bir usul hatasıdır. Ancak, davacı-davalı (kadın) tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma hükmü davalı-davacı erkeğin temyizinin kapsamı dışında bırakılmak sureliyle usulen kesinleşmiştir. Bu durumda davalı-davacı erkeğin boşanma davasındaki boşanma talebinin konusu kalmamıştır....
Taraflar 25.05.1995 tarihinde evlenmişler, 10.11.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin karar verilmiş ise de dosya kapsamına göre karar temyiz edilmekle henüz kesinleşmemiştir. Dava konusu 5054 ada 1 parsel 1 numaralı bağımsız bölüm 25.12.1998 tarihinde, 1991 ada 1 parsel 5 numaralı bağımsız bölüm 28.12. 2007 tarihinde ve...plaka sayılı araç 02.01.2008 tarihinde davalı adına tescil edilmiştir. Taraflar arasındaki mal rejimi TMK 225/ 2. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermekte olup mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibariyle doğar. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi ve tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerekir. Somut olayda taraflar arasında devam eden boşanma davası bulunduğu saptanmış olup bu boşanma davasının açılmasıyla davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı doğmuştur....
(Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 358) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f....
davasının kabulüne, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş, kadının TMK m. 162 ve TMK m. 166. maddelerine dayalı boşanma davaları hakkında hüküm kurulmamıştır....
Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; - Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, - Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir....
(Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 358) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma da¬valarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki “boşanma” ve “karşı boşanma” davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı.davacı tarafından, vekalet ücreti yönünden, davacı-karşı davalı tarafından ise, katılma yoluyla vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca açılan boşanma ve karşı boşanma davalarının her ikisinin de kabulüne karar verildiği halde, kabulüne karar verilen her iki boşanma davası sebebiyle vekalet ücreti tayin edilmemiştir. Gerek davacı-karşı davalı ve gerekse de davalı-karşı davacı davada kendilerini vekille temsil ettirdiklerine göre her iki boşanma davasının kabulü sebebiyle karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taraflar yararına ayrı ayrı maktu vekalet ücreti takdir ve tayini gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadının boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı boşanma davaları birleştirilip, davacı-davalı kadının davası kabul edilerek boşanmaya karar verilmiştir. Davalı-davacı erkeğin birleştirilen boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davalı-davacı kadın tam kusurlu bulunarak açtığı karşı boşanma davası reddedilmiştir. Davalı-davacı kadının mahkemece kabul edilen kusurlu davranışları yanında davacı-davalı erkeğin de eşine hakaret ettiği, kumar oynadığı ve birlik görevlerini yapmadığı, yapılan yargılama ve toplanan delillerle anlaşılmaktadır. Bu halde kadın da boşanma davası açmakta haklıdır. Öyleyse, kadının açtığı karşı boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesince de belirtildiği üzere, taraflarca daha önce açılıp karar verilen dosyadaki boşanma hükmü kesinleştiğinden eldeki davada erkeğin boşanma istemi yönünden dava konusuz kalmış ise de boşanma kararının kesinleşmesinden önce erkek tarafından açılan eldeki bu dava nedeniyle, taraflar arasında boşanma davalarına ilişkin kusur durumu henüz taraflar yönünden bütünüyle kesinleşmemiştir. 2.Bölge Adliye Mahkemesince hem daha önce açılıp görülen boşanma dava dosyasında kesinleşen kusur durumları, hem de erkeğin eldeki boşanma dava dosyasındaki tüm delillerle belirlenecek tarafların kusur durumları harmanlanarak, erkeğin eldeki davadaki tazminat talepleriyle ilgili hukuka uygun olarak hüküm kurulması gerekirken; eldeki boşanma dosyasında erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesi ile tazminat taleplerinin reddi doğru değildir....