WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar arasında görülen boşanma davasının derdest olduğu, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın görülebilme şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 1970 yılında evlenmiş, ... 2.Aile Mahkemesi'nin 2012/207 Esas numarasına kayıtlı boşanma davasının 29.02.2012 tarihinde açıldığı ve derdest olduğu dosya içinde mevcut inceleme tutanağından anlaşılmıştır. TMK'nun 225/ 2. maddesinde, boşanma halinde eşler arasındaki mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarihte sona ereceği hükme bağlanmıştır. Başka bir anlatımla, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibariyle doğar. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi ve tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkek ilk boşanma davasını 27.12.2013 tarihinde birleşen boşanma davasını ise 08.10.2014 tarihinde açmış, mahkemece 11.05.2015 tarihli duruşmada verilen ara kararla davacı erkeğin birleşen boşanma davasının derdestlik sebebi ile reddine karar verilmiş, 30.09.2015 tarihli hükümde ise davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir....

      -Boşanma, s. 122) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma davalarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, GENÇCAN-Boşanma, s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; - Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, - Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz. O halde anlaşmalı boşanma davasından feragati içeren “temyiz davasının davacısı” eşin dilekçesine değer verilerek hükmün bu sebeple bozulmasına ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasına yönelik olarak varsa delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, kendisinin açmış olduğu birleşen boşanma davasındaki usuli eksikler, erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından 03.06.2013 tarihinde boşanma davası açılmış, daha sonra davalı-davacı kadın tarafından 21.02.2014 tarihinde açılan boşanma davası davacı-davalı erkeğin boşanma davası ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir. Davalı-davacı kadının boşanma davası yönünden usulüne uygun bir ön inceleme duruşması yapılmamıştır....

          Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası (TMK. md. 166/1) ile davalı-davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının (TMK. md. 166/1) birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşamalarına karar verilmiş, kadın tarafından açılan birleşen davada ise boşanma talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Asıl ve birleşen her iki davada tarafların boşanma ve boşanmanın fer'i (eki) niteliğindeki istekleri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davalı-davacı kadının boşanma davasının reddine, davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne dair verilen 30.12.2013 tarihli hüküm, kadın tarafından her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 30.06.2014 tarihli ilamı ile "....davalı-davacı kadının boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi" gerekçesiyle bozulmuş, ilamın sonuç kısmında ise "bozma nedenine göre, yeniden hüküm verilmesi gerekli hale gelen davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyizinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına" şeklinde belirleme yapılmıştır. Dairemizin bu bozma kararı ile ilk verilen hüküm tamamen ortadan kaldırıldığından onanan veya kesinleşen bir bölüm bulunmamaktadır....

              Davacı vekilinin dava dilekçesi incelendiğinde, açıkça haksız şikayetleri konu ettiği ve Medenî Kanunun ve Borçlar Kanununun genel hükümlerine dayanarak tazminat talep ettiği, dava konusu olayları boşanma nedeni yapabilecekken ve salt bunlara dayanarak da boşanma davası açabilecekken bunu boşanma nedeni yapmadığı ve boşanma istemediği, salt zararının giderilmesini talep ettiği görülmektedir. Ayrıca, sayılan olgular boşanma davasından sonra gerçekleştirilmiştir. Boşanma davasıyla birleştirilecek bir boşanma davası veya Medenî Kanunun 174. maddesi kapsamında bir dava bulunmamaktadır. Bu itibarla dava, genel mahkeme tarafından görülmelidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı olarak Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmıştır. Mahkemece, ilk hükümde davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı erkek tarafından 166/1. maddesine dayalı olarak açılan boşanma davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi boşanma davasının reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, katılma yolu ile kendisinin reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek, temyiz dilekçesi ile sadece kendisinin reddedilen boşanma davasını temyiz etmiş, davalı-karşı davacı kadın ise buna karşılık süresinde vermiş olduğu katılma yoluyla temyiz dilekçesinde kendisinin boşanma davasının reddini temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır....

                    Dava, taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolü sebebiyle ortak çocuk ...’nın giderlerini karşılamak üzere davacı tarafından boşanma dava tarihinden önce davalının hesabına yatırılan, 300.000 TL’nin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davacının anlaşmalı boşanma dava dilekçesi ekindeki protokolün boşanma davası sırasında hakim tarafından onaylanmadığı ve hükme esas alınmadığı boşanma dava dosyasından anlaşılmaktadır. Taraflar düzenlenen boşanma protolü uyarınca boşanmamışlardır. O halde taraflar arasında yapılan bu protokol, genel hükümlere tabi bir sözleşme niteliğinde olup uyuşmazlık aile hukukundan kaynaklanmamaktadır. Görev kamu düzenindendir ve mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir (HMK m. 1)....

                      UYAP Entegrasyonu